YPG Bölgelerinde Çocukların Kaçırılması İnsan Hakları İhlalidir 

Harmoon Araştırma Merkezi, bu ay araştırmacı Rena Netjes’in, Suriye’nin kuzeydoğusunda Kürt Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) kontrolü altındaki bölgelerde çocuk kaçırma ve zorla silah altına alma olgusu hakkında yaptığı bir araştırmayı yayımladı
Fokus+
YPG Bölgelerinde Çocukların Kaçırılması İnsan Hakları İhlalidir 
4 Haziran 2024

Netjes’in yürüttüğü araştırma, Suriye’de çocukların silah altına alınmasının büyüyen bir sorun olduğunu, bunun hem rejim yanlısı, hem de muhalif grupları kapsadığını gösteriyor.   

YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (QSD) eylemlerine odaklanan araştırma, çocukların PKK saflarına alınmasının Suriye savaşından önce de mevcut olduğunu ve bu kez kızların da buna dahil olduğunu vurguluyor.   

YPG’nin kökenleri   

2003 yılında Şam’da kurulan YPG, PKK’nın Suriye kanadıdır.   

YPG, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (AANES) tarafından yönetiliyor ve PKK’nın bir kolu olarak kabul ediliyor.  Söz konusu araştırma, Hafız Esed liderliğindeki Suriye rejiminin, Türkiye üzerinde baskı kurma aracı olarak PKK’yı desteklediğini, bu desteğin de örgütün Suriye ve Lübnan’da eğitim kampları kurmasına izin verdiğini gösteriyor.  

Suriye’de çocukların silah altına alınması   

Araştırma aynı zamanda çocukların silah altına alınmasının Suriye genelinde yaygın olduğunu ve çocukların muharebe ve muharebe dışı rollerde kullanılmasını da kapsadığını gösteriyor.  

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hazırlanan rapora göre Suriye’deki “çocuk askerlerin” sayısı 2020’de 813 iken, 2022’de bin 696’ya yükseldi.   

2022’de bu vakaların üçte birinden fazlasının sorumlusu SDG oldu.   

Araştırmada, SDG ve rejim tarafından kontrol edilen ve zorunlu askerliğin zorunlu olduğu bölgeler ile Suriye Ulusal Ordusu tarafından kontrol edilen ve zorunlu askerliğin bulunmadığı Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) bölgeleri arasındaki farka dikkat çekildi.   

Esed rejimi, Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgeleri PYD’ye devretti. Kürtler, Suriye’de Alevilerden sonra ikinci büyük azınlığı temsil ediyor.  

Raporda, örgütün beyan ettiği değerlerle, sahadaki uygulamalar arasındaki çelişkiye de dikkat çekildi.   

Bu çelişki, örgütün insan hakları ve demokrasiye ne ölçüde saygı duyduğuna dair soruları gündeme getiriyor.   

Raporda, SDG’nin insan haklarını ihlal eden eylemlerine rağmen aldığı uluslararası desteğin de altı çizildi.   

Batılı ülkelerin katılımı   

Araştırmada, PYD’nin kontrol ettiği bölgelerde çocukların silah altına alımı konusunda ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin, özellikle de Hollanda’nın tutumuna yer verildi.  

Batılı ülkelerin, örgütü sıklıkla Suriye’nin kuzeydoğusunda yarı demokratik bir devlet inşa edecek bir birim olarak gördüklerine, oysa sahadaki gerçeklerin farklı bir hikaye ortaya çıkardığına, yerel halkın çocukları zorla silah altına alma ve diğer otoriter uygulamalardan muzdarip olduğuna dikkat çekildi.  

Çocukların silah altına alınmasının sonuçları  

Araştırmaya göre Suriye’nin kuzeyindeki Amuda, Mirkan, Afrin, Rasulayn, Kamışlı, Derik gibi farklı şehir ve kasabalardan çocukların kaçırıldığı ortaya çıktı.   

Söz konusu araştırmada, Fransa ve Almanya’daki diğer vakaların yanı sıra Türkiye’nin güneydoğusu ve Irak’ın Kürt bölgelerinde de çocukların kullanıldığına dikkat çekildi.   

Aynı zamanda zorla silah altına almanın sonuçlarına ve çocukların bölgeden Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY), Türkiye ve Avrupa’ya nasıl kaçtığına da değinildi.   

Çocukların zorla silah altına alınması YPG’de savaşanların sayısının artmasına neden oldu. Ancak YPG ve PYD’nin yerel meşruiyeti olumsuz etkilendi.   

Raporda, gençlerin bölgeden kaçmasının başlıca nedeninin, çocukların zorla silah altına alınması olduğu da vurgulandı.   

PYD’nin kontrolündeki bölgelerde çocuk kaçırma olgusuna ilişkin kapsamlı ve ayrıntılı bir çalışma sunan raporda, bu eylemlere ilişkin daha derin araştırma ve tartışmalar yapmanın gerekliliği vurgulandı.   

Bu rapor, Suriye’nin kuzeydoğusundaki siyasi ve toplumsal dinamiklerin anlaşılması açısından önemli bir referans niteliği taşıyor.