Mali'deki Ayrılıkçı Gruplar, Wagner Güçlerini Büyük Bir Yenilgiye Uğrattı Mı?

Mali’nin kuzeyindeki birçok bölgenin kontrolünü 2023 sonunda kaybeden silahlı ayrılıkçı gruplar, ordu ve Rus Wagner Grubu unsurlarına karşı “büyük bir zafer” elde ettiklerini açıkladı. Ayrıca 2020’den bu yana iktidarda olan askeri cunta, ülkendeki tüm topraklar üzerindeki kontrolünü yeniden sağlamaya çalışıyor. 
Mali'deki Ayrılıkçı Gruplar, Wagner Güçlerini Büyük Bir Yenilgiye Uğrattı Mı
6 Ağustos 2024

Mali’nin kuzeyinde, Cezayir sınırına yakın olan Tinzaouaten kasabasında üç gün süren şiddetli çatışmaların ardından, Mali’de Tuareg kabilesine bağlı ayrılıkçı Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi, ordu ve müttefiki Rus Wagner gruplarını büyük bir yenilgiye uğrattığını duyurdu.  

Rus ordusuyla bağlantılı birçok medya kanalının duyurduğuna göre, Mali’nin kuzeyinde özerklik kurmaya çalışan Tuareg isyancıları, Wagner güçlerinden 80’den fazla kişiyi öldürdü.  

Bu olay, Moskova’nın Wagner güçleri aracılığıyla Afrika’da yürüttüğü çabaları açısından “büyük bir aksilik” olarak değerlendirildi.  

Mali’de 2020'den bu yana Albay Assimi Goita liderliğindeki askeri cunta, ülke topraklarının tamamında kontrolü yeniden ele geçirmeyi en önemli önceliklerinden biri haline getirdi.  

Öte yandan Mali ordusu, mevcut askeri cuntanın iktidara gelmesinden bu yana Rusya’yı yeni ortak olarak kabul etti. Bu da Fransa ve Avrupalı müttefikleriyle olan ortaklığı sona erdirdi.  

Kontrol alanını genişletme  

Wagner Grubu tarafından desteklenen Mali ordusu ile Tuareg ayrılıkçıları arasındaki çatışmalar, Geçiş Dönemi Devlet Başkanı Albay Goita’nın “ülke topraklarının özgürleştirilmesi” olarak nitelendirdiği hamlelerle aylardır benzeri görülmemiş bir şekilde arttı.  

Ancak, 25 Temmuz tarihinde kontrol alanını kuzeye doğru genişletmeye çalışan Mali ordusu ile ayrılıkçılar arasında Tinzaouaten kasabasında yaşanan çatışma, ordunun Kidal eyaletindeki Tessalit şehrinin 122 km kuzeybatısında bulunan bir ticaret merkezinin kontrolünü ele geçirdiğini duyurmasının ardından geldi.  

Afrika araştırmacısı Sultan Alban Fokus+’a yaptığı açıklamada, “Mevcut savaş, yakın gelecekte sonuçları olacak ve Mali hükümetinin önümüzdeki dönemde sahada zaferler yaşayacağı çatışma dönemlerinden biri. Ayrıca Rusya’nın bu silahlı gruplardan intikam alma isteği de güçlenecek” dedi.  

Alban, özellikle aralarında “konfederasyon” açıklanmasının ardından, bir sonraki aşamada Nijer ve Burkina Faso gibi Sahel ülkelerinden Mali’ye lojistik destek gelebileceğini de ekledi.  

Cezayir ile diplomatik krizin işaretleri  

Mali ordusu ile silahlı ayrılıkçı gruplar arasındaki gerginliğin artma nedenleri, hükümet ile ayrılıkçı gruplar arasında 2015 yılında Cezayir himayesinde imzalanan anlaşmayı askeri cuntanın bu yılın başında feshetmesinden kaynaklanıyor.  

Ayrıca Mali’deki yetkililer, Cezayir’i bu gruplar aracılığıyla kendisine karşı bazı düşmanca eylemleri kışkırtmakla suçladı.  

Sultan Alban, Mali ile Cezayir arasındaki krizin devam edeceğini ancak Cezayir’den ayrılıkçı hareketlere halk desteği gelmediği sürece aralarındaki krizin daha fazla tırmanmayacağını vurguladı.  

Cezayirli siyaset araştırmacısı Saif Kaddeche ise, Malili yetkililerin Cezayir’de imzalanan barış ve uzlaşı anlaşmasından sapma kararını, Mali’nin kuzey bölgelerinin istikrarını tehdit eden ciddi bir hata olarak değerlendirdi.  

Öte yandan Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi güçleri, Sahel ülkeleri ve Libya’daki krizler sonucu elde ettikleri silahlara ve askeri yeteneklere sahip. Bu da onları uzun vadeli çatışmalara girmeye uygun hale getiriyor.  

Fokus+’a konuşan Kaddeche, Cezayir’in bu yolu tıkayan dış müdahalelerden uzak, uzlaşmayı desteklemeye devam etme çağrısında bulunduğunu dile getirerek, şunları ekledi;  

“Cezayir Mali halkının barış ve uzlaşmaya bağlı kalması gerektiğini vurguladı ve daha fazla güvenlik komplikasyonundan kaçınmak için geçmişteki hataların tekrarlanmaması konusunda uyarıda bulundu. Ayrıca Mali’nin bölgede barış ve güvenliği sağlamasına yardım etmeye hazır olduğunu beyan etti.”  

Kaddeche ayrıca, “Cezayir’in tutumu bölgesel krizlerde arabuluculuk konusunda uzun bir geçmişe ve silahlı çatışmalarla ilgili daha önceki deneyimlere dayanıyor" dedi.  

Mali’nin barış anlaşmasından sapmasının silahlı grupların faaliyetlerini artıracağını da sözlerine ekledi.  

Fokus+’a açıklama yapan, Sahel ülkeleriyle ilgili araştırmacı Hamdy Diowaara ise, “Cezayir’in arabuluculuğu tarafsız değildi, isyancıların yanında yer alıyordu. Bu durum, 2020’den sonra iktidara gelen yeni hükümetin, Cezayir’in topraklarında isyanın liderlerine kucak açmasının ardından anlaşmayı iptal etmesine neden oldu” şeklinde bir yorum yaptı.  

Ayrıca silahlı ayrılıkçı gruplar, ordunun başlattığı ve Mali’den bağımsızlığı talep edilen Azavad bölgesindeki ayrılıkçıların kalesi Kidal şehrinin Bamako güçleri tarafından kontrol altına alınmasıyla sonuçlanan saldırının ardından, 2023 sonunda Mali’nin kuzeyindeki birçok bölgenin kontrolünü kaybetti.  

Öte yandan Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi, Mali’nin kuzeyindeki bazı kısımlar da dahil olmak üzere Sahra altı Afrika bölgesinde yaşayan Tuareg kabilesine ait silahlı bir grup.  

Ayrılıkçı grup ise Mali hükümetinden bağımsızlık ve özerklik hakkı talep ediyor.