Çin ve Rusya Liderleri, Stratejik İş Birliği ve Çok Kutupluluk Vizyonunu Güçlendiriyor

Putin ve Şi görüşmesinde Çin ile Rusya arasındaki ticaret hacminin rekor seviyeye ulaştığı vurgularken, stratejik iş birliği ve çok kutupluluk vizyonu ön plana çıkıyor. İki lider, kapsamlı iş birliği anlaşmalarıyla ilişkilerini daha da derinleştirirken uluslararası alanda güçlü bir ortaklık sergiliyor.
Anadolu Ajansı
Çin ve Rusya Liderleri, Stratejik İş Birliği ve Çok Kutupluluk Vizyonunu Güçlendiriyor
16 Mayıs 2024

Putin, resmi ziyaret kapsamında bulunduğu Pekin'de, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin ile enerjiden, bankacılık sektörüne çok sayıda alanda projeler geliştirdiklerini belirterek, "2023'te ticaret hacmimizde 240 milyar dolarla rekor kırıldı" dedi.

putin

Rusya'da tekrar devlet başkanı seçilmesinin ardından ilk ziyaretini Çin'e gerçekleştirdiğine dikkati çeken Putin, "Elbette burada belli bir sembolizm var ancak bu görüşmelerimiz aynı zamanda içerik açısından son derece zengin ve faydalı" ifadesini kullandı.

Rusya'nın Çin'e yönelik gıda ihracatının da 1,5 kat artarak 7,6 milyar dolara ulaştığını anlatan Putin, iki ülke arasında değeri 200 milyar doları aşan 80 projenin ortak geliştirildiğini söyledi.

Putin, iki ülke ticaretinde ulusal para birimleri kullanımının giderek daha fazla önem kazandığını belirterek, "Rusya-Çin ticaretinde ruble ve yuanın payı yüzde 90'ı aştı. Bu rakam artmaya devam ediyor ve karşılıklı ticaret ve yatırım, üçüncü ülkelerin etkisinden ve küresel döviz piyasalarındaki olumsuz eğilimlerden güvenilir bir şekilde korunuyor" diye konuştu.

ÇİN-RUSYA Görüşme

"İşbirliğimiz, dünyada istikrarı sağlayan temel unsurlar arasında yer alıyor"

Rusya ve Çin bankacılık sektöründeki iş birliğini de güçlendireceklerine işaret eden Putin, "Doğal olarak istişarelerimizde hızla gelişen enerji sektöründe iş birliği konusunu da detaylı olarak ele aldık. Bu bizim öncelikli alanlarımızdan biri. Enerjideki iş birliğini derinleştirmeye yönelik özel planlarımız var" dedi.

İki ülke enerji ticaretinin sadece hidrokarbon kaynaklarıyla sınırlı olmadığını anlatan Putin, Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom'un Çin'e yönelik nükleer enerji alanında çeşitli projeler uyguladığını söyledi.

Çin otomobil ve ev eşyası üreticilerinin Rusya pazarındaki payının giderek arttığını ifade eden Putin, şöyle konuştu:

Çinli mevkidaşımla her türlü yasa dışı eylemin, yaptırımın, kısıtlamanın olumsuz etkisinden bahsettik. Çinli dostlarımızla adil rekabette başarılar elde ettikleri otomobil üretimi alanında iş birliğini memnuniyetle karşılıyoruz ve bunu daha da geliştireceğiz."

Putin, Rusya ve Çin'in, metalürji, kimya, biyoteknoloji, uzay keşfi ve çeşitli diğer yüksek teknoloji sanayilerde de önemli ve büyük projeleri hayata geçirdiğinin altını çizdi.

Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin "fırsatçı" bir doğada ve başka ülkelere karşı olmadığını vurgulayan Putin, "Uluslararası alandaki iş birliğimiz, dünyada istikrarı sağlayan temel unsurlar arasında yer alıyor. Birlikte adalet ilkelerini ve çok kutuplu gerçekleri yansıtan, uluslararası hukuka dayanan demokratik bir dünya düzenini savunuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Şi Cinping

Çin Devlet Başkanı: Çok Kutupluluk Rusya ile Ortak Stratejik Tercihimiz

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ülkesini ziyaret eden Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede, Çin ve Rusya'nın stratejik eş güdümü ve iş birliğini geliştirmesinin ve dünyanın çok kutupluluğa yönelimini izlemesinin, "ortak stratejik tercih" olduğu mesajını verdi.

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Putin 2 gün sürecek ziyaretinin ilk gününde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile başkent Pekin'de bir araya geldi.

Şi, görüşmede, bu yıl Çin ve Rusya arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 75. yılı olduğunu hatırlatarak, aradan geçen üç çeyrek yüzyılda iki ülke ilişkilerinin "iniş ve çıkışlara rağmen giderek güç kazandığını" ve "değişen uluslararası ortamın sınamasına dayandığını" belirtti.

Yıllar içinde Rus lider ile 40'tan fazla kez buluştuklarına ve yakın iletişim içinde olduklarına, bunun iki ülke ilişkilerinin sağlam, istikrarlı ve sorunsuz gelişimi için stratejik olarak yol gösterici olduğuna işaret eden Şi, "Bugün Çin ve Rusya arasındaki (iyi) ilişkiler zorlu çabalar sonucu elde edildi. İki taraf bunun değerini bilmeli ve geliştirmeli" dedi.

Şi, Çin-Rusya ilişkilerinin istikrarlı gelişiminin yalnızca iki ülkenin ve halklarının temel çıkarı olmanın yanında bölgenin ve dünyanın barış, istikrar ve refahına katkı sağlayacağını vurguladı.

"Çok kutupluluğu izlemek ortak stratejik tercihimiz"

Çin ve Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin daimî üyeleri ve yükselen piyasa ekonomileri olduğuna işaret eden Şi, "İki ülkenin stratejik eş güdümü derinleştirmesi, karşılıklı faydaya dayalı iş birliğini genişletmesi ve dünyanın çok kutupluluğa yönelik genel tarihi eğilimi izlemesi ortak stratejik tercihimiz" ifadesini kullandı.

Şi, ikili ilişkileri gelecek doğrultusunu belirlemek ve farklı alanlarda iş birliği için yeni planlar hazırlamak üzere Putin ile çalışmaya hazır olduğun dile getirdi.

İki lider, görüşmenin ardından iş birliği anlaşmalarına imza atarken Çin-Rusya diplomatik ilişkilerinin kurulmasının 75. yılı vesilesiyle "Yeni Dönemde Kapsamlı Stratejik İş birliği Ortaklığı Derinleştirilmesi" başlıklı ortak açıklama yayımladı.

Rus lider yeniden devlet başkanı seçilmesinden sonra ilk yurt dışı ziyaretini Çin'e yapıyor. Çin Devlet Başkanı Şi de geçen yıl devlet başkanlığında yeni döneme başlamasının ardından ilk yurt dışı ziyareti için Rusya'yı tercih etmişti.

Rusya-Çin

"Kapsamlı stratejik koordinasyon ortaklığı"

Çin'in ABD ile jeopolitik rekabetin ve Asya-Pasifik'teki cepheleşmelerin arttığı bir dönemde, Ukrayna'daki savaş nedeniyle Batı karşısında benzer meydan okumalarla karşı karşıya bulunan Rusya ile yakınlaşma siyaseti izlediği gözleniyor.

Pekin ve Moskova, ikili ilişkilerini, "yeni dönemde kapsamlı stratejik koordinasyon ortaklığı" olarak tanımlıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin daimî üyesi olan iki ülke, ABD ve Batılı müttefiklerinin ağırlığına karşı küresel sorunlarda çoğu zaman birbirini destekleyen politika tercihlerini ortaya koyuyor.

İki ülke, kuruluşuna öncülük ettikleri Şanghay İş birliği Örgütü (ŞİÖ) ve BRICS gibi çok taraflı platformlarda da iş birliğini sürdürüyor.