Lübnan’daki Patlamalar: Çağrı Cihazları Bombaya Dönüştü!

Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Hizbullah mensuplarına ait çağrı cihazlarının patlaması sonucu 12 kişi hayatını kaybederken, 2 bin 800’den fazla kişi yaralandı. Olayın İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilimin tırmandığı bir dönemde gerçekleşmesi ise dikkat çekti.
Lübnan’daki Patlamalar Çağrı Cihazları Bombaya Dönüştü!
18 Eylül 2024

Dün akşam saatlerinde Lübnan’dan gelen son dakika haberi ile İsrail’in Hizbullah'ı alışılmadık bir yöntemle hedef alması dünya çapında ses getirdi. Hizbullah mensuplarına ait çağrı cihazlarının bomba gibi patlaması sonucu ikisinin çocuk 12 kişi hayatını kaybederken, 200 kadarı ağır yaklaşık 2 bin 800 kişinin de yaralandığı açıklandı. 

Patlamaların çoğu, Hizbullah'ın ana kalesi olan Beyrut'un güney bölgelerini sarstı. Sosyal medyada paylaşılan videolar, günlük işlerini yapan bir grup adamın patlayan çağrı cihazlarının etkisiyle aniden yere düştüğünü gözler önüne serdi.

Kısa sürede acil servisler dolup taşarken Lübnan Halk Sağlığı Bakanlığı ise tıbbi acil durum ilan etti.

Öte yandan İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaların yeniden tırmanması gündeme gelirken, İsrail’den konuya ilişkin bir açıklama henüz gelmedi. 

Hizbullah, üyelerini izlenme riskine karşı uyarmıştı

AP News'ün haberine göre; patlayan çağrı cihazları, Hizbullah tarafından, grubun liderinin şubat ayında üyelerine İsrail istihbaratı tarafından izlenebilecekleri uyarısında bulunarak cep telefonu kullanmayı bırakmalarını emretmesinin ardından satın alındı. 

Ayrıca AP News’e konuşan bir Hizbullah yetkilisi, bu cihazların yeni olduğunu belirtirken, ne kadar süredir kullanıldıkları hakkında bilgi vermekten kaçındı.

İsrail, çağrı cihazlarını Hizbullah’ın fark edeceği endişesiyle patlattı iddiası 

İsrail’in çağrı cihazlarını, Hizbullah’ın Tel Aviv yönetiminin bu cihazlardaki “gizli operasyonunu” fark edebileceği endişesiyle patlattığı iddia edildi.

ABD merkezli Axios’un haberine göre; Lübnan’da dün çağrı cihazlarının patlatılmasıyla gerçekleştirilen saldırılara ilişkin bazı ayrıntılara yer verildi.

Adı açıklanmayan ABD’li kaynaklara dayandırılan haberde, çağrı cihazlarının patlatılmasının, İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilimin arttığı bir dönemde meydana geldiğine vurgu yapıldı.

İsrail yönetiminin ise son günlerde Hizbullah’ın çağrı cihazlarındaki “gizli operasyonları” tespit edebileceğinden endişe duyduğu iddia edildi.

ABD’li bir yetkili, Hizbullah’ın çağrı cihazlarındaki “tuzağı” tespit etme olasılığından dolayı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte üst düzey askeri ve istihbarat yetkililerinin bu cihazların patlatılması yönünde karar aldığını öne sürdü.

İsrail, Hizbullah’ın olası saldırısına karşı alarmda

İsrail, Lübnan’da çağrı cihazlarının patlatılmasının ardından Hizbullah’tan gelebilecek olası bir saldırı için askeri hazırlık yapıyor.

Yediot Ahronot gazetesine göre, İsrail ordusu, Hizbullah’ın vereceği karşılığa hazırlanıyor.

İsrail savunma ve güvenlik birimlerinin ülkenin kuzey sınırındaki durumu değerlendirmek için incelemelerde bulunduğu belirtilen haberde, şu ifadelere yer verildi:

“İsrail saldırının sorumluluğunu üstlenmemiş olsa da yetkililer Hizbullah’ın muhtemelen karşılık vereceğine inanırken, İsrailli yöneticiler herhangi bir saldırıya güçlü bir karşılık vereceği tehdidinde bulundu.”

"Benzer bir olay için hazırlanıyor olabilir"

Teknoloji ve siber güvenlik uzmanı Ayman Qaddoura, Fokus+’a yaptığı açıklamada çağrı cihazlarına ilişkin şu ifadelere yer verdi: 

"En olası ve tamamlanmış senaryolar, bu cihazların Hizbullah tarafından Lübnan’da ithal edilmeden önce manipüle edildiği yönündedir. Bu, cihazlara patlayıcı maddeler ve patlayıcı devrelerin yerleştirilmesiyle gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla, bu durum cihazlarda bir güvenlik açığına yol açtı. Cihazlara bu bölgede kullanılan radyo frekansları aracılığıyla büyük miktarda mesaj gönderilmesi sağlandı ve bu da cihazlardaki bataryaların ısınmasına neden oldu. Bu bataryalardan birinin aşırı ısınması, cihazlara yerleştirilen patlayıcı maddelerin infilak etmesi için yeterliydi."

Patlamanın belirli kişiler tarafından kullanılan yüzlerce cihaz üzerinde gerçekleştiğini belirten Qaddoura, "Bu, tüm cihazların patladığı anlamına gelmiyor. Şu an başka cihazlar da bu duruma maruz kalabilir veya benzer bir olay için hazırlanıyor olabilir. Dolayısıyla, parti kesinlikle bu cihazlarla etkileşimi tamamen durduracak ve ne olduğunu tam olarak anlamak için cihazları inceleyecektir." şeklinde konuştu.

BAC firmasıyla ilgili soru işaretleri artıyor

Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Lübnan'da patlatılan çağrı cihazlarını ürettiği iddia edilen Macaristan merkezli BAC Consulting KFT (BAC Danışmanlık Ltd) hakkında soru işaretleri artarken, şirketten halen açıklama yapılmadı ve internet sitesi kapatıldı.

Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi, patlatılan çağrı cihazlarını kendisinin üretmediğini açıklayarak, marka lisansı verdikleri Macar ortağı "BAC Consulting KFT" isimli firmayı işaret etti.

Öte yandan TSİ 14.30 itibarıyla, hakkında soru işaretlerinin arttığı şirketin internet sitesi erişilemez hale getirildi.

Ayrıca Merkezi Budapeşte'deki Szonyi Yolu üzerinde yer alan şirket, 2022'de kuruldu. Arcidiacono Cristiana Rosaria şirketin genel müdürü ve sahibi olarak gösteriliyor.

Rosaria'nın LinkedIn'deki profilinde, BAC Consulting'in iş geliştirme, yönetim danışmanlığı, strateji ve ortaklık planlamasıdır, liderlik gelişimi, çevre danışmanlığı, siyasi danışmanlık, hakla ilişkiler ve telekomünikasyon hizmetleri verdiği bilgisi yer alıyor.

Rosari'nın Avrupa Komisyonu'nda yaklaşık 3 yıl değerlendirme uzmanı olarak çalıştığı da profilinde bulunuyor.

“Bunun bir önceki adımı Heniyye suikastıydı”

Doç. Dr. Mustafa Yetim, konuya ilişkin Fokus+’a yaptığı açıklamada “Bu olayın, sadece İsrail ve Hizbullah savaşı veya çatışmaları meselesinde değil, çok geniş çeperde bir etki oluşturacağını söyleyebiliriz. Bunun bir önceki adımı Heniyye suikastıydı. Suikast sonrasında bu soru işaretlerinin daha fazla yoğunlaştığını ve İsrail’in bir savaş stratejisini bölgedeki çatışma içerisinde olduğu aktörler ile onları “mağlup etme”, bir şekilde “dize getirme”, oldu bittileri “kabul ettirme” ilişki biçiminde farklı stratejilere geçtiğini söyleyebiliriz.” şeklide konuştu.

İsrail ile Hizbullah arasındaki son gerilimin bir kırılma noktası olduğuna dikkat çeken Yetim açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Materyal bir kırılma aslında. Materyal bir kırılmanın getirdiği psikolojik yıkım. Savaş ve çatışma dediğimiz şey iki unsur üzerine bina ediliyor. Bir tanesi materyal kapasiteniz: tanklarınız, füzeleriniz vb. İkincisi ise mobilize edebilme kapasitesi: milliyetçilik, din, sosyalizm gibi mobilize edebilen kimliksel faktörler.”

Bölgeyi nasıl bir gelecek bekliyor?

Bölgede, geçmişteki geleceğin tekrarı olan bir senaryolar zincirine şahit olduğumuzu dile getiren Yetim şunları son olarak şunları ekledi:

“Bölge modern Orta Doğu’nun kurulduğu andan itibaren kaotik, çatışmacı, istikrarsız, barışçıl olmayan bir zemine sahip. Bunun böyle olmasında en önemli faktörlerden bir tanesi İsrail’in varlığı ve İsrail’in işgalci, yayılmacı, revizyonist tutumu. Bunu iten en önemli küresel faktör ise ilk önce İngiltere’nin süper güç olarak bunu desteklemesi ve batı zemininde ABD’nin hiyerarşik küresel sistemi. Yani birbiri içine geçmiş meseleler silsilesi. Buralarda herhangi bir değişiklik olmadığı sürece biz bölgede ister direniş aktörler olsun olmasın bu tür şeyleri konuşmaya devam edeceğiz.  İlerleyen dönemde yine biz İsrail’in oldu bittisini göreceğiz ama karşı taraftan bir hamlenin daha zayıf bir ihtimal olduğunu görüyoruz.”

Öldürülen kız çocuğuna cenaze töreni düzenlendi 

Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarının patlatılması sonucu hayatını kaybeden Fatma Abdullah isimli kız çocuğu için Bekaa iline bağlı Saraain El Faouqa beldesinde cenaze töreni düzenlendi.