Avrupa Parlamentosu Seçimlerinin Galibi Aşırı Sağ Olabilir Mi?

İngiltere'nin AB'den çıkışının ardından ilk kez düzenlenen ve aşırı sağ partilerin yükselişiyle dikkat çeken Avrupa Parlamentosu seçimleri, 6-9 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek. 450 milyon seçmen, Avrupa'nın geleceğini belirlemek üzere sandık başına gidiyor.
Fokus+
Avrupa Parlamentosu Seçimlerinin Galibi Aşırı Sağ Olabilir Mi
5 Haziran 2024

Avrupa’da siyasi ve ekonomik ağırlığı olan ilk seçimlerin yapılmasından tam 45 yıl sonra, 6-9 Haziran tarihleri arasında Avrupa Parlamentosu seçimleri düzenleniyor. 

Bu seçimlerin, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkışından bu yana yapılan ilk seçim olması ve kamuoyu yoklamalarında aşırı sağ partilerin yükselişi nedeniyle Avrupa Parlamentosu tarihinin en tartışmalı seçimlerinden biri olması bekleniyor. 

Öte yandan, 27 ülkeden oluşan blokta her beş yılda bir AB seçimleri yapılıyor. 

Modern AB fikrinin kökeni, “Avrupa Ekonomik Topluluğu” olarak bilinen yapıyı kuran 1957 tarihli Roma Antlaşması’na kadar uzanıyor. 

Parlamento seçimleri nasıl yapılıyor? 

İlk seçimlerin başlamasından 45 yıl sonra gerçekleşen ve kıta genelinde yapılacak olan 10. Avrupa seçimlerine katılmak için ilk etapta 450 milyon Avrupa vatandaşı sandık başına gidecek. 

Avrupa Parlamentosu’nun bir sonraki 720 üyesi, bu seçimin sonuçlarına göre belirlenecek. 

Başkan seçiminin tamamlanmasının ardından gözler, AB ülkeleri tarafından seçilen Avrupa Komisyonu Başkanlığı adaylarına çevrilecek. 

Bu adayları onaylamak, Avrupa Parlamentosu üyelerinin sorumluluğunda. 

İngiltere’nin AB’den ayrılmasının ardından, sahip olduğu 27 sandalye Ocak 2020’de diğer ülkeler arasında dağıtıldı.  

Diğer 46 sandalye de kaldırılarak, Avrupa Parlamentosu’nun toplam üye sayısı 750’den 705’e düşürüldü. 

Ancak Avrupa Parlamentosu, 2023 yılında nüfusun gelişimine uyum sağlamak ve azalan orantıyı korumak amacıyla parlamento üye sayısının 720 sandalyeye çıkarılmasına izin veren bir anlaşmayı onayladı. 

Ayrıca, Almanya Avrupa Parlamentosu’nda 96 sandalye sahip olurken, onu Fransa 81, İtalya 76, İspanya 61 ve Polonya 53 sandalyeyle takip ediyor. Geri kalan sandalyeler ise diğer Avrupa ülkeleri arasında bölünüyor. 

Seçimlerde sağ partilerin yükselişi 

Aşırı sağ partiler, parlamentodaki güçlerini artırmaya çalışıyor. Bu da onlara, Avrupa mevzuatının kamuoyu yoklamalarına dayalı olarak belirlenmesi ve kıtasal politika çizgilerinin çizilmesinde daha büyük bir nüfuz sağlıyor. 

Yüksek yaşam maliyetleri, ekonomi, istihdam, yoksulluk, sosyal dışlanma, halk sağlığı, iklim değişikliği ve Avrupa’nın geleceği gibi konular mevcut seçim kampanyalarında ön plana çıkıyor. 

AB’nin savunma ve güvenlik konuları en az dokuz ülkede izlendiğinden, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik savaşı da Avrupalı vatandaşların ilgi odağında yer alıyor. 

Avrupa Parlamentosu’ndaki en büyük siyasi grup olan merkez sağdaki Avrupa Halk Partisi (EPP), önceki seçimlerde 705 sandalyenin 176’sını kazanmıştı. 

Avrupa Parlamentosu’nun ikinci büyük grubu olan Sosyalistler ve Demokratlar ise, şu anda 139 sandalyeye sahip olan merkez solun içinde yer alıyor. 

Liberal ve Pro-Avrupacı “Avrupa’yı Yenile” (Renew Europe) grubu da 102 sandalyeye sahip. 

Aşırı sağın popülaritesinin artmasıyla birlikte parlamentoda Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular (ECR) ile Kimlik ve Demokrasi Partisi’nden (ID) oluşan üçüncü bir grubun oluşması bekleniyor. 

İkinci dönem için aday olan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in müttefiki olmakla suçlanan “Kimlik ve Demokrasi” grubuyla iş birliği olasılığını dışladı. 

Ancak, Fransız Eric Zemmour liderliğindeki Yeniden Fetih Partisi ve İspanyol “Vox” partisi gibi aşırı sağ partileri içeren, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin liderliğindeki