İran Seçimleri: Reformistler Bu Sefer Kazanabilecek Mi? 

İran, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin geçtiğimiz ay helikopterinin düşmesi sonucu hayatını kaybetmesinin ardından muhafazakarlarla reformistlerin yarıştığı, bazı önde gelen adayların dışlandığı “erken” cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidiyor.  Yaptırımlar ve Batı ile ilişkiler seçmenlerin gündeminde yer alırken, reformist kanadın destekçilerinin oy kullanma konusundaki isteksizliği nedeniyle katılımın zayıf olması bekleniyor. 
İran Seçimleri Reformistler Bu Sefer Kazanabilecek Mi 
27 Haziran 2024

İran, Cumhurbaşkanı Reisi’nin mayıs ayında helikopterinin düşmesi sonucu ölmesinin ardından erken cumhurbaşkanlığı seçimlerine tanık oluyor.   

İran Anayasayı Koruyucular Konseyi'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmak için başvuran 80 adaydan yalnızca 6’sını onaylamasının ardından İranlılar, muhafazakar ve reformist kanatlar arasındaki rekabet ışığında bu cuma günü sandık başına gidecek.   

Konsey, 2005-2013 yılları arasında iki dönem görev yapan ve üçüncü kez cumhurbaşkanı olmak için seçimlere katılmak isteyen eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın adaylığını reddetti.   

Ayrıca, Ahmedinejad, Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından 2017 ve 2021’de de veto edilmişti.  

Anayasayı Koruyucular Konseyi   

İran yasalarına göre Konsey, cumhurbaşkanlığı için yarışan adayları onaylama konusunda yetkili.   

Konsey 12 üyeden oluşuyor. Söz konusu üyelerden 6’sı dini lider tarafından, diğer 6’sı ise ülkenin yargı kurumu tarafından seçiliyor.   

Birçok adayı, açık ret ve kabul kriterlerine dayanmadan tekrar tekrar reddettiği için Konsey sık sık eleştiriliyor.   

Öte yandan İran anayasası, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışmak için başvuran herkesin siyasi deneyim sahibi olmasını, İran Devrimi’nin ilkelerine ve Velayet-i Fakih ilkesine inanmasını ve ülkenin dini liderine bağlılığını beyan etmesini şart koşuyor.  

En şanslı adaylar  

İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, muhafazakar kanattan dört aday yarışıyor. Bunlar Muhammed Bagır Galibaf, Said Celili, Ali Rıza Zakani, Emir Hüseyin Kadızadehaşimi.  

Reformist Mesud Pezeşkiyan ve bağımsız Mustafa Purmuhammedi de seçimlerde aday olarak yer alıyor.  

Galibaf, Celili ve Pezeşkiyan’ın başkanlık koltuğunu kazanma ihtimali en yüksek isimler olduğu düşünülüyor. Ancak aralarındaki rekabetin güçlü olması, seçimlerde ikinci tura gitme olasılığını artırıyor.  

Ayrıca, Muhafazakar bir geçmişe sahip olan Galibaf, şu anda Meclis Başkanlığı görevini yürütüyor.    

Galibaf, muhafazakar geçmişine rağmen, İran’a yönelik yaptırımların kaldırılma sürecini engelleyen konularda esneklik gösteriyor.   

Batı’yla nükleer müzakereleri yeniden canlandırmayı ve Tahran’a uygulanan yaptırımların kaldırılmasını amaçlıyor, ancak bunu dikkatli bir şekilde yapıyor.  Ayrıca İran'daki tüm siyasi partilerle köprüler kurmayı hedefliyor.   

Dini lider Ali Hamaney’in danışmanı olan Celili ise, nükleer dosyanın en önemli müzakerecilerinden biri olarak biliniyor.   

Galibaf'ın aksine Celili, Batı ile diyalog kurma fikrine inanmıyor ve kapalı kapı politikası ve yaptırımların kaldırılması konusunda kendine güvenmenin şu anda İran’ın çıkarlarına en uygun hareket olduğuna inanıyor.  

Reformist Mesud Pezeşkiyan da, eski Başbakan Muhammed Hatemi hükümetinde görev yapan eski bakanlardan biri.   

Pezeşkiyan, nükleer müzakereler yoluyla yaptırımların kaldırılmasını, İran’daki tüm taraflarla ilişkileri reform etmeyi ve kişisel özgürlükler konusunu iyileştirmeyi hedefliyor.

İran konusunda araştırmacı olan Fatima El-Sammadi’ye göre muhafazakar kökten dinci kanat, reformist Pezeşkiyan’a karşı kazanma şansını artırmak için bazı adaylara seçim yarışından çekilmeleri yönünde büyük baskı uyguluyor.   

Sammadi, reformistlerin seçim kampanyasının, yürütülen en organize ve bilinçli kampanya olduğunu belirtti.   

Araştırmacı ayrıca, Pezeşkiyan’ın profesyonel bir ekibe sahip ve güçlü bir rakip olduğunu, kazanma şansının hafife alınamayacağını ekledi.   

Muhafazakarların seçimleri Galibaf’ın kazanmasını beklemesine rağmen, bazı kamuoyu yoklamaları, yine aynı kanattan rakip olan Celili’nin diğer rakiplerinin önünde olduğunu ve onu reformist rakip Pezeşkiyan’ın takip ettiğini gösteriyor.   

İran yasaları, adaylardan birinin toplam oyların 50+1 oy almasını gerektiriyor ve adaylardan birinin ilk turda bu yüzdeyi elde edememesi durumunda seçimler, iki adayın da yer aldığı ikinci tura geçiliyor.   

Seçmenlerin dikkate aldığı önemli konular   

Batının İran’a uyguladığı yaptırımlar sonucunda halk, ülkenin ekonomik olarak ağır bir bedel ödediğini, bu yaptırımların halkın yaşadığı krizlerin kökeni olduğunu ve dolayısıyla bunların kaldırılması gerektiğini düşünüyor. Ayrıca yaptırımlar, İranlı seçmen açısından büyük önem taşıyor.  

Öte yandan, İran sokağı için dış politika ve Batı ile ilişkiler, vatandaşın günlük hayatına doğrudan dokunuyor.  Dolayısıyla bu, yolsuzluk ve özgürlük konularıyla birlikte İranlıların oy verirken dikkate aldığı temel konuları oluşturuyor.  

Düşük katılım bekleniyor  

İran devrimini takip eden yıllarda düzenlenen seçimlerdeki yüzde 80 gibi yüksek katılım oranının aksine, son yıllardaki İran seçimlerinde katılım oldukça düşük oldu.   

Son parlamento seçimlerinde katılım oranı yüzde 48 iken, Tahran belediye seçimlerinde ise yüzde 8 idi.  

Geniş bir kesim reformistin seçimleri boykot etmesi, hareketin liderlerinin büyük bir kısmının yurt dışına gitmesi ya da İran rejimi tarafından ev hapsinde tutulmasının bir sonucu olarak bu durum ortaya çıkıyor.  

Samadi’ye göre İran sokakları, meydanların geçmiş seçimlerde alışık olduğu seçim rekabeti atmosferinden yoksun.  Ancak, televizyonda yer alan münazaraların oldukça popüler olması, seçim atmosferinin meydanlardan sanal ortama taşındığını gösteriyor.