Libya’da İnsan Ticareti: Hafter Milisleri Göçmenleri Zorunlu Çalışmaya Mecbur Bırakıyor

Doğu Libya’da Halife Hafter’e bağlı milisler, düzensiz göçmenleri uzun süre alıkoyarak askeri projelerde ücretsiz ve zorunlu çalıştırıyor. Göçmenler, alıkonuldukları gayri resmi barınma merkezlerinde inşaat, bakım ve tarım işlerinde insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlanıyor.
Fokus+
Libya’da İnsan Ticareti
13 Haziran 2024

Kuzeydoğu Libya’daki askeri yatırım faaliyetlerinde göçmenler nasıl sömürülüyor?  

Analiz, emekli General Halife Hafter’e bağlı milislerin düzensiz göçmenleri uzun süre alıkoyduktan sonra Askeri Yatırım Komisyonu’nun faaliyetlerinde ücretsiz ve zorunlu olarak nasıl çalıştırdığını, sömürmeden ayrılmalarına izin vermediğini ortaya koymaktadır. 

  • Elli yaşlarında olan Suriyeli Halit Mardam, Libya’nın Kuzeydoğusundaki Jebel Akhdar’da bulunan Kirnada kasabasındaki Arama ve Soruşturma Dairesi genel merkezinin yenilenmesi ve bakımı sırasında sekiz ay boyunca zorunlu çalışmaya tabi tutuldu. Bu kurum, Doğu Libya’nın İçişleri Bakanlığı Kriminal Soruşturma Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir kurum. Bu zorunlu çalıştırma, Mart 2021’de emekli General Halife Hafter’in milislerine bağlı Olumsuz ve Yıkıcı Olaylarla Mücadele Teşkilatı üyeleri tarafından tutuklanmasının ardından gerçekleşti.  

13 düzensiz göçmenle birlikte Halid’in Tobruk’ta (Kuzeydoğu Libya, Trablus’a 1.300 km uzaklıkta) tutuklanmasından 5 gün sonra Silahlı araçlarla (Tobruk’a 245 km) uzaklıktaki Kirnada kasabasına nakledildiler. Önünde Arama ve Soruşturma Dairesi’ne bağlı olduğu yazılı tabela bulunan bir karargâhta gözaltına alındılar. Yeğeni Hüsam Mardam’ın Al-Araby Al-Jadeed’e anlattığına göre, Olumsuz ve Yıkıcı Olaylarla Mücadele teşkilatının silahlı bir adamının, genel merkezi yenilemek için çalışmalarını istemeden önce onlara inşaat alanında hangi mesleklerde uzmanlaştıklarını sorduğunu, belirli bir mesleğe sahip olmayan herkesin inşaat malzemeleri taşımak zorunda kaldığını ifade etti. 

Hastalık nedeniyle çalışamayan göçmenler, (Hafter’e bağlı) Yasadışı Göçle Mücadele Dairesi’ne bağlı resmi barınma merkezlerine sevk edilirken, belirli mesleklerde uzmanlaşan ve zor işlerde çalışabilecek göçmenler, Libya’nın kuzeydoğusundaki üç gayri resmi barınma merkezlerine naklediliyor. Bunlar (Artık çalışmaları durdurulduğu için resmi olmayan ​​ve kâğıt üzerinde etkin de olmayan) “El-Makrun, El-Abyar ve Barsis” merkezleridir. Geçici hükümetin İçişleri Bakanlığına bağlı Kara Limanları Güvenliği Genel Müdürlük şube komutanı eski yardımcısı El-Naci Haddus da aynı duruma değinmektedir. (2016’dan 2021’e kadar Doğu Libya’da çalıştı.) 

Hafter’in oğlu Saddam’ın liderliğini yaptığı Tarık bin Ziyad alayına bağlı 20/20 Taburu El-Makrun merkezini yönetiyor. Temsilciler Meclisi’nin yükümlülüğü altındaki hükümette İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, El-Abyar ve Barsis merkezlerinden sorumlu Farac Akaim Al-Abdali başkanlığındaki Olumsuz Olaylarla Mücadele teşkilatı da Al-Araby Al-Jadeed’den Haddus’un teyidine göre burada bulunuyor.  

Göçmenlerin zorunlu çalıştırılmaları  

Doğu Libya Hükümetinin İçişleri Bakanlığına bağlı El-Bayda Emniyet Müdürlüğü iletişim bürosunda görevli bir memurun gördüğü kayıtlara göre (adının anılmamasını istedi), Nisan 2022’den geçen mart ayına kadar olan dönemde 436 göçmen resmi olmayan barınma merkezlerine yerleştirilirken, 495 göçmen de Yasadışı Göçmenlik Bürosu’na bağlı resmi merkezlere yerleştirildi. Al-Araby Al-Jadeed’e verdiği bilgide, resmi olmayan barınaklara nakledilen düzensiz göçmenlerin çalışma gücüne sahip olduğunu, Suriye, Mısır ve Afrika ülkelerinden geldiklerini söyledi.  

Göçmenler, Ordu Genelkurmay Başkanlığı (ülkenin doğusunda faaliyet gösteren Hafter milisleri) başkanlığındaki Lojistik ve Tedarik Kurumu’nda askeri ve güvenlik karargâhlarının bakımının yanı sıra ulaştırma faaliyetlerinde de çalışmaya zorlanıyor. Haddus’a göre kendisi, El-Abdali’nin Mayıs 2023’te Bingazi şehrinin dışındaki El-Kuveyfiya hapishane merkezinin bakımı kapsamında 400 göçmeni zorla çalıştırdığını teyit etti.  

Ayrıca, tarım projelerinin durması nedeniyle atıl durumda olan ve çalışmayan ağır makine ve ekipmanların bulunduğu tarım alanlarından hurda toplanmasında da göçmenler kullanılıyor. Eski Ulusal Mutabakat Hükümeti’nde (Batı Libya) İçişleri Bakanlığına bağlı Tarım Polis Teşkilatı Şubeler Dairesi Müdürü Said Karada, Temsilciler Meclisi’nin 13 Kasım 2018’de kurulmasına karar verdiği Askeri Yatırım Komisyonu’nun, Hafter milislerinin kontrolündeki bölgelerde ekonomik, ticari, yatırım, sanayi ve hizmet altyapı projelerini yönettiğine dikkat çekti.  

Askeri Yatırım Komisyonuna bağlı Tarımsal Projeleri Koruma Gücü Enformasyon Bürosu Direktörü Salah Al-Urfi, yukarıdakileri reddederek Al-Araby Al-Jadeed’e şunları söyledi: Ağır makineler ve hizmet dışı kalan ekipmanlar hurdaya çıkarılmadı. Projelerde göçmenler kullanılmadı. Tarımsal Projeleri Koruma Gücü’nün göçmenlerin hakkının ihlal edilmesini veya yasa dışı kullanılmasını önlediğini sözlerine ekledi.  

Al-Araby Al-Jadeed’den Karade komisyonun Afrika uyruklu düzensiz göçmenler vasıtasıyla tarım projelerindeki ekipmanları sökmesini denetlediğini doğrularken, tecrübelerinden yola çıkarak şunları söyledi: 

“Ekim 2019’da Libya’nın güneybatısındaki Sebha şehrinde bulunduğum sırada Tarımsal Projeleri Koruma Gücünün, kullanım dışı tarım ekipmanlarından kaynaklanan atıkların toplanmasında kullanılmak üzere arabalarla taşınan göçmenleri projeye dâhil ettiği yönünde Vadi Ataba (Güney Libya) Belediyesi Tarım Ofisi’nden bilgiler aldım.”  

Göçmenler Libya’ya nasıl getiriliyor?  

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne bağlı Gerçekleri Araştırma Heyeti şunları tespit etti: “Terörizm ve Organize Suçla Mücadele Caydırıcılık Teşkilatı (Batı Libya) dâhil olmak üzere Devlet ve bağlı kuruluşların yetkilileri, Libya Arap Silahlı Kuvvetleri (Doğu Libya), İç Güvenlik Teşkilatı (ülkenin doğusunda ve batısında aktif), İstikrar Destek Teşkilatı (Batı) ve ayrıca komutanları defalarca ihlal ve suiistimallerde bulunmuştur. Bu ihlaller arasında savunmasız göçmenleri kaçırmak, bunların köleleştirilmesi, zorla çalıştırılması, hapis ve gasp yer almaktadır. Zira bu ihlaller kişilere, gruplara ve devlet kurumlarına önemli gelirler sağlamaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından izlenen ve 27 Mart 2023’te internet sitesinde yayınlanan bilgiye göre ihlallerin devamı teşvik edilmektedir.” 

Göçmenler ülkeye kaçakçılık yoluyla ya da göçmen işçi adı altında sokulmaktadır. Hem Haddus hem de Ulusal İnsan Hakları Komitesi Başkanı (sivil) Ahmed Abdulhakim Hamza’nın teyit ettiğine göre komite, Haziran 2022’de Avrupa’ya gitmeye çalışırken boğulmaktan kurtarılan ve Libya’ya iade edilen düzensiz göçmenleri Mart 2023’te karşıladı. Göçmenlerin Hafter’e bağlı Tarık bin Ziyad milislerine teslim edildiğini, milisler tarafından beş ay zorunlu çalışmaya gönderilmeden önce karargâhlarının birinde alıkonulduklarını teyit ettiler.  

Düzensiz göçmenlerin resmi olmayan barınaklarda saklanması  

Hamza, bilgileri araştırması sayesinde bu göçmenlerin çalışmalarını denetleyen milislerin Tarık bin Ziyad Alayı’na bağlı 20/20 Tugayı olduğu, insan kaçakçılığı ve ticaretiyle güçlü bir ilişkisi bulunduğu sonucuna ulaştı. Ayrıca Al-Arabi Al-Jadeed’e verdiği bilgilerde sözlerine şunları ekledi: 

“Askeri Yatırım Komisyonunun güvenlik onayı vermesi, insan ticaretinin şekillerinden biri sayılan istihdam kisvesi altında göçmenlerin Libya’ya girmesini sağlamaktadır.”  

Eski Doğu Libya hükümetinin Bakanlar Kurulu Hukuk Bürosu üyesi Hatim Al-Mugrabi, Askeri Yatırım Komisyonunun güvenlik onayı verdiğine ve işçi getirdiğine ilişkin iddiaların doğru olduğuna itiraz ederek Al-Arabi Al-Jadeed’e yabancı işçi getirmenin Çalışma Bakanlığı’nın görevlerinden biri olduğunu vurguladı. 

Bu bilgi, Ulusal Birlik Hükümeti Çalışma ve Mesleki Geliştirme Bakanı Ali Al-Abed Al-Rida tarafından 8 Haziran 2021 tarihinde Askeri Yatırım Komisyonu Başkanına gönderilen bir muhtıra (Referans No. 189) ile teyit edilmektedir. Belgede, “Bakanlığın, yabancı işçi getirmek için ön onaylar vermeye ve bunların sözleşme prosedürlerini organize etmeye ve münhasıran Libya işgücü piyasasında takip etmeye yasal olarak yetkili organdır. Askeri Yatırım Komisyonu’nun, Komisyonun 2018 yılı 3 sayılı kuruluş kararında komisyon için öngörülmeyen güvenlik onaylarını vermesi yadırganacak bir durum ortaya çıkarmıştır.” şeklinde açıklama yapılmıştır.  

Al-Urfi ise, Haziran 2020’de eski geçici Hükümet Başbakanı Abdullah Al-Thani’nin daha önceki bir kararına ilişkin “eskiden” yaptığı yorumundaki çekincesini haklı çıkararak “Devlete bağlı tüm bakanlıklar, komisyonlar, kurumlar ve devlete bağlı dairelere Askeri Yatırım Komisyonuyla birlikte çalışmayı durdurmaları” talimatlarıyla ilgili çekince koymuştur.  

Hafter milisleri için büyük mali getiri  

İşçileri getirmek için güvenlik onayı almak, Askeri Yatırım Komisyonunun hakim olduğu Doğu Libya’da faaliyet gösteren şirketlerle bağlantılıdır. Remzi el-Fahri tarafından yönetilen Libya Koalisyonu Şirketi bu şirketlerin başında geliyor. Haddus Facebook sayfasında yayınlanan bir fotoğrafla bunu kanıtladığını söylüyor. El-Fahri’nin adı, 18 Aralık 2019’da Facebook sayfasında Doğu Libya Sivil Havacılık Dairesi Direktörü Abdülhamid Muhammed Ceydullah Al-Barassi tarafından 15 Aralık 2019 tarihinde (ABD yaptırımları listesinde adı geçen) Suriye Cham Wings Havayolları şirketi’ne gönderilen, Suriye üzerinden gelen 14 Mısırlının girişine izin verilmesi için 6416 Sayılı Onay kapsamındaki bir listeyi yayınlayan şirketin adıyla ilişkili görünmektedir. Aynı tarihteki bir başka listede ise “Suriye üzerinden gelen 8 Mısırlının ülkeye girişine ilişkin 6417 sayılı onay” yer almıştır. 

Aynı sayfaya 3 Şubat 2020’de tekrar girildiğinde Libya’ya gitmek isteyen Mısırlılara yönelik bir duyuru yayınlandı. “Seyahatin, Askeri Yatırım Komisyonundan Libya güvenlik onayı alınarak, Suriye Cham Wings Havayolları şirketi aracılığıyla Mısır, BAE, Şam ve Bingazi üzerinden transit olarak gerçekleştirileceği” belirtilmektedir.  

Askeri Yatırım Komisyonu, güvenlik onayı vererek fon toplamayı amaçlamaktadır. Zira Hamza’ya göre Libya’ya gelecek yabancı, giriş izni ücreti olarak 500 ABD doları ödemektedir. Soruşturmayı hazırlayan kişi, 24 Eylül 2019’da Libya Koalisyonu Şirketi tarafından Mısırlı bir gurbetçiye verilen, güvenlik onayı karşılığında belirtilen tutarı ödediğini içeren bir makbuza ulaştı. 

Bununla birlikte, Askeri Yatırım Komisyonundan güvenlik onayları almış olanlar, ülkenin batısına intikal etmeleri durumunda, uluslararası kabul görmüş Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı kişiler tarafından tutuklanma riski altındadır. Haddus, “Bu durumda, gelen yabancı uyruklular yetkililerin gözünde yasadışı göçmenlerdir ancak bazıları aynı rotayı denemekte ısrar etmektedir.” diyerek bunu teyit etmektedir. Halid Mardam’ın altı ay zorunlu çalışmaya zorlandıktan sonra yaptığı gibi. Zira ayrılmasına izin verildi ve sonunda hayalini gerçekleştirmek ve Ekim 2021’de İtalya’nın Lampedusa adasına ulaşmak için Kirnada’dan tekrar Tobruk’a doğru yola çıktı. 

 

 

El-Arabi Araştırmalar ve Politika Çalışmaları Merkezi