'Türkiye' Adı Verilen Suriyeliler... Misafir Döverek Gönderilir Mi?

Savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve esasen yüzyıllardır Türk halkı ile sıkı bağları olan Suriyelilere ilişkin Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Star gazetesinde bir yazı kaleme aldı. Bağlı, Türkiye'de doğan Suriyeli çocuklardan bazılarının annelerinin, bazılarının da büyükannelerinin adının 'Türkiye' olduğunu hatırlattı.
Fokus+
Misafir Döverek Gönderilir Mi
9 Temmuz 2024

"Osmanlı sonrası Türkiye aidiyetlerini ve özlemlerini göstermek isteyen bu insanları buradan döverek kovmaya çalışanlar mı bu ülke sevdalısı oluyor şimdi?" diyen Prof. Dr. Mazhar Bağlı, insanın bu dünyadaki varlığını anlamlı kılan en önemli parametrelerden birisinin de "mekan ile kurduğu aşkın bağ" olduğunu belirtiyor.

Prof. Dr. Mazhar Bağlı, göç etmenin en kritik toplumsal hareketlerden birisi olduğunu ve aslında bir travma olduğunu belirtti. Yazar devamında, "Bu sarsıcı süreci insanların kendi başlarına atlatmaları asla mümkün değildir. Herhangi bir yardım almadan, gittikleri yerdeki mukimlerin onlara güven telkin eden bakışlarını görmeden hep tedirginler ve ürkekler. Bundan dolayı da gerek tevhidi-semavi dinler gerekse de hümanist felsefeler göçmenlerle ilgili hep dikkatli bir özenin gösterilmesine işaret ederler ve bu konudaki çabaları yüksek bir ahlaki erdem olarak tanımlarlar, takdir ederler. Ki bu vurgu önemli pek çok sosyolojik kurumsallaşmaları da doğurmuştur." ifadesinde bulundu. 

"Peygamberler hicret ederdi"

Prof. Dr. Mazhar Bağlı, yazısının devamında ise peygamberlerin de hep hicret ettiğini vurgulayarak, şunları kaleme aldı:

"Özellikle bütün peygamberlerin hayatında bir göç hikayesinin olmasından dolayı konu İslam toplumunda o kadar vurgulu bir söylemle dile getirilmiştir ki göçmen kuşları da içine dahil eden bir yapılanmanın, kurumsallaşmanın ve toplumsal değer sisteminin oluştuğunu görüyoruz. Müslümanlar için göç, aynı zamanda Hz. Peygamberin bir sünneti/adeti olarak da görülür ve hayatın olağan akışını zedeleyen bir süreç olması dolayısıyla da hep bir yardımla/ensar ile anılır. Göçün vazgeçilmez bir sonucu ise misafirin ağırlanmasıdır ki bu konu da aynı şekilde bize peygamberlerden miras kalmıştır, özellikle de Hz. İbrahim'in ayrıca bir vasfı olarak insanlığa vazedilmiş bir ilahi buyruk gibidir. Hz. İbrahim'in memleketi olan Şanlıurfa'da halk, onun yanında bir misafir olmadan sofraya asla oturmadığına, hiç kimse yoksa dahi muhtemel bir misafir için sofraya boş bir tabak koyduğuna inanır."

Anadolu halkının şimdiye kadar göçmenleri peygamberlerin mirasına uygun olarak ağırladığını belirten yazar, bunun kısmen bir nedeninin de buyruklar olduğunu ve buyrukların çok önemli bir toplumsal duyarlılığın oluşmasını sağladığını söylüyor. "Belki de son dönemlerdeki yabancı düşmanlığının asıl amacı da bu kutsal metinlerden mülhem oluşan sosyolojik yapıyı ve değerleri, kolektif bilinci ve kurumsal işleyişi ifsat edip yok etmektir." diyor yazar. 

Türkiye tarihe geçecek bir yardımlaşma hikayesi gösterdi ama... 

Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Star gazetesindeki yazısının devamında ise, Türkiye'nin Suriyeli sığınmacıları 13 yıldır misafir ettiğini vurgulayarak şu ifadelere yer verdi: 

"Suriyelilerin Türkiye'de ağırlanması, insanlık tarihine geçecek bir yardımlaşma hikayesiyken başka bir yönüyle hatırlanmaya mahkum edilecek maalesef. Oysa insanlığa örnek bir iş başardık. Tarihe geçecek bir duyarlılık ile canını kurtarmak için bize sığınanlara kol kanat gerdik. Dünyanın pek çok coğrafyasında göçmenlerin bir güvercin tedirginliği ile gezdiği sokaklar bizim şehirlerimizde onlar için birer güvenli sığınak oldular. Zulümden kaçıp bize sığınanlara göstermiş olduğumuz alicenaplık her türlü takdirin üstündedir. Bunu sağduyulu olan tüm çevreler de takdir ediyorlar nitekim. Devlet ve millet olarak en zor zamanlarında Suriyeli kardeşlerimizi bağrımıza bastık ve onları on üç yıldır ağırlıyoruz. Hem de çok büyük fedakarlıklarla ve çok ağır maliyetlerle. Artık kimisi misafirlikten çıktı, bir milyondan fazla çocuk bu topraklarda dünyaya geldi."

Yazısının son bölümünde Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Suriyeliler ile Türk halkı arasında geçmişe dayanan bir bağ olduğunu aktardı. Bağlı, Gaziantep Milletvekili Ali Şahin'in bir paylaşımına değinen Bağlı, ilgili paylaşımı şöyle anlattı: "Burada doğan çocuklardan bazılarının annelerinin bazılarının da büyükannelerinin adı Türkiye. Osmanlı sonrası Türkiye aidiyetlerini ve özlemlerini göstermek isteyen bu insanları buradan döverek kovmaya çalışanlar mı bu ülke sevdalısı oluyorlar şimdi?"