18 Kasım 2024
Amerika Birleşik Devletleri 47. Başkanı Donald Trump, seçim kampanyası döneminde ilk defa Elon Musk’ı sahneye çağırdığı cümlede şu ifadeyi kullandı: “Bir star doğuyor, Elon”. Güney Afrika’da doğan ve daha sonra Amerika’ya gelen bir yasal göçmen olarak Musk’ın başkan seçilebilme gibi bir şansı yok, en azından oyunun kuralları değişmediği sürece. Ancak Elon Musk, bu soruna yönelik daha “verimli” bir çözüm geliştirdi: Amerikan oligarkı olmak. Tüm gücüyle Trump’ın seçilmesinde önemli katkıda bulunan iş adamının seçimden önce dillendirdiği DOGE, yani Hükümet Verimlilik Departmanı fikrinin hayata geçirileceği eski-yeni Başkan tarafından bir kamuoyu mektubuyla duyuruldu. Cumhuriyetçi Parti’de liderlik arayışından sonra Trump’ı desteklemeye yönelen Vivek Ramaswami ile yöneteceği “Hükümet Verimlilik Departmanı”nı Musk için özel olarak kurulan bir kurum olacak. Bu yeni yapı, federal bütçe harcamalarını azaltmayı hedeflerken, Trump, girişimi “günümüzün Manhattan Projesi” olarak tanıtıyor. Manhattan Projesi, yani Amerika’yı savaştan galip çıkaracak proje. 4 Temmuz 2026’ya kadar federal bütçenin 4’te 1’ini keseceği hedefi duyurulan proje ile ABD 2001’den beri ilk kez bütçe fazlası vermeyi ümit ediyor.
ABD bütçesini dengeleme planı
ABD’nin 2024 mali yılındaki bütçe açığı 1,83 trilyon dolar seviyesine ulaştı. Bu açık, GSYİH’nin %6,4’üne denk geliyor ve barış zamanları için olağanüstü bir oran. Son 50 yılda bütçe açığı ortalama %3,8 seviyesinde seyrederken, mevcut oran pandemi ve 2008 finansal krizi dönemlerinin bile üzerinde.
Toplam ulusal borç ise, GSYİH’nin %120’sini aşıyor. Faiz oranlarındaki yükseliş, borçlanmayı daha maliyetli hale getirirken mevcut borcun faiz ödemeleri de bütçede ciddi bir yük oluşturuyor. Faiz ödemeleri öyle bir duruma gelmiş haldeki, artık savunma ve sağlık giderleri bütçesini geride bırakmaya ilerliyor durumda.
Bu durum, borç servisi sarmalı riskini de beraberinde getiriyor. Borç faizini ödemek için daha fazla borçlanma gerekiyor, bu da faiz maliyetlerini artırarak bütçeye ek yük getiriyor.
En azından söylemsel düzeyde, Musk, hükümetin verimsiz harcamalarının ekonomik büyümeyi baltaladığını düşündüğünden Amerika’nın kurtuluşunun burada yattığını savunuyor. Ona göre, gereksiz projelere ve üretken olmayan işlere harcanan kaynaklar, özel sektörde değerlendirilebilecek iş gücünü heba ediyor. Ancak ABD, kamu harcamaları konusunda diğer G7 ülkelerine kıyasla zaten oldukça düşük bir seviyede gerçeği de görülüyor. IMF verilerine göre, 2024 yılında ABD’nin kamu harcamaları GSYİH’nin %37,5’iyle G7 içinde en düşük oran olarak kaydedildi. Tek bir yılda mı yoksa daha uzun vadeli bir plan ile mi belirtmeyen multi milyarderin umudu, pek çok ABD kamu maliyesi uzmanı tarafından sağlam bir temele dayanan bir plan olarak görülmüyor.
Kesintiler nereden gelecek?
Musk’ın 2 trilyon dolarlık kesinti hedefi, büyük sosyal programlarda ciddi kesintiler yapılmasını gerektiriyor. Ancak, Sosyal Güvenlik ve Medicare gibi programlarda kesinti yapılabilmesi için Kongre onayı gerekiyor. Cumhuriyetçilerin Kongre’de çoğunluğa sahip olmasına rağmen, bu tür kesintilerin onaylanması kolay görünmüyor. Örneğin, geçtiğimiz ay Cumhuriyetçi senatör Rand Paul’un savunma harcamalarını da içeren %6’lık bir genel bütçe kesintisi önerisi reddedildi.
Musk ve Trump, “isteğe bağlı harcamalara” yönelmek isteyebilir gibi gözüküyor. Bu harcamalar, Kongre’nin her yıl onayladığı ve yasal zorunluluğu olmayan kalemleri içeriyor. Ancak, bu alanlar da sınırlı. 2023 yılında isteğe bağlı harcamalar 1,7 trilyon dolar olarak gerçekleşti ve bunun yarısı savunma bütçesine ayrıldı. Yani savunma bütçesinden kesmediği sürece bu hedefe yaklaşmak dahi mümkün değil. Federal savunma bütçesinin en büyük kontratlarını alarak her sene bütçesini milyarlarca arttıran şirketlerden birinin adı SpaceX, yani Musk’ın havacılık ve uzay şirketi.
Arjantin modeli: Javier Milei’in testeresi
Musk’ın planları, kişisel olarak da çok iyi anlaştığı Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei’nin politikalarına benziyor. Milei, federal bütçede %35’lik kesinti yaparak birçok bakanlığı kapattı ve kamu çalışanlarının %10’unu işten çıkardı. Ancak bu politikalar, Arjantin ekonomisini bir dönem durgunluğa soktu. Musk ise benzer sonuçların ABD’de de yaşanabileceğini kabul ediyor. Dahası, bu tarz kemer sıkma politikaları ekonomik büyümenin de dostu değil, acı bir reçete.
Ancak bu tür politikaların başarıya ulaşması, Trump yönetiminin siyasi iradesine ve Kongre’nin desteğine bağlı. Fakat bazıları, Musk’ın asıl hedefinin bütçeyi düzene sokmak değil şahsi bütçesini yoluna sokmak olduğunu söylüyor.
“Kültürel Savaş”
Musk’ın örnek aldığı Javier Milei’in “kültürel savaş” olarak adlandırdığı “sol” ve “woke” ideolojilerine karşı “özgürlükçü anlayış”, Musk’a göre kendisinin de verdiği mücadelelerin en büyüklerinden biri. Ancak, Musk’ın gerçek hayatta emareleri görülebilen mücadelelerinden bir yarım düzinesi kendi şirketlerine yönelik soruşturmalara yönelik. Musk'ın maliyetleri azaltan rolündeki en endişe verici çelişki de burada yatıyor. İş anlaşmalarına ilişkin olumsuz soruşturmaları durdurma potansiyeline sahip değilse de kendisini soruşturan hükümet organlarının fonunu durmaya muktedir olması, Amerikan demokrasisi açısından da soruları artırıyor.
Sonuç olarak, her ne kadar Amerika’nın bir bütçe sorunu olduğu gerçek ve iyi tespit edilmiş bir gerçeklik olsa da Musk’ın bu sorunu çözüp çözemeyeceği yahut çözmek istediği sorunun gerçekte bütçe problemi olup olmadığını önümüzdeki 4 yıl gösterecek.