Mısır’ın İtirazına Rağmen Nil Havzası Anlaşması Yürürlüğe Girdi

Nil Havzası ülkeleri için "adil ve sürdürülebilir" su yönetimini hedefleyen Entebbe Anlaşması, 13 Ekim’de yürürlüğe girdi.
Mısır’ın İtirazına Rağmen Nil Havzası Anlaşması Yürürlüğe Girdi
18 Ekim 2024

Mısır’ın itirazına rağmen, Nil Havzası ülkeleri için nehir sularının “adil ve sürdürülebilir” yönetimi konusunda dönüm noktası niteliğinde olan ve “Entebbe Anlaşması” olarak bilinen Nil Havzası Anlaşması 13 Ekim’de yürürlüğe girdi. 

Söz konusu anlaşma, Nil Nehri ülkeleri arasında on yılı aşkın bir süredir devam eden müzakerelerin ardından uygulamaya alındı. 

11 ülkeden oluşan Nil Havzası Komisyonu, anlaşmanın uygulanmasına yönelik atılan bu önemli adımı memnuniyetle karşıladı. 

Nil Havzası Komisyonu, Doğu Afrika’daki birçok ülkeyi kapsayan Nil Nehri Havzası’nda işbirliği ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek amacıyla 1999 yılında kurulmuş bölgesel bir örgüttür. 

Anlaşma yürürlüğe girdi 


Komisyona katılan 11 ülkeden beşi (Etiyopya, Kenya, Ruanda, Uganda, Tanzanya) 2010 yılında Uganda’nın Entebbe kentinde varılan anlaşmayı onayladı. 

Ancak anlaşma, Addis Ababa tarafından Nil Nehri üzerinde inşa edilen devasa hidroelektrik barajı konusunda Etiyopya ile anlaşmazlığa düşen Mısır ve Sudan’ın yanı sıra Burundi, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Eritre tarafından reddedildi. 

Güney Sudan ise 8 Temmuz’da anlaşmayı imzalayan altıncı ülke oldu. 

Anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için Nil Havzasını oluşturan 11 ülkeden en az altısının anlaşmaya katılması gerekiyor. Güney Sudan’ın katılımıyla bu koşul yerine getirilmiş oldu. 

Mısır anlaşmaya karşı adımlar atıyor   


Al-Araby Al-Jadeed gazetesine konuşan kaynaklara göre Mısırlı yetkililer, uluslararası hukuk profesörleri ve diplomatların yanı sıra sulama ve su kaynakları uzmanlarından oluşan bir ekibi, Entebbe Anlaşması konusunda yaşanan krizle ilgili bir çalışma yapmakla görevlendirdi. 

(Etiyopya’nın inşa ettiği Nahda (Rönesans) Barajı)

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Pazar günü sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; 

“13 Ekim 2024 tarihinde Nil Nehri Havzası Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi, Nil sularının adil ve makul kullanımına yönelik uzun bir yolculuğun zirvesidir.” 

Bölgede iş birliğini ilerletme konusundaki sarsılmaz bağlılıkları nedeniyle anlaşmaya taraf olan tüm devletleri tebrik eden Ahmed, “Ayrıca, anlaşmayı imzalamayan devletleri Nil ailesine katılmaya çağırıyorum, böylece birlikte kalkınma ve bölgesel entegrasyonu içeren ortak hedeflerimize ulaşabiliriz” diye ekledi. 

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Hani Suveylem ise, Mısır’ın “Nil suyunun tek bir metreküpünden bile vazgeçmeyeceğini” belirterek ne Kahire, ne de Sudan’ın anlaşmayı tanımayacağını vurguladı. 

Mısır’ın çıkarları zarar görüyor 


Mısırlı baraj mühendisliği uzmanı Muhammed Hafız, Al-Araby Al-Jadeed gazetesine verdiği demeçte, “Mısır ve Sudan’ın Entebbe Anlaşması’nın yürürlüğe girmesini tanımaması, anlaşmanın uygulanmasını engellemez” dedi. 

Hafız, Mısır’ın tutumuyla aynı olsa da Sudan’ın tutumunun Kahire’nin çıkarlarına pek hizmet etmediğini söyleyerek, “Çünkü Sudan her koşulda su konusunda bir güzergah konumunda. Bu nedenle Mısır’a ulaşmadan önce istediği kadar suyu alacaktır” diye konuştu. 

Hafız gazeteye yaptığı açıklamayı şu ifadelerle sürdürdü; 

“Mısır’ın Entebbe Anlaşması’nın uygulanmasına yönelik duyduğu en büyük korku, Nil Havzası ülkeleri arasında kontrol ve koordinasyon mekanizmalarının bulunmaması ve bunun da Mısır’a su akışının azalmasına yol açabilecek olmasıdır. Bu anlaşmanın ilk sonucu havza ülkeleri arasında suyun yeniden paylaşılması olacaktır.” 

 Hafız’a göre anlaşma, yukarı kıyıdaş ülkelerin Mısır’dan önceden onay almalarına gerek kalmadan sulama ve elektrik enerjisi projeleri gerçekleştirmesine izin verirken, Mısır’ın 55,5 milyar metreküplük tarihi su kotalarını da iptal ediyor. 

Tartışmalı maddeler 


Kahire’nin Entebbe Anlaşması’na yönelik itirazı üç tartışmalı maddeden kaynaklanıyor. 

Bunlar su güvenliği maddesi ve 1959 tarihli anlaşmaya göre 55,5 milyar metreküp olarak tahmin edilen Nil sularındaki tarihi payının tanınmaması ve Nil üzerinde herhangi bir projenin uygulanması için 12 numaralı ön bildirim maddesi ve kararların çoğunluk yerine oybirliği ile alınması maddesidir. 

Mısır’ın bu konudaki tutumu, Uluslararası Adalet Divanı’nın 1989 yılında aldığı, su anlaşmalarının sınır anlaşmalarıyla aynı yasal dokunulmazlığa sahip olduğu, yani değiştirilemeyeceği yönündeki karara dayanıyor.