Filistin’in Dünyada Dönüştürücü Gücü

Dünya üzerinde bugün, Filistin bayrağı kadar çok dalgalanan başka bir bayrak bulunmuyor. Japonya’dan İngiltere’ye onlarca ülkede, milyonlarca insan Filistin’e destek gösterisi düzenliyor ve Filistin bayrağı taşıyor.  

Bu gösterilerin bir kısmı ise o devletlerin iktidarları tarafından İsrail’e destek verilmesine rağmen yapılıyor. 

Almanya, Avusturya, Fransa, İngiltere gibi birçok ülke zaman zaman Filistin atkısı, bayrağı ve sembollerinin taşınmasına bir suç işlenmiş gibi muamele etmesine rağmen, gösterileri yine de durdurmadı ve yeşil, kırmızı, siyah renkli bayrak sokaklarda dalgalandı.   

Bu açıdan bakıldığında dünya üzerinde bir halkın bağımsızlık mücadelesi bu kadar yaygın bir coğrafyada bu denli destek görmemişti.   

Etnik ve dini inançları farklı insanların ortak bayrağı  

Filistin davasının etnik kimlikleri, dini inançları, dünya görüşleri farklı milletler tarafından destek görmesi de son derece dikkate şayandır.  

İrlanda’daki Katolikler, İngiltere’deki Anglikanlar, ABD’deki Protestanlar, anti Siyonist Yahudiler, deistler, ateistler, Japonya’daki Şintoistler, Müslüman ülkelerdeki Şiiler, Sünniler… Belki de yer yüzünde bu kadar farklı dini gruplar, inançlar hiç böylesine ortak bir amaç için bir araya gelmemişti.  

İnsanlar ötekinin dini inancını ya da dünya görüşünü sorgulamadan, boyunlarına Filistin atkısı taktı, eline Filistin bayrağı aldı ve sokaklarda Gazze için bir araya geldiler.   

Amerika ve Avrupa’daki öğrenci hareketlerinin ideolojik çeşitliği ise bir başka açıdan üzerine durulması gereken bir konudur.   

Columbia Üniversitesi’ndeki öğrenciler, kendi okullarının ve ülkelerinin İsrail’e destek vermesine öfkelenip kampüsü işgal etmesinden sonra, tüm ülkede onlarca üniversitede binlerce öğrenci onlara katıldı.   

Bu öğrencilerin içinde sol fraksiyonlar olduğu gibi, liberal, muhafazakar dünya görüşüne sahip gençler de vardı. Hatta LGBT akımına destek veren gruplar da bu eylemlerin içinde yer aldı.   

Siyonizm karşıtı Yahudi grupların Filistin’e destek veren, İsrail’i protesto eden eylemleri ayrıca şaşırtıcı. Üniversitelerdeki eylemlere katılımın haricinde Kongre’yi işgal etmek, Beyaz Saray’ın önünü kilitlemek, önemli finans merkezlerini kapatmak gibi son derece etkileyici eylemler gerçekleştirdiler.  

Bu eylemlere Hispanikler, siyahiler, Kızılderililer gibi azınlıklar için mücadele veren gruplar ve akımlar da katıldı. Böylece sömürgecilik, kapitalizm, Siyonizm, faşizm her birlikte protesto edildi ve bu zararlı akımlara karşı insanların ortak buluşma noktası Filistin bayrağının altı oldu.   

İslam dünyasındaki farklıları ortadan kaldıran bayrak  

İslam dünyasındaki farklı mezhepler, dini cemaatler, gruplar ve fraksiyonlar da benzer bir hareket tarzı gösterdiler.   

Şiiler, Sünniler, Vahabiler, İslamcılar, tarikatlar, cemaatler aralarındaki farklılıklar ve ayrışmayı bir kenara bırakıp diğer gurupların arasına katıldı. Onlar da kapitalizme, sömürgeciliğe, Siyonizm’e, diktatörlüğe ve ayrımcılığa karşı başka dillerde slogan attılar, kol kola girdiler, başka dinden insanlarla yan yana geldiler.   

Böylece Birleşmiş Milletler gibi çok farklı ülkelerden, çok farklı milletler tek bir bayrak, tek bir dava, tek bir amaç için birleşmiş oldu. 

Bu eylemler Avrupa ve ABD’de yükselen milliyetçiliğe, yabancı düşmanlığına, İslamifobiaya karşı bir dalga kıran işlevi de gördü aynı zamanda. Sokaklarında “yabancılar, Müslümanlar, Latinler, siyahlar defolun” diye sloganların atıldığı caddelerde bu kez defolması istenenler kol kola beyazlarla ortak bir eylem yaptı.  

Farklı mesleklerin ortak bayrağı  

Eylemlerin etnik ve dini çeşitliğine bir de farklı alanlardaki meslekler katıldı. Moda ikonu Bella Hadid, güzelliğini Filistin bayrağı ile süsledi.   

Hollywood’un Oscar ödüllü yıldızı Cate Balancett kırmızı halıda yürürken özel tasarım bir kıyafet giydi ve eteğini kenarını kaldırdığında birden ortaya Filistin bayrağının renkleri çıktı.   

Yine Oscar ödüllü Susan Sarandon, belki de bir Filistinliden daha çok paylaşımda bulundu.   

Mısır’ın ünlü Rock topluluğu Cariokee Band Filistin için öyle bir müzik besteledi ki herkesin diline dolandı.   

Haluk Levent de bir sanatçı olarak gittiği BM toplantısında Filistin için tüm dünyaya bir manifesto okudu.  

Ünlü DJ George Totari, eski bestelerinden birini Filistin için uyarladı, İsveçli protestocular bunu seslendirdi ve bir anda tüm ülkelerde Filistin milli marşı haline geldi.   

Dünya Kun-Fu Şampiyonu Necmettin Erbakan Akgündüz, altın madalya kazandığı müsabakada bir Filistinlinin dünyaya tanıttığı dansı yaptı. Hem de ceza almayı göze alarak.   

Bir bakkal dükkanında, bir teknoloji firmasında, su altı dalgıçlarında, Kapadokya balonlarında, San Francisco’daki Golden Gate köprüsünde hep Filistin bayrakları dalgalandı.   

Filistin davası 1948 yılından bu yana yer yüzünde böyle bir destek görmemişti.   

Filistin dünyayı dönüştürebilir   

Güney Afrika’da Apartheid rejimine karşı mücadele veren Nelson Mandela’nın özgürlük mücadelesine bu denli güçlü, çok çeşitli, farklı ve yaygın destek verilmiş olabilir bir tek. Ancak görünen o ki Filistin bayrağı Güney Afrika bayrağından daha fazla ülkede dalgalanıyor bugün.  

Filistin’in dönüştürücü bir gücü olduğu anlaşılıyor. İnsanları değiştirdi, farklılıklarını ortak bir zeminde buluşturdu ve devletlerine rağmen sokaklarda bir araya getirdi.   

Bundan sonra bu dönüştürücü ve değiştirici rüzgarın toplumları ve adil olmayan dünya düzenini nasıl etkileyeceğini hep birlikte izleyeceğiz.