Gallant’ı Görevden Alıp Koalisyonunu Genişleten Netanyahu’yu Neler Bekliyor?
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’nin başkanlık seçimleriyle meşgul olmasından yararlanarak, 5 Kasım’da Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevden aldı.
Netanyahu’nun Gallant’tan kurtulmaya yönelik daha önceki birkaç girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ı yeni Savunma Bakanı olarak görevlendiren Netanyahu, Katz’ın yerine Dışişleri Bakanlığı koltuğuna ise yeni müttefiki olan Ulusal Sağ Partisi lideri Gideon Saar’ı atadı.
İsrail hükümeti, geçtiğimiz ay Ulusal Sağ Partisi’nin koalisyona katılımını ve Saar’ın kabinede yer almasını onaylamıştı.
Netanyahu, Gallant’ı görevden alarak, Likud içindeki en önemli rakibini saf dışı bıraktı, aynı zamanda parlamentodaki çoğunluğunu güçlendirerek 64’ten 67’ye çıkardı.
Netanyahu ve Gallant arasındaki gerilimin arka planı
Gallant ile Netanyahu’nun ilişkisi, Aralık 2022’de altıncı hükümetinin kurulmasından birkaç ay sonra gerginleşti.
Netanyahu o dönemde, İsrail yargı sistemindeki mevcut tüm dengeleri ortadan kaldıracak ve hükümete yetkilerini kullanmada daha fazla özgürlük sağlayacak yasaları yürürlüğe koyma girişiminde bulundu.
Gallant ise bu yargı ‘reformlarına’ karşı çıkarak, o süreçte düzenlenen protestolar sırasında kamuoyu önünde reformların durdurulması yönünde çağrıda bulundu.
Netanyahu ise, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin baskısıyla, reformlar konusunda anlaşmazlık yaşadığı Gallant’ı görevden alma kararından geri adım attı.
Biden Gallant’ı, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich gibi aşırılık yanlılarına kıyasla kabul edilebilir bir ortak olarak görüyordu.
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu ve İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik soykırım savaşından bu yana Netanyahu’nun Gallant ile ilişkisi giderek gerginleşti.
Hatta Gallant’ın muhalefetle birlikte oy kullanarak, dini okul öğrencilerinin askerlik hizmetinden muaf tutulmasını öngören yasayı reddetmesinin ardından ilişkiler kopma noktasına geldi.
Aralarındaki anlaşmazlıklar, Gallant’ın savaşla ilgili çeşitli konularda Netanyahu ile karşı karşıya gelerek, İsrail ordusu ve güvenlik kurumlarıyla aynı doğrultuda hareket etmesi nedeniyle tırmandı.
Netanyahu’nun, Gallant’ı Savunma Bakanlığı görevinden almak için birkaç aydır uygun fırsatı kolladığı biliniyordu.
Gallant’ın görevden alınması ve koalisyonun genişlemesi
Benny Gantz’ın liderliğindeki Resmi Kamp Koalisyonu’nun, Aksa Tufanı Operasyonu ve Gazze’ye yönelik savaşın başlamasının ardından Haziran ayında savaş kabinesinden ayrılmasından bu yana, Netanyahu parlamentodaki çoğunluğu güçlendirme çabalarını iki katına çıkardı.
Eylül 2024’te, Knesset’te dört sandalyesi bulunan Saar’ın Ulusal Sağ Partisi’ni hükümet koalisyonuna dahil etmek için görüşmelere başladı.
Saar, koalisyon hükümetine girmeyi kabul etmesi karşılığında, Savunma Bakanı olarak atanmasını şart koştu.
Ancak bu şartı, özellikle askeri deneyimi olmadığı için askeri çevre, İsrail kamuoyu ve Likud Partisi içinden güçlü bir muhalefetin itirazıyla karşılaştı ve bu da Saar’ın hükümet koalisyonuna girme karşılığında bu koşuldan feragat etmesine yol açtı.
Saar, 29 Eylül 2024’te İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyine yönelik kara harekatına başlamasının ardından, partisinin hükümet koalisyonuna katılma koşullarının daha sonra kararlaştırılması şartıyla, herhangi bakanlık almadan hükümete katılmayı kabul etti.
Kamuoyunun ABD seçimleriyle meşgul olduğu bir dönemde, Netanyahu 5 Kasım’da savunma bakanının görevden alındığını ve yerine Dışişleri Bakanı Katz’ın atandığını duyurdu.
Saar’ı da, Katz’ın yerine Dışişleri Bakanı olarak görevlendirdi.
Bu atama, Ulusal Sağ Partisi’nin kabinede iki bakana (Saar ve Ze'ev Elkin) sahip olduğu hükümet koalisyonunu genişletme anlaşması kapsamında gerçekleşti.
Bu kapsamda, Elkin’in Maliye Bakanlığı bünyesinde bakan olarak atanması ve İsrail’in Lübnan sınırındaki kuzey bölgesi ile güneydeki Gazze bölgesinin yeniden inşasından sorumlu olması kararlaştırıldı.
Söz konusu koalisyon anlaşması ayrıca, tüm koalisyon liderlerinin onayı olmadan Knesset’te hiçbir temel yasanın çıkarılamayacağı ya da değiştirilemeyeceği ve Ulusal Sağ Partisi’nin yargı sistemiyle ilgili konularda özgür oy hakkına sahip olmasını öngörüyordu.
Netanyahu, Gallant’ın görevden alınmasına gerekçe olarak aralarındaki güven kaybını, Gazze savaşı konusundaki anlaşmazlıklarını, hükümet ve kabine kararlarıyla çelişen açıklamalar yapmasını ve bu açıklamaların “düşmanları sevindirmesini ve onlara büyük faydalar sağlamasını” gösterdi.
Gallant ise, Netanyahu ile üç konuda yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle görevden alındığını açıkladı.
X platformundan konuya ilişkin açıklama yapan Gallant, söz konusu anlaşmazlıklardan ilkinin “Haredi Yahudilerin askerlik hizmetinden kaçmasına izin veren” yasanın yürürlüğe girmesine karşı çıkması olduğunu belirtti.
Görevden alınmasına neden olan ikinci konunun Gazze’deki İsrailli rehinelerin evlerine geri dönmeleri konusundaki tutumuna bağlı kalması olduğunu ifade etti.
Savaşın sona ermesini gerektirecek bir takas anlaşmasının mümkün olduğuna inandığını da ekledi.
Gallant, Netanyahu ile aralarındaki anlaşmazlığa neden olan üçüncü konunun ise, 7 Ekim 2023 olayları sırasındaki askeri ve istihbarat başarısızlıklarına ilişkin resmi soruşturma komitesi kurulması yönündeki talebi olduğunu vurguladı.
Gallant’ın görevden alınmasının Netanyahu hükümeti üzerindeki etkisi
Netanyahu, Gallant’ı görevden alarak başta şu siyasi kazanımları elde etti:
1-Şu anda Knesset’in 120 üyesinden 67’sini (Gallant hariç) içeren hükümet koalisyonunu güçlendirdi.
Bu hükümet koalisyonu ideolojik ve siyasi olarak oldukça uyumlu görünüyor. Parti bileşenlerinin tamamı aşırı sağcı ve faşist partilere mensup olduğu için Ekim 2026’daki Knesset seçimlerine kadar iktidarda kalmasına muhtemel gözüyle bakılıyor.
2-Katz’ın Savunma Bakanı olarak atanmasının, Netanyahu’nun yargı darbesinin yanı sıra 7 Ekim 2023’teki başarısızlık ve ihmalin sorumluluğu konusundaki anlaşmazlık ve Gazze Şeridi’ndeki savaşla ilgili diğer tüm tartışmalı konuları içeren çatışmadaki gücünü kuvvetlendirmesi bekleniyor.
3-Netanyahu, Genelkurmay Başkanı ve ordunun çeşitli kollarındaki üst düzey komutanları atama konusunda hem başbakan, hem de savunma bakanının sahip olduğu yasal yetkiler aracılığıyla İsrail ordusunun liderliğini yeniden inşa edebilecek.
4-Koalisyon hükümetinin İsrail’de yargı darbesi yaratmayı amaçlayan yasalar çıkarma girişimlerine devam etmesi uzak bir ihtimal değil. Saar’ın Ulusal Sağ Partisi karşı çıksa bile Knesset’te buna izin verecek bir çoğunluk var.
5-Gallant'ın görevden alınması ve aşırı sağcı Ulusal Sağ Partisi’nin hükümet koalisyonuna dahil edilmesinin ardından, Netanyahu hükümeti, Gazze’ye yönelik soykırım savaşı, “savaşın ertesi gününe” ilişkin planlar, İsrailli rehineler meselesi ve takas anlaşmasına ilişkin tutum konusunda liderlik ettiği siyasi çizgiyle daha uyumlu hale geldi.
Netanyahu’nun Gallant’ı görevden alarak elde ettiği kazanımlara rağmen, başta ofisinin karıştığı sızıntı skandalı olmak üzere, son zamanlarda yeni sorunlar ortaya çıktı.
Netanyahu’nun ofisinin neden olduğu kriz
İsrail medyası, son günlerde Başbakanlık Ofisi’nin bazı çalışanlarının, Netanyahu’ya ordu ve güvenlik kurumlarıyla olan çatışmasında yardımcı olmak amacıyla suç teşkil eden olaylara karıştığına dair şüpheleri ortaya çıkardı.
İlk vaka, Gazze savaşının başlangıcında İsrailli siyasi ve askeri liderlerin toplantı tutanaklarını, herhangi bir soruşturma komitesi görmeden önce Netanyahu’nun anlatımına uyacak şekilde değiştirme girişimiyle ilgiliydi.
İkinci kriz konusu, Başbakanlık Ofisi çalışanlarının, Netanyahu’nun lehine olacak gizli askeri belgeleri elde etmek için İsrail ordusundaki irtibat subayına şantaj yapmasıydı.
Üçüncü olarak da, eski Başbakanlık sözcüsü Eli Feldstein’in devlet güvenliğine ilişkin gizli istihbarat bilgilerini, Netanyahu’nun konumunu güçlendirecek ve takas anlaşmasının başarısızlığından temize çıkaracak şekilde manipüle ettikten sonra yabancı medyaya sızdırması krize neden oldu.
Bu olayların medyaya yansımasının ardından, Feldstein “casusluk” suçlamasıyla gözaltına alındı.
Askeri İstihbarat Bölümü’nün enformasyon bölümünde çalışan iki subay da, hassas bilgiler içeren belgeleri çalıp Feldstein’a teslim ettikleri şüphesiyle gözaltına alındı.
Hükümetin Baş Hukuk Danışmanı Gali Baharav-Miara, Başbakanlık Ofisi’nden gizli güvenlik belgelerinin sızdırılmasının ardından soruşturma izni verdiğini duyurdu. Ayrıca gerekli görülürse Netanyahu da soruşturulabilecek.
Başbakanlık Ofisi’ne yönelik bu soruşturmaların nelere yol açacağı, Netanyahu’nun kişisel olarak soruşturulup soruşturulmayacağı ve eğer soruşturulacaksa bunun üzerinde ne kadar etkisi olabileceği şu an için bilinmiyor.
Aynı zamanda, Başbakanlık Ofisi’ne yönelik bu şüpheler ve soruşturmalar, Netanyahu ile askeri ve güvenlik kurumları arasındaki çatışmanın derinliği ve sürekliliğine işaret ediyor.
Sonuç
Gallant’ı görevden alıp yerine Katz’ı getiren Netanyahu, Saar liderliğindeki aşırı sağcı partiyi hükümet koalisyonuna dahil edip hükümet koalisyonunu genişletti.
Böylece, Ekim 2026’daki Knesset seçimlerine kadar koalisyonunu sürdürme olasılığını arttıran önemli bir başarı elde etti.
Netanyahu’nun bu adımları ayrıca koalisyonu, Gazze Şeridi’ne yönelik soykırım savaşı ve Filistin meselesinin yanı sıra rehineler, yargı darbesi ve resmi bir soruşturma komisyonu kurulmasına ilişkin tutum da dahil olmak üzere, İsrail toplumundaki tartışmalı konulara yönelik vizyonu ve politikasıyla daha uyumlu hale getirdi.
Netanyahu’nun, aşırı sağcı koalisyonun bir arada kalması, İsrail muhalefetinin zayıf ve bölünmüş olması ve alternatif bir programa sahip olmaması, başta ABD ve Arap ülkeleri olmak üzere uluslararası toplumun eylemlerini hoş görmesi ve Gazze Şeridi’ne yönelik soykırım savaşını sona erdirmek için gerçek adımlar atılmaması halinde politikalarını sürdürmesi bekleniyor.
El-Arabi Araştırmalar ve Politika Çalışmaları Merkezi