Türkiye ile Katar Arasındaki Stratejik İttifak Güçleniyor
Türkiye ile Katar arasındaki ilişkilerden bahsederken, her biri bölgesel düzeyde siyasi ağırlık oluşturan ve etkili bir rol oynayan iki devletten söz ediyoruz. Ancak, iki ülkenin ittifakından kaynaklanan karşılıklı işbirliği ve etkiye baktığımızda, bölgesel olarak son derece gergin bir ortamda mevcut en sağlam ikili ittifaklardan birine tanıklık ediyoruz.
14 Kasım 2024 tarihinde Ankara’da Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani’nin ziyaretiyle Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komitesinin onuncu toplantısı gerçekleşti. Toplantıda liderler, bölgesel güvenlikten ekonomik işbirliğine kadar bir dizi önemli konuyu ele aldı.
“Trump sonrası” durumu ele alındı
Araştırmacı Feyza Gümüşlüoğlu, Fokus+’a yaptığı değerlendirmede, ziyaretin zamanlamasına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
Emir’in bu ziyareti rutin bir ziyaret gibi görünse de zamanlama açısından son derece önemliydi, çünkü bu ziyaret, Trump’ın başkan seçilmesinden sonra gerçekleşen ilk önemli ziyaretti.”
Gümüşlüoğlu, toplantının gündemine vurgu yaparak, “Erdoğan ve Şeyh Temim’in gündeminde birçok kritik konu yer aldı. İki ülke arasında sekiz anlaşmanın imzalanması, bu toplantının somut sonuçlarından biriydi.” dedi.
Ancak toplantının asıl önemine dikkat çeken Gümüşlüoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
Bu toplantının en önemli yanı, Trump yönetiminin bölgeye getirebileceği risklerin ele alınmasıydı. Trump’ın İsrail yanlısı, radikal ve şahin bir kabine kurduğu biliniyor. Bu durum, bölgedeki hassas dengelere zarar verebilir. Türkiye ve Katar gibi iki önemli bölge ülkesi, bu risklere karşı alınabilecek önlemleri detaylı şekilde masaya yatırmış olmalı.”
Gazze görüşmelerde yer aldı
Ortada, iki ülkenin her zaman gündeminde olan Gazze'deki ateşkes konusuna dikkat çeken Feyza Gümüşlüoğlu, şunları söyledi:
“7 Ekim’den bu yana Gazze’deki ateşkes çabaları, iki ülkenin de en önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor. Ancak bu çabaların, özellikle Katar’ın arabuluculuk rolü açısından, daha da zorlu bir hale geldiğini görüyoruz. Son resmi açıklamalar, Katar’ın arabuluculuk konusundaki yaklaşımında daha temkinli ifadeler kullanıldığını gösteriyor. Bu durum, Katar’ın arabuluculuk rolünün bir ölçüde çıkmaza girdiği anlamına geliyor.”
Katar’ın arabuluculuk rolü ve ateşkes görüşmeleri hakkında konuşan Gümüşlüoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Gazze’de İsrail ile Hamas arasında bir ateşkes sağlama girişimleri ciddi engellerle karşılaşıyor. Özellikle Hamas’ın liderlik kadrosunun Katar’daki konumu, Trump yönetimi altında artan baskılarla daha da dikkat çekiyor. Bundan sonraki süreçte, Hamas liderlerinin Katar’dan ayrılmaları durumunda hangi ülkeye gidecekleri, bu ülkenin Türkiye mi yoksa başka bir ülke mi olacağı gibi konular, Türkiye ve Katar arasında bir çözüm gerektiriyor.”
Bu bağlamda Gümüşlüoğlu, Hamas liderliğinin geleceği ve müzakere sürecinin devamı gibi konuların, iki lider arasında detaylı şekilde ele alınmış olabileceğini vurguladı. Ayrıca, Trump yönetiminin İran politikaları ve İsrail’in bölgedeki hareketlerinin, diğer bölge ülkeleriyle birlikte Türkiye ve Katar’ın nasıl bir yol haritası izleyeceğini belirleyecek önemli başlıklar olduğunu ifade etti.
Jeopolitik i̇şbirliği ve güvenlik
Öte yandan, ORSAM Körfez Çalışmaları Koordinatörü Gökhan Ereli, Türkiye-Katar ilişkilerinin jeopolitik boyutuna dikkat çekerek Fokus+’a şu açıklamayı yaptı:
Türkiye ve Katar, uzun süredir Ortadoğu güvenliği ve istikrarı çerçevesinde ortak hareket etmektedir. İki ülke, krizlerin yönetilmesi süreçlerinde benzer diplomatik duruşlar sergileyerek birbirlerinin uluslararası arenadaki pozisyonlarını desteklemiştir.”
Ereli, iki ülkenin güvenlik işbirliğine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“2015 yılında Tarık bin Ziyad Kışlası’nda başlayan Türk askeri varlığı, 2017’de Katar-Türk Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı adıyla daha da gelişti. 2019’da açılan Halid bin Velid Kışlası, iki ülke arasındaki savunma işbirliğinin somut bir göstergesi oldu. Son toplantıda imzalanan askeri ve teknik işbirliği anlaşmaları, bu ilişkinin daha da derinleşeceğini gösteriyor.”
Ekonomik işbirliği: Ticaret ve yatırım
İki ülke arasındaki ticari ilişkiler, sadece ticaret hacminin artışını değil, aynı zamanda stratejik yatırımlar ve projeleri de hesaba katmaktadır.
Ziyaret sırasında, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Katar ile ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla “Ticaretin Kolaylaştırılması Niyet Beyanı”nın imzalandığını duyurdu. Bolat, bu anlaşmanın iki ülke arasındaki ticari hacmi artıracağını belirtti.
Ereli, ekonomik ilişkilerin geldiği noktayı değerlendirerek şu açıklamaları yaptı:
“2011 yılından sonra Türkiye ile Katar arasındaki ticaret hacmi neredeyse 5 kat arttı. Türk şirketleri Katar’da inşaat sektöründe 21 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Katarlı yatırımcılar ise enerji, gayrimenkul ve altyapı projelerine büyük ilgi gösteriyor. Bu işbirliği, iki ülkenin ekonomik hedeflerine katkı sağlarken, bölgesel ekonomik istikrarı destekleyen bir model sunmaktadır.”
---
Sonuç olarak, Türkiye ile Katar arasındaki stratejik işbirliği, güvenlikten ekonomiye; jeopolitikten diplomasiye kadar geniş bir alanı kapsıyor. İki ülkenin ortak hareket etme kapasitesi, bölgesel ve uluslararası zorluklara rağmen bu işbirliğini güçlendiren temel bir unsur olmaya devam ediyor.