AB Yardımlarının Öncelikli Hedefi Mısır’ın İstikrarı

Mısır, büyük bir ekonomik krizle mücadele ederken, Kahire’de düzenlenen Mısır-AB Yatırım Konferansı’nda, ekonomik ve jeopolitik konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Sisi ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in katılımıyla gerçekleşen konferansta, Mısır’daki ekonomik istikrarın sağlanması ve bölgedeki çatışmaların etkileri üzerinde duruldu.
Fokus+
AB Yardımlarının Öncelikli Hedefi Mısır’ın İstikrarı
3 Temmuz 2024

Mısır’da büyük bir ekonomik kriz yaşanırken, Kahire’nin kilit taraf olduğu Gazze Şeridi çevresinde yeni bölgesel düzenlemeler konuşuluyor ve Sudan’da devam eden çatışmanın tırmanmasına ilişkin korkular artıyor. 

Tam da bu dönemde, Kahire geçtiğimiz iki gün boyunca Mısır-Avrupa Birliği (AB) Yatırım Konferansı faaliyetlerine ev sahipliği yaptı. 

Ülkenin istikrara kavuşmasının, AB’nin Mısır’daki yatırımlarının öncelikli hedefi olduğu görülüyor. 

Açılışını Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Es-Sisi ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in yaptığı konferansta ekonomik konular ele alındı. 

Ancak AB’nin, Mısır’ın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı aşmasına yardımcı olmak amacıyla yatırım finansmanı paketleri sağlama çabasının birçok siyasi hedefi de var. 

AB’nin Mısır’daki yatırımlarının en önemli hedefi, İsrail’in Gazze’deki savaşı ve Sudan’daki çatışmanın, bu Kuzey Afrika ülkesindeki mali sorunları ağırlaştıracağı ve Avrupa üzerindeki göç baskılarını artıracağı yönündeki korkularla yüzleşmektir. 

AB’nin Mısır’daki yatırımlarının hedefi 

Konferans öncelikle ekonomik olsa da, Ursula von der Leyen’in varlığı, AB’nin başta bölgedeki jeopolitik gelişmelerle ilgili olmak üzere birçok siyasi konuyu Mısır ile koordine etme konusundaki isteğini gösterdi. 

Bu konulardan ilki, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki savaşı ve “savaşın ertesi gününe” yönelik düzenlemelerdir. 

Bu bağlamda, İsrail merkezli Kanal 12’de yer alan bir haberde, Kerem Şalom Sınır Kapısı yakınında inşa edilmesi planlanan yeni Refah Sınır Kapısı’nın yönetiminde İsrail, Mısır, Filistinliler ve ABD’lilerin ortak rol oynayacağı ifade edildi. 

Mısır’la koordinasyon aynı zamanda düzensiz göç meselesi, Yemen’deki Husi grubunun İsrail ticari gemilerine veya İsrail ile iş yapan gemilere yönelik saldırılarının artması nedeniyle Kızıldeniz’de yaşanan gerilim ve Doğu Akdeniz konusunun yanı sıra, havza ülkeleri arasındaki deniz sınırlarının çizilmesine ilişkin prosedürler ve doğalgaz kuyularının keşfedilmesinden kaynaklanan ekonomik faydaların görüşülmesini de içeriyor. 

Avrupa Komisyonu Başkanı’nın açıklamalarında, çevredeki bölgesel çalkantıların ortasında yaşanan ekonomik kriz ışığında “Mısır’da istikrar sağlanması” yönündeki ihtiyaca ilişkin ifadeler hakimdi. 

Ursula von der Leyen, Mısır’da Sisi ile görüşmesinin ardından sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; 

“Mısır’ın istikrarı bölge için önemlidir. Kargaşalarla dolu bir dünyada, tarihi bağlarımıza dayanarak ilişkilerimizi derinleştirdik.” 

Sisi ise konferansın açılışında yaptığı konuşmada, yatırım konferansının, dünyadaki tüm ülkelerde çeşitli düzeylerde yaşanan çok sayıda zorluk ve ekonomik yüke neden olan uluslararası ve bölgesel krizlerin ışığında, çok kritik bir zamanda düzenlendiğini vurguladı. 

Cumhurbaşkanı Sisi, “Bu konu, özellikle Mısır ortak zorluklarla mücadele ve bölgesel komşularımızda güvenlik ve istikrarın sağlanmasında güvenilir bir ortak olduğunu kanıtladıktan sonra, tüm bu zorlukların üstesinden gelmek için Mısır ile Avrupa’daki ortakları arasında sürekli destek ve koordinasyonu gerektiriyor” diye ekledi. 

Saeed Sadiq: Mısır, Kızıldeniz ve Akdeniz’in güvenliği açısından hala stratejik öneme sahip 

Siyaset sosyolojisi profesörü Saeed Sadiq, Al-Araby Al-Jadeed gazetesine AB’nin Mısır’daki yatırımlarının hedefleri hakkında yaptığı açıklamada, “Mısır, Kızıldeniz ve Akdeniz’in güvenliği, terörle mücadele, Filistin meselesinde arabuluculuk ve düzensiz göçün önlenmesi açısından stratejik önemini sürdürüyor” diye konuştu. 

Mısır devletinin çöküşü konusunda Batı’nın endişesi olduğunu dile getiren Sadiq, “Olası bir çöküş, Suriye ve hatta Ukrayna deneyimine benzer şekilde, Mısırlı mültecilerin Avrupa’da ortaya çıkmasına yol açacaktır” şeklinde konuştu. 

Her iki taraf için de fırsat 

Öte yandan Sadiq, Mısır’da ekonomik reformun gerçekçi, etkili ve inandırıcı olması için, onunla eş zamanlı olarak siyasi bir reforma da ihtiyaç olduğunu vurguladı. 

Siyaset sosyolojisi profesörü, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile mart ayında yapılan anlaşmaya, şubat ayında Ras Al-Hikma anlaşmasından gelen paraya, ulusal diyaloga ve Ulusal İnsan Hakları Stratejisi’nin (2021-2026) duyurulmasına rağmen, söz konusu reformun şu anda mevcut olmadığının altını çizdi. 

Bu bağlamda Al-Araby Al-Jadeed gazetesine görüş bildiren bir diğer uzman olan, Mısırlı uluslararası ilişkiler ve politik ekonomi araştırmacısı Abu Bakr Ed-Deeb ise, konferansın AB ve Mısır'ın ortak çalışması açısından büyük bir fırsat olduğunu belirtti. 

Konferansın aynı zamanda, Mısır ekonomik reform programının başarısının bir kanıtı olarak kabul edildiğini dile getiren Deeb, açıklamasına şöyle devam etti; 

“Bunun her iki tarafa da büyük faydaları var. Mısır, büyük bir finansman açığından muzdarip olduğu için dövize ciddi anlamda ihtiyaç duyuyor. Uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmek, temel malları ithal etmek ve cuneyhin değerini korumak için sağlam para birimine ihtiyacı var.” 

Deeb, Rusya-Ukrayna savaşının ardından İsrail’in dokuz ay boyunca Gazze Şeridi’ne yönelik saldırısı sonucunda özellikle Kızıldeniz’deki Babu’l Mendeb olmak üzere bölgede yaşanan jeopolitik gerilimler nedeniyle turist sayısında ve Süveyş Kanalı gelirlerinde azalma yaşandığına da dikkat çekti. 

Bu nedenle AB ile iş birliğinin çok önemli olduğunu söyleyen Deeb, Mısır’ın bölge ülkelerinden ithal edilen gazın sıvılaştırılmasını kolaylaştırması ve AB’ye yeniden ihraç etmesi nedeniyle son dönemde Orta Doğu’da bölgesel bir enerji merkezi haline geldiğini vurguladı. 

Mısır’ın aynı zamanda, AB’nin de faydalanacağı büyük bir tüketici pazarı ve yaklaşık 1,4 milyar tüketicinin bulunduğu Afrika pazarına açılan bir kapı olarak değerlendirildiğini de sözlerine ekledi. 

Jamal Al-Qalioubi: AB kuzey ve batı Akdeniz’deki araştırma ve keşif alanlarına yatırım yapıyor 

Petrol ve enerji mühendisliği profesörü Jamal Al-Qaliubi de Al-Araby Al-Jadeed’e verdiği demeçte, söz konusu konferansın “yeni bir yatırım ve iki taraf arasındaki iş birliğini geliştirme fırsatı” olduğunu söyledi.

Mısır’ın AB’ye sunabileceği çok şey olduğunu dile getiren Qaliubi, “Mısır, AB ülkelerine düzensiz göçü önlemek için Akdeniz kıyılarını kontrol eden en önemli ülkedir. Bu, Avrupa ülkelerinin birçoğunun ekonomisini olumsuz etkileyen en önemli konudur” ifadelerini kullandı. 

Qaliubi, AB’nin Mısır’daki yatırımlarıyla ilgili olarak da, “Kıbrıs, Yunanistan, Mısır ve AB ülkeleri arasında Akdeniz’deki deniz sınırlarının belirlenmesi, birliğin doğal gaz kaynaklarını keşfetmeye devam etmesi açısından önemlidir” dedi. 

AB’nin kuzey ve batı Akdeniz’de araştırma ve keşif alanında yatırımlar yaparak, Mısır’ı desteklediğini de sözlerine ekledi. 

 

El-Arabi Araştırmalar ve Politika Çalışmaları Merkezi