Cezayir Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Çıkan Sonuçları Nasıl Değerlendirmeliyiz?

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, 7 Eylül'de yapılan seçimlerde %94,65 oy oranıyla yeniden göreve seçildi. 2019’daki halk protestolarından sonra yapılan ikinci seçimde, Tebbun'un zaferi, ülkenin siyasi ve ekonomik reform süreçlerinde devam edeceği umudunu güçlendirdi.
Fokus+
Cezayir Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Çıkan Sonuçları Nasıl Değerlendirmeliyiz
16 Eylül 2024

Cezayir Bağımsız Ulusal Seçim Kurumu’na göre, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, 7 Eylül’de düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyların yüzde 94,65’ini alarak beş yıllık yeni bir dönem kazandı. 

Bu seçim, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın 20 yıllık iktidardan sonra istifa etmesine yol açan, 2019’daki kitlesel halk protestolarından sonra düzenlenen ikinci seçim oldu. 

Cezayir, Tebbun yönetiminin ilk döneminde, en önemlisi muhalefetin rolündeki azalma ve siyasi partiler arasında iktidar otoritesine verilen desteğin artması gibi büyük siyasi değişikliklere tanık oldu. 

Aynı dönemde, Aralık 2020’de referandumla yapılan anayasa değişikliği sonucunda, Cezayir’deki çoğu partinin liderliğinde bir yenilenme ve resmi kurumlar düzeyinde yeniden yapılanma yaşandı. 

Çoğulcu seçim, ancak! 

Cezayir’de 1995’te yapılan ilk çok partili başkanlık seçimlerden bu yana son seçimlere daha az sayıda aday katıldı. 

Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tebbun’un yanı sıra İslami eğilimli Barış Toplumu Hareketi’nin (MSP) adayı Abdulaali Hassani Şerif ve Sosyalist Güçler Hareketi (FFS) Genel Sekreteri Yusuf Uşuşi de aday olarak yarıştı. 

Cumhurbaşkanı Tebbun, 1995’ten bu yana seçilen tüm cumhurbaşkanları gibi bağımsız olarak yarıştı ve başta ordu ile devlet bürokrasisi olmak üzere ülkedeki aktörlerden destek aldı. 

Daha önce 2019’da düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkaran dört parti, yani Ulusal İnşa Hareketi, Ulusal Demokratik Birlik, Gelecek Cephesi ve Özgürlüğün Öncüleri Partisi, bu seçimde Tebbun’un ikinci dönem adaylığını desteklemeyi tercih etti.   

Öte yandan Eski iktidar partisi Ulusal Kurtuluş Cephesi ve diğer 14 partiye ek olarak bu partiler, Tebbun’un siyasi ve ekonomik programını “tamamlamasına” destek olmak için bir parti bloğu oluşturdu. 

Cezayir’deki İslami eğilimli partilerden Barış Toplumu Hareketi, kurucusu Mahfud Nahnah’ın 1995’te göreve başlamasının ardından yeniden seçimlere katıldı. 

Ayrıca küçük bir İslamcı parti olan En Nahda Hareketi, hareketin cumhurbaşkanı adaylığını destekledi. 

Ülkedeki en eski muhalefet partisi olan Sosyalist Güçler Cephesi ise adil ve şeffaf seçimler için koşulların hazır olmadığı gerekçesiyle 2019’da düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yanı sıra Haziran 2021’de gerçekleşen parlamento seçimlerini boykot etmişti. 

Ancak parti, liderliğinde ve iç siyasi ortamda yaşanan değişimler sonucunda aniden son cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmaya karar verdi. 

Seçim programları 

Cumhurbaşkanı Tebbun’un seçim programında “Muzaffer bir Cezayir için” sloganı öne çıkarıldı. 

Söz konusu program, Tebbun’un ilk cumhurbaşkanlığı döneminde (2019-2024) kaydedilen ekonomik, sosyal ve politik alanlarda kaydedilen önemli başarılara odaklandı. 

Genel olarak programda, Tebbun’un ilk döneminde başlattığı istihdam ve konut gibi çeşitli reformlar ve kalkınma programlarına devam etme sözü verildi. 

Tebbun’un destekçileri ise, ücret artışları, işsizlik yardımları ve hükümetin konut programlarına verilen destek yoluyla elde edilen sosyal kazanımları vurguladı. 

Tebbun seçim kampanyası sırasında yaptığı konuşmada, Cezayir’in dış güçler tarafından hedef alındığı fikrine odaklandı ve ülkenin kendini savunmak için güçlü olması gerektiğini vurguladı. 

Öte yandan seçimlerde İslami eğilimli Barış Toplumu Hareketi’nin adayı olan Abdulaali Hassani Şerif ise, demokratik, barışçıl, çatışmacı olmayan, ılımlı, aşırılıkçı olmayan, bölücü olmayan, reform ve değişimi hedefleyen kapsamlı ve merkezci bir ulusal mesaja dayanan “Fırsat” başlıklı bir seçim programı sundu. 

Şerif seçilmesi halinde politikası için siyasi sistemde reform yapmak ve geniş siyasi ortaklığa ulaşmak, etkili ve uyumlu bir kurumsal ortam oluşturmak, devletin sosyal karakterinin derinleştirilmesi, yükselen bir ekonomik modelin formüle edilmesi ve Cezayir’in uluslararası ortamda merkezi konumunun güçlendirilmesi olmak üzere beş öncelik belirledi. 

Hareketin siyasi boyuta odaklanması, son yıllarda siyasi özgürlüklerin daraldığı yönündeki yaygın inancı yansıttı. 

Üçüncü aday olan Sosyalist Güçler Hareketi Genel Sekreteri Yusuf Uşuşi de, seçim programında siyasi yaşamda köklü bir reformun altını çizdi. 

Uşuşi aynı zamanda seçimler, partiler, dernekler ve medya kanunu gibi siyasi eylemi çerçeveleyen kanunlarda değişiklik yapma isteğine değinerek, bu temelde 2025 yılı sonundan önce erken genel seçim yapılacağına dair söz verdi. 

Ayrıca ülkedeki yetkililer arasında dengenin sağlanması için parlamenter yönelimli yarı başkanlık sisteminin benimsenmesi çağrısında bulundu. 

Siyasi vizyon farklılığına rağmen, üç adayın seçim programında özellikle istihdam, gıda güvenliği, ekonominin çeşitlendirilmesi, ekonomik ve sosyal konularda pek fazla farklılık bulunmadığı görüldü. 

Tebbun, Şerif ve Uşuşi’nin programları dış politika, özellikle de bölgesel tehditlerle mücadele ve Filistin ve Sahravi meselelerini destekleme konusunda da benzerlik gösterdi. 

Seçim sonuçları ve katılım oranları 

Tebbun genel olarak beklendiği gibi seçim sonucunu ilk turda belirlemeyi başardı. 

Seçimde oyların yüzde 94,65’ini alan Tebbun, 2019 seçimlerine kıyasla 381 binden fazla oy artışı kaydetti. 

Öte yandan Şerif yüzde 3,17 oy alırken, Uşuşi ise oyların yüzde 2,16’sını alabildi. 

Bu sonuçlar, Tebbun’un ordu ve büyük siyasi partilerden aldığı büyük desteğin yanı sıra, rakip adayların zayıflığını yansıtıyor. 

Her ne kadar üç adayın seçim kampanyasının başkanları, “açıklanan sonuçlar ile oy sayımı sırasında kaydedilen sonuçlar” arasında tutarsızlık ve belirsizlik olduğunu iddia etse de, bu muhtemelen nihai sonucu etkilemeyecektir. 

Bağımsız Ulusal Seçim Kurumu’na göre, 5 milyon 630 bin seçmenin, yani kayıtlı seçmen sayısının yaklaşık yüzde 23’ü oy kullandı. 

Seçime katılımın az olması, seçmenlerin her halükarda Tebbun’un zafer kazanacağına olan inancıyla açıklanabilir. 

Ancak Cumhurbaşkanı Tebbun güvenin yeniden tesis edildiğini defalarca vurgulamış olsa da, seçimlere yönelik boykottaki artış, ülkedeki kurumlara ve siyasi sürece olan güvenin kaybolduğunu gösteriyor. 

İkinci dönemin zorlukları 

Bu seçimlerde elde ettiği büyük zafere rağmen, Cumhurbaşkanı Tebbun’un ikinci döneminde büyük zorluklarla karşı karşıya kalması bekleniyor. 

Bu zorlukların başında siyasi reformların tamamlanması ve Cezayir siyasetinin en güçlü aktörü olan orduyla gerginliklerin önlenmesi geliyor. 

Ayrıca ülkenin enerji ihracat gelirlerine bağımlılığının devam etmesi, enerji fiyatlarının düşmesi halinde devlet gelirlerinde dengesizliğe ve kamu yatırımlarının azalmasına neden olabilir. 

Tebbun dış politika alanında ise, özellikle Cezayir’in 2023’te BRICS grubuna katılma talebinin reddedilmesi ve Libya veya Sahel ülkeleri gibi komşu ülkelerde devam eden güvenlik istikrarsızlığının ardından, uluslararası ittifaklarıyla ilgili zorluklar da yaşayabilir. 

Tebbun, taraflar arasındaki ekonomik çıkarların iç içe geçmesine rağmen hala gerilim ve siyasi ilgisizliğin hakim olduğu, Fransa ve Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkelerle ilişkileri yönetmede de zorluklar yaşıyor. 

Cezayir, Mağrip bölgesindeki ilişkilerini geliştirmek amacıyla Filistin ve Sahravi davasını uluslararası düzeyde desteklemeye odaklanmaya devam edebilir. 

Bir sonraki aşamada Tebbun’un kendisinden sonra ülkeyi yönetebilecek isimlere destek vererek, ikinci döneminden sonraki aşamaya hazırlanması bekleniyor. 

Bu durum, yaklaşan yasama (parlamento) seçimlerinden başlayarak, cumhurbaşkanını seçimlerde destekleyen partiler arasında parlamentodaki liderlik ve bakanlık portföylerinin dağılımı konusunda görüş ayrılıklarının ortaya çıkmasına neden olabilir.   

 

El-Arabi Araştırmalar ve Politika Çalışmaları Merkezi