Türkiye-Cezayir İlişkilerinde Yeniden Yükselen Güç: Stratejik Ortaklık
Türkiye ve Cezayir, 1516’dan 1830’a kadar Osmanlı dönemine uzanan ortak bir siyasi ve kültürel tarihle birbirine bağlıdır. Osmanlı Devleti’nin çöküşünden sonra, Türkiye ile Cezayir arasındaki ilişkiler o dönemdeki siyasi koşullar nedeniyle zayıf kaldı ancak 2000’li yılların başında, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara gelmesiyle yeniden güçlenmeye başladı.
Türkiye-Cezayir ilişkileri, iki ülkenin bir dizi bölgesel konuda anlaşmaya varmasının yanı sıra, resmi ziyaretlerin karşılıklı olarak yapılması; ortak iş birliği için yeni mekanizmalar ve anlaşmaların kurulmasıyla son yıllarda önemli bir olumlu gelişmeye tanık oldu.
İki ülke arasında “stratejik” ortaklık
Türkiye ve Cezayir cumhurbaşkanları son üç yılda dört kez karşılıklı ziyarette bulundu. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun iktidara geldiği 2019 yılından bu yana Mayıs 2022 ve Temmuz 2023’te iki kez Türkiye’yi ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise ilki Ocak 2020’de ve sonuncusu Kasım 2023’te olmak üzere iki kez Cezayir’i ziyaret ederek 12 iş birliği anlaşması imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cezayir’e düzenlediği son ziyarette yaptığı açıklamalara göre, iki ülke arasındaki karşılıklı ticaret hacmi geçen yıl 5,3 milyar dolara yükseldi. Türkiye bu yıl 6 milyar dolara, ardından en kısa sürede 10 milyar dolara ulaşmayı hedefliyor.
Ayrıca Türkiye, yılda 4,4 milyar metreküp sıvılaştırılmış doğalgaz ithal ettiği Cezayir’den gelen doğalgaz gelirlerine de güveniyor.
Fokus Plus’a konuşan ORSAM Kuzey Afrika Uzmanı Emir Şefkatli, “Türkiye, Cezayir’e yaptığı ihracatla önemli bir ticari partner olarak öne çıkıyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi, karşılıklı yatırımlarla desteklenerek artıyor” diyor.
Devamında ise “Enerji kaynakları açısından zengin olan Cezayir, Türkiye için stratejik bir enerji tedarikçisi olabilir. Doğalgaz ve petrol gibi enerji kaynaklarının ticareti, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin temelini oluşturuyor” ifadelerine yer veriyor.
Türkiye ile Cezayir arasındaki ticaret hacminin artması ve yatırımların çeşitlenmesinin, Türkiye’nin kıtadaki ekonomik varlığını güçlendireceğini vurgulayan Şefkatli, özellikle savunma sanayii ve farklı sektörlerde iki ülke arasındaki etkileşimlerin, Türkiye’nin diğer kıta ülkeleriyle iş birliklerine zemin hazırlayabileceğini ifade etti.
Öte yandan Cezayir ile kurulan ortaklıkların, terörizmle mücadele ve bölgesel güvenlik konularında Türkiye’nin rolünün ön plana çıkarabileceğini ifade eden Şefkatli, benzer şekilde Afrika Birliği gibi bölgesel örgütlerdeki etkinin artması ve çok taraflı platformlarda Afrika ülkeleriyle ortak pozisyonlar alınması, Türkiye’nin kıta üzerindeki nüfuzunu güçlendirebileceğini belirtiyor.
Bölgesel konulara yönelik tutumda yakınlaşma
Cezayir, özellikle Türk dış politikasının önemli ölçüde değişen bölgesel ve uluslararası koşullar nedeniyle istikrarsızlıkla karakterize olduğu son on yılda, Türkiye için Kuzey Afrika’da istikrarlı ve güvenilir bir ortak olarak öne çıkıyor.
Fokus Plus’a konuşan ORSAM Kuzey Afrika Uzmanı Emir Şefkatli, “İsrail-Filistin meselesi başta olmak üzere iki ülke uluslararası platformlarda ortak pozisyonlar alarak etkilerini artırmakta” diyor.
Devamla, terörizmle mücadelede iş birliği, Türkiye ile Cezayir’in güvenlik alanındaki en önemli gündem maddelerinden biri. Her iki ülke de terörizmin bölgesel ve küresel tehdidine karşı ilkesel düzeyde ortak bir duruş sergiliyor ve bu yakınlaşma, Türkiye’nin Afrika politikasının bir parçası olarak değerlendirilebilir diye ekliyor.
Ortak ilkeler ve Fransa’ya karşı duruş
Cezayir ve Türkiye, başta egemenlik, diğer devletlerin toprak bütünlüğüne saygı ve diğer ülkelerin içişlerine karışmama olmak üzere, dış politikalarında bazı ortak ilkeleri paylaşıyor.
Türkiye ve Cezayir, Fransa’nın Libya ve Afrika Sahil bölgesindeki nüfuzuna karşı koymak için çaba sarf etti ve özellikle Libya’daki siyasi krizde iki ülkenin pozisyonları örtüştü. Fransa’nın başını çektiği diğer ülkeler Libya’nın doğusundaki ordunun seçilmiş hükümete saldırmasını ve Trablus’a girmesini desteklerken Türkiye ve Cezayir Libya’nın batısındaki meşru hükümeti destekledi. 2020 yılında Libya’daki meşru hükümetin talebi üzerine Türkiye’nin askeri müdahalesinin ardından bu girişim başarısızlığa uğradı.
Yakın dönemde, Temmuz 2023’te Nijer’de gerçekleşen son askeri darbe konusunda da iki ülkenin aynı pozisyonda olması, çeşitli bölgesel ve uluslararası konulardaki görüşlerinin yakınlaştığını gösterdi.
İki ülke, Afrika kıtasında anayasaya aykırı her türlü hükümet değişikliğini reddetme ilkesine bağlı olduklarını beyan ederken, Fransa ve Batı Afrika Topluluğu’nun (ECOWAS) bölgedeki güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle öne sürdüğü askeri seçeneğe de karşı çıktılar.
Filistin meselesiyle ilgili olarak iki ülke, İsrail’in Filistin halkının haklarına yönelik ihlallerini kınadı, Filistinli gruplar arasındaki uzlaşma çabalarını destekledi ve Filistin davasının yanında durmak üzere Birleşmiş Milletler düzeyinde atılacak adımlara ilişkin tutumlarını koordine etme konusunda mutabık kaldı.