Türkiye ile Mısır Arasında Ro-Ro Taşımacılığı Anlaşması Yeniden Yürürlüğe Girer Mi? 

Ro-Ro Taşımacılığı Anlaşması yeniden yürürlüğe girecek mi? Doğu Akdeniz’de en uzun kıyılara sahip olan iki ülke; Türkiye ve Mısır arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesi ve bölgesel işbirliğinin artması adına beklentiler yüksek. Fokus Plus’a konuşan Türk ve Mısırlı uzmanlar, ticari ilişkilerin yeniden güçlü bir şekilde sürdürülmesinin iki ülke için de avantaj olacağını söyledi.  
F_IKON
Türkiye ile Mısır Arasında Ro-Ro Taşımacılığı Anlaşması Yeniden Yürürlüğe Girer Mi
10 Ekim 2024

Mısır ve Türkiye, Ro-Ro Taşımacılığı Anlaşması da dahil olmak üzere aralarında son on yılda askıya alınan anlaşmaların yeniden etkinleştirilmesi ve uygulamaya konulması hakkında görüşmelerde bulunuyor.   

İki ülke arasında 2012 yılında imzalanan Ro-Ro Taşımacılığı Anlaşması, 2015 yılında sona ermişti. Mısır-Türkiye arasındaki ilişkilerin gerilmesinin ardından Kahire anlaşmayı yenilemedi. Ancak, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ağustos ayında gerçekleştirdiği Kahire ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, “Mersin-İskenderiye Ro-Ro seferlerinin tekrar başlatılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.  

Türk ve Mısır basınında yer alan haberlere göre, Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği’nde Ticaret Müşaviri olarak görev yapan Çağlar Göksu, ülkesinin Mısır ve Türk limanları arasındaki işbirliğini yeniden canlandırmak için Ro-Ro anlaşmasını etkinleştirme arzusuna dikkat çekti.  

Göksu, bu konuda Mısır hükümetine bir talepte bulunulduğunu ve konunun Mısır tarafından incelendiğini de bildirdi.  

Ro-Ro Taşımacılığı Anlaşması nedir?  

Söz konusu anlaşma, 12 yıl önce Mısır’ın merhum Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi döneminde iki ülke arasında ticari alanda işbirliği amacıyla imzalanmıştı.  

Ro-Ro Taşımacılığı Anlaşması, Türk taşımacılık şirketlerinin Körfez’deki ihracat noktalarına ulaşmak için Suriye ve Irak’taki tehlikeli yollardan kaçınmasına olanak tanıdı. Bu anlaşmaya göre Türk ihracatı, Mersin ve İskenderun limanlarından Akdeniz kıyısındaki İskenderiye, Dimyat ve Port Said limanlarına yapılıyordu.  

İhracat ürünleri oradan da Kızıldeniz’deki Süveyş Körfezi’ne, ardından da doğrudan Körfez limanlarına hareket ediyordu.  

Bu anlaşma aynı zamanda, benzer şekilde Mısır mallarının Türkiye’ye ve diğer ülkelere transferini de sağlıyordu.  

Mısır-Türkiye ilişkilerinin düzelmesinin ardından, anlaşmanın yeniden yürürlüğe girmesi, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerle ilgilenen birçok Mısırlı ve Türk tarafın gündem maddesi haline geldi.  

Anlaşma iki ülke arasındaki bölgesel yakınlaşmayı destekliyor  

Mısırlı ekonomist Alaa Abdulhalim konuya ilişkin Fokus Plus’a yaptığı açıklamada, bu anlaşmanın yeniden yürürlüğe girmesinin başta Türkiye olmak üzere her iki ülkenin çıkarına olacağını söyledi.  

Abdulhalim, “Çünkü bu anlaşma Körfez’e yönelik ihracatta daha güvenli ve kolay bir yol sağlıyor. Diğer yollar, özellikle İran, Suriye veya Irak’tan geçenler daha güvensiz hale geldi” diye konuştu. 

Mısırlı ekonomiste göre, Türk mallarının Mersin Limanı’ndan Mısır’ın Dimyat veya Port Said Limanı’na, oradan da Süveyş ve ardından Suudi Arabistan’ın Cidde Limanı’na taşınması, dış ticaret konusunda her iki ülkeye de avantaj sağlıyor.  

Öte yandan Abdulhalim, özellikle de Kızıldeniz civarında Yemen’deki Husiler konusunda yaşanan sıkıntılı olaylar göz önüne alındığında, Mısır’dan geçen ticaret yolunun, örneğin Dubai Limanı gibi bir limandan mal taşınmasına kıyasla Türkiye açısından avantaj olduğunu vurguladı.  

Fokus Plus’a görüş bildiren bir diğer Mısırlı ekonomi uzmanı Abdulhafız es-Savi de bu görüşe katılarak, yakın zamanda anlaşmanın yeniden yürürlüğe girmesinin beklendiğini söyledi.  

İki ülke arasında siyasi kriz yaşandığı dönemde ekonomik ilişkilerin çok fazla etkilenmediğine işaret eden Savi, “Dolayısıyla siyasi ilişkilerin tamamen yeniden tesis edilmesinden sonra böyle bir anlaşmanın da yeniden sağlanması mümkündür” dedi.  

Libya ve Doğu Akdeniz’deki gaz konuları gibi bir dizi konuda iki ülke çıkarlarının bölgesel olarak kesiştiğine dikkat çeken Savi, bu anlaşmanın Mısır-Türkiye arasındaki bölgesel işbirliğini artırdığını da sözlerine ekledi.  

Ekonomist, akademisyen ve yazar Dr. Bilal Bağış ise, Doğu Akdeniz’de en uzun kıyılara sahip olan iki ülke arasında 2013 öncesi başlayan ticari ve denizcilik anlaşmalarının ilerletilmesi ve deniz yetkilendirme anlaşması konusundaki görüşmelerin yeniden başlamasında her iki ülke açısından da faydalar bulunduğunu söyledi.  

Fokus Plus’a konuşan Bağış, Mısır’ın, Türkiye’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesi (MENA) ile ticareti ve Küresel Güney pazarlarına erişimi açısından da kritik bir ülke olduğunun altını çizdi.  

Bu bağlamda Bağış, eski anlaşmaların yenilenmesinin yanı sıra yeni ticari ve stratejik anlaşmalar imzalanmasının her iki ülkenin de yararına olduğunu ekledi.  

Bağış, “Doğu Akdeniz’deki enerji denklemleri başta olmak üzere, Filistin meselesi, Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması, Suriye ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile ilişkiler ve MENA ile ticaret gibi birçok başlıkta Türkiye ve Mısır’ın işbirliğine ciddi ihtiyaç var” ifadelerini de kullandı.  

Türkiye-Mısır arasındaki ticaret hacmi   

Resmi istatistiklere göre, iki ülke arasındaki ticaret hacmi, 2023’ün ilk yarısında 3,7 milyar dolar iken, 2024’te aynı dönemde 3 milyar dolar olarak kaydedildi.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah Sisi’nin son Türkiye ziyareti sırasında, ticaret ve ekonominin iki ülke arasındaki işbirliğinin en güçlü boyutunu oluşturduğunu söyledi.  

Erdoğan, Sisi ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Son 10 yılda Mısır’ın ilk beş ticaret ortağı arasında yer almaya devam ettik. Ticaret hacmimizi önümüzdeki 5 yıl içinde 15 milyar dolara çıkarma hedefimize doğru kararlı bir şekilde ilerliyoruz” ifadelerini de kullandı.