McDonalds'tan Suşiye: Asya Yemek Kültürü Dünyayı Nasıl Kasıp Kavuruyor
Soğuk Savaş'ın sona ermesinin ardından başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere Batılı ülkeler, propaganda temelli güçten ziyade cazibe yoluyla hakimiyet kurmaya yönelik benzersiz bir kültürel ve kamu diplomasisi stratejisi benimsedi. 30 yıllık tek kutuplu markalaşma ve cazibe siyasetinin ardından, küresel siyasette yeni bir meydan okuma ortaya çıktı. Çok kutuplu, ve jeopolitik bir kültürel kamu diplomasisi stratejisi şekillendi. Bu noktada, yemekler gibi popüler kültür araçları kalpleri ve zihinleri kazanmada önemli bir rol oynamaya başladı.
Popüler kültürün savunulması, yumuşak gücün üretilmesi ve uygulanması noktasında hayati önem taşıyor. Bu kademeli sürecin sonunda yemek gibi yumuşak unsurların cazibesi, sert gücün tesis edilmesine yol açıyor. İnsanlar, Amerikan hegemonyasını ya da Afganistan, Küba, Vietnam ya da Irak'taki askeri eylemleri eleştirseler de, Amerikan markalarının ürünlerini tüketmekten de hoşlanıyorlar.
Asya yemekleri popüler yemek kültüründe Batı'ya meydan okuyor
McDonald's'ta yemek yemek, Burger King'de sosyalleşmek veya Starbucks'ta kahve içmek bir zamanlar popüler kültürde bir yumuşak güç aracı olarak elitist ve etkili trendler olarak görülüyordu. Ancak son 10 yılda bu anlatı yavaş yavaş değişti. Yeni ve gelişen rakipler bu baskın Batılı markalara meydan okudu. Özellikle Asya yemek kültürü bu boşluğu doldurmak için yükselişe geçti. Çin'den Güney Kore'ye, Japonya'dan Hindistan'a, Endonezya'dan Pakistan'a, Malezya'dan Bangladeş'e, Türkiye'den Kazakistan'a, İran'dan Tayland'a ya da Yemen'den Afganistan'a kadar Asya mutfakları, popüler yemek kültüründeki Batı hakimiyetine meydan okuyarak küresel çekiciliklerini ortaya koydular. Buna ek olarak, McDonald's'ın İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırıları sırasında İsrail ordusuna ücretsiz yemek sağlaması gibi Amerikan markalarının dahil olduğu tartışmalar, etik güvenilirliklerini ve küresel algılarını olumsuz etkiledi. İsrail'e yapılan destekler, bazı küresel gıda markalarının tek taraflılığını gösterdi ve popüler gıda kültürü söylemindeki konumlarını daha da düşürdü.
Popüler yemek kültürü her zaman çeşitlilik gösteren ve tek bir bölgeye odaklanmayan bir kültürdür. Ancak, Batı-Avrupa merkezli bakış açısı popüler yemek kültürünü genellikle Batı markalı mutfaklarla özdeşleştirdi. Çağdaş Batı etkisinin yükselişinden önce, Türk devletlerinden, Çin'den veya Hindistan'dan gelen baharat gibi gıda maddeleri, doğuyu, batıyı ve Afrika ülkelerini birbirine bağlayan ticaretin merkezinde yer alıyordu. Japon suşisi, Çin sichuan güveci, Türk kebabı, Güney Kore bibimbapı, Tayland baharatlı çorbası, Endonezya nasi gorengi, Hindistan biriyanisi, Kazakistan besbarmakı, Lübnan humusu, Bangladeş hilsa balık körisi, Malezya sasi lemakı veya Pakistan niharisi gibi yemekler Asya'nın zengin ve çeşitli mutfak geleneklerini sergiliyorlar. Asya mutfakları giderek daha fazla küresel tanınırlık ve popülerlik kazanarak Batı yemek kültürünün hakimiyetine meydan okuyor.
Yemek ve popüler kültür aracılığıyla Asya yüzyılına doğru
Batılı ülkelerde yaşayan Asyalılar, farklı yemek kültürleriyle güçlü bir bağ kuruyor ve bu da Batılı toplumlarla aralarındaki kültürel uçurumların kapatılmasına hizmet ediyor. Pek çok Asya büyükelçiliği bu bağları güçlendirmek ve "bağ kurmanın gücünü" kullanarak yerel halklarla etkileşime geçmek için yemek festivalleri ve sergiler düzenliyor. Gastronomi diplomasisi Asya'nın diplomatik çabalarında giderek daha fazla öne çıkıyor. Asya yemek kültürünün küresel çapta markalaşması, tanınması ve etkileşime girmesi öncelikle küresel turizme ve yaygın Asya diasporasına bağlanabilir.
Google arama verilerinin yakın zamanda yapılan bir analizinde, ABD'de en çok aranan 40 mutfak belirlendi. Paylaşılan verilerde, Aylık 3,35 milyondan fazla aramayla Çin yemeklerinin başı çektiği, onu 1,22 milyon aramayla Meksika yemeklerinin izlediği ortaya koyuldu. Tayland mutfağı 823 binden fazla arama ile 3'üncü, Hint mutfağı 673 bin arama ile 4'üncü ve Kore mutfağı 246 bin arama ile 5'inci sırada yer alıyor. Japon ve soul yemeklerinin her biri 201 bin arama alırken, Yunan, İtalyan ve Hawaii mutfakları sırasıyla 165 bin, 165 bin ve 90 bin 500 arama alıyor. İngiltere'de 2017 yılında The Guardian tarafından yayınlanan bir raporda "köri evlerindeki" şeflerin yüzde 80'inden fazlasının Bangladeş'in Sylhet bölgesinden geldiği belirtiliyor.
Ayrıca, Netflix veya Amazon Prime gibi platformlar aracılığıyla uluslararası televizyon içeriklerine erişim, küresel izleyicilerin Asya'nın popüler mutfağına giderek daha fazla aşina olmasını sağlıyor. Örneğin, Japon TV dizisi ''Midnight Diner: Tokyo Stories'' ve anime serisi ''Food Wars: Shokugeki no Soma'', Asya gastronomisinin enfes mutfak geleneklerini sergileyerek küresel erişimine ve takdir edilmesine önemli ölçüde katkı sağlıyor.
Dünyanın dört bir yanındaki Asya yemekleri sergisi, Asya mutfağının geniş çeşitliliğini başarıyla sergilemeye devam ediyor. Dizi ve anime gibi diğer Asya kültürel unsurlarının artan küresel popülaritesinin yanı sıra, bu durum Asya mutfağının kültürel yumuşak gücünü önemli ölçüde artırıyor. Eğer 21. yüzyıl bir Asya yüzyılı olacaksa, popüler kültür, özellikle de mutfak, daha fazla anlayış ve işbirliğinin teşvik edilmesinde önemli bir rol oynamalıdır. Asya mutfağının cazibesi arttıkça, Batı yemeklerinin küresel cazibesi de bir geçiş dönemine giriyor ve Batı medeniyetinin etkisindeki daha geniş bir değişimi yansıtıyor. Bu geçiş siyaset, ekonomi ve dış politikanın ötesine geçerek popüler kültürü de kapsıyor ve burada mutfak önemli bir konuma sahip oluyor