Türk Devletleri Teşkilatı: Birlik ve İlerlemenin 15 Yılı

TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanychbek Omuraliev, Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) 15. yıl dönümü vesilesiyle, teşkilatın yürüttüğü çalışmaları ve gelecek projeksiyonlarını değerlendirdi.
Anadolu Ajansı
Türk Devletleri Teşkilatı Birlik ve İlerlemenin 15 Yılı
4 Ekim 2024

Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) 15. yıl dönümünü kutladığımız bu günlerde ortak ilerleme, birlik ve işbirliği yolculuğumuz üzerinde durmamız son derece önemlidir. Kuruluşundan bu yana TDT, Türk uluslarını birleştiren, karşılıklı kalkınmayı teşvik eden ve küresel sahnede ortak sesimizi yükselten dinamik bir platforma dönüştü. Ortak bir tarih, gelenek, dil ve kültürle birbirine bağlı olan üye devletlerimiz bir yandan aralarındaki işbirliğini derinleştirirken diğer yandan da küresel zorlukların üstesinden gelme yolunda önemli adımlar attı.

Nahçıvan Anlaşması ve Türk Devletleri İşbirliği Günü kutlamaları

Bizler bugün, 3 Ekim Teşkilatımızı kuran Nahçıvan Anlaşması'nın imzalanmasının 15. yıl dönümünü ve Türk Devletleri İşbirliği Günü'nü gururla kutluyoruz. Bu önemli vesileyle, Türk dünyasındaki tüm kardeşlerimizi en içten dileklerimle tebrik etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Birlikteliğimizin resmiyet kazandığı son derece önemli bu gün, ortak mirasımıza ve işbirliğimizin resmileşmesine bir şükran ifadesi niteliğindedir.

Sağlam bağlar üzerine inşa edilen birliğimiz her geçen yıl daha da güçleniyor. Bugün 35'ten fazla işbirliği alanında çalışmalarını sürdüren TDT; siyasi, ekonomik, kültürel, hukuki ve sosyal alanlarda işbirliğini teşvik eden bir mihenk taşı haline geldi. Bu kayda değer ilerleme tüm bölge için müreffeh ve uyumlu bir gelecek yaratmak üzere birlikte çalışan üye devletlerimizin ve gözlemcilerimizin ortak iradesinin bir göstergesidir.

Gelecek için bir vizyon

Teşkilatımızın temelini atan Nahçıvan Anlaşması'nın ilk günlerinden itibaren gündemimizi ortak geleceğimiz için elzem olan alanları kapsayacak şekilde genişlettik. Bu alanlar siyasi ve ekonomik işbirliği, enerji ve ulaştırma bağlantısı, turizm, eğitim, kültür, yargı, iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma gibi acil küresel meselelerin ele alınmasını kapsıyor. 

Son olarak 6 Temmuz 2024'te Azerbaycan'ın Şuşa kentinde düzenlenen TDT Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi, Türk halkları arasındaki güçlü birlikteliğin ve ortak vizyonun bir kez daha altını çizdi. "Ulaştırma, Bağlantısallık ve İklim Hareketiyle Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek" teması altında gerçekleştirilen zirvede, kritik küresel meselelerin ortaklaşa ele alınmasına yönelik müşterek hedefleri vurgulandı.

Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin yeniden tam olarak tesis edilmesini temsil eden Şuşa, Türk dünyası için büyük öneme sahip bir şehirdir. Zirvede kabul edilen Karabağ Deklarasyonu; ulaştırma altyapısı, iklim değişikliği, dijital ekonomi, enerji entegrasyonu ve uzay teknolojileri de dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde işbirliğinin artırılması ihtiyacını vurguladı.

Deklarasyon, bölge ötesi koridorların oluşturulmasının öneminin altını çizdi ve Doğu-Batı Trans Hazar Geçişli Orta Koridor gibi projelerin ekonomik refah ve ticaretin desteklenmesindeki rolünü vurguladı. Ayrıca zirvede, iklime dirençli akıllı şehirler, yenilenebilir enerji alanında işbirliği ve "Dijital İpek Yolu" projesi gibi girişimler de dahil olmak üzere sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi gerektiği vurgulandı. Zirve, Türk devletlerinin ekonomik, kültürel ve çevresel ortaklıklar kurma yönündeki ortak çabaları yoluyla sürdürülebilir bir geleceğe olan bağlılıklarını bir kez daha teyit etti.

Netice itibarıyla Şuşa Zirvesi, Türk dünyasının birlik ruhunu ve bölgesel ve küresel zorlukları müştereken ele almaya hazır olduğunu yansıtan tarihi ve simgesel bir zirve oldu. Bu birlik ruhunun Türk Devletleri Teşkilatı bünyesindeki işbirliğinin geleceğini şekillendireceği aşikardır.

6 Kasım'da Bişkek'te düzenlenecek olan 11. Devlet Başkanları Konseyi Zirve'miz "Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik" temasına odaklanacaktır. Bu zirve aynı zamanda, kritik konulardaki kararlılığımızı yeniden teyit etmek için önemli bir fırsat teşkil edecektir.

Ulaştırma ve bağlantısallık alanındaki başarılar

Geçtiğimiz 15 yıl boyunca TDT, Türk dünyasında ulaştırma ve bağlantısallığın geliştirilmesine önemli katkılarda bulundu. Doğu-Batı Trans Hazar Geçişli Orta Koridoru gibi girişimler bölgesel ticarette devrim yaratarak ticareti daha verimli ve sürdürülebilir hale getirdi. Bakü-Tiflis-Kars demir yolu gibi önemli projeler, Asya'yı Avrupa'ya bağlayan kesintisiz bir ticaret ağı kurma, ekonomik entegrasyonu teşvik etme ve küresel varlığımızı artırma yönündeki ortak çabalarımızın açık örnekleridir.

Avrasya bağlantısının arttırılması kapsamında, Orta Koridor'un güney rotasının bir parçasını oluşturan Çin-Kırgızistan-Özbekistan demir yolu projesi bölgesel entegrasyonun temel taşlarından biridir. Faaliyete geçtiğinde bu demir yolu, Çin'in endüstriyel merkezini gelişmekte olan pazarlara doğrudan bağlayacaktır.

İlk tahminler, bu yeni güzergahın Doğu Asya ile Orta Doğu ve Güney Avrupa arasındaki mesafeyi yaklaşık 900 kilometre kısaltacağını, teslimat sürelerini 7-8 gün azaltacağını ve yılda 12-15 milyon ton yükün taşınmasını kolaylaştıracağını gösteriyor.

Ayrıca, TDT üye ülkeler arasında verimli ve sorunsuz bir nakliye için ulaştırma prosedürlerinin dijitalleştirilmesi konusunda da önemli adımlar attı. Temel girişimler arasında gümrük prosedürlerini basitleştiren "Dijital Tır" projesi ve 2022'de Kırgızistan'ın da katılmasıyla Kazakistan ve Özbekistan arasında bir yeşil koridorun hayata geçirilmesi yer alıyor. Türkiye ve Özbekistan, kara yolu taşımacılığı işlemlerini dijitalleştirerek idari maliyetleri azaltan ve sınır geçişlerini iyileştiren e-İzin projesine öncülük etti. Ayrıca, bölge genelinde taşımacılığı daha da kolaylaştıracak dijital irsaliyeler için e-CMR sisteminin uygulanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Bu projeler, taşımacılığı modernleştirmeyi ve üye ülkeler arasında daha sorunsuz ticareti teşvik etmeyi amaçlıyor. 

Ekonomik işbirliği: Ortak refaha giden yol

Ekonomik işbirliği gündemimizin odak noktasında yer almaya devam ediyor. Bu minvalde, bölge içi ticaret ve yatırımı teşvik eden projelerin finansmanı için ortak bir platform sağlayan Türk Yatırım Fonu'nun 2023'te kurulması bir dönüm noktasıdır. 

Ayrıca, Hizmetler ve Yatırım Serbest Ticaret Anlaşması ve Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması için devam eden müzakereler de engelleri kaldırmayı, işletmeler için yeni yollar açmayı, bölge genelinde büyüme ve inovasyonu teşvik etmeyi amaçlıyor. Ayrıca, TDT'ye üye ülkelerin Merkez (Ulusal) Bankaları Konseyini kurma yolunda sağlam adımlarla ilerlemekteyiz.

Bu stratejik projelerle, Türk Dünyasını küresel ticaret yollarının kritik bir halkası olarak konumlandırarak daha bağlı ve rekabetçi bir bölge yaratmayı hedefliyoruz.

Cenevre'de Türk Haftası: Kültür ve diplomasi buluşması

Nisan 2024'te Cenevre'de Birleşmiş Milletler (BM) merkezinde düzenlenen ve alanında bir ilk olan Türk Haftası'na başarıyla ev sahipliği yapmak, TDT için önemli bir dönüm noktası oldu. Bu üst düzey etkinlik, üye devletlerimizin zengin kültürel mirasını sergiledi ve uluslararası sahnedeki diplomatik varlığımızı pekiştirdi. Çok çeşitli sergiler, müzikal performanslar ve yuvarlak masa toplantılarının yer aldığı etkinlik, Türk dünyasının küresel kültür ve diplomasiye katkılarını gözler önüne serdi. Etkinlik aynı zamanda, TDT'nin bilinirliğini daha da artıran ve uluslararası ortaklarla ilişkilerini güçlendiren bir diyalog platformu oluşturdu.

Türk dünyasında turizmin güçlendirilmesi

Turizm, Türk devletleri arasındaki işbirliğinin temel unsurlarından biridir. Bu noktada, bölgenin zengin kültürel ve tarihi mirasının farkında olan TDT, Türk dünyasını önde gelen bir turizm merkezi olarak tanıtmaya yönelik çeşitli girişimler başlattı. Modern İpek Yolu Ortak Turu ve Tabarruk Ziyaratı gibi projelerle üye devletler arasındaki köklü bağlar vurgulanarak hem turizm hem de kültürel paylaşım destekleniyor. Türk Dünyası Turizm Başkenti girişimi de önemli turizm merkezlerini tanıtarak sadece kültürel alışverişe değil aynı zamanda ekonomik büyümeye de katkıda bulunuyor. 

İklim hareketi

TDT, iklim değişikliğinin yarattığı acil zorluklara yanıt olarak sürdürülebilirlik konusunda bölgesel işbirliğini geliştirmeye yönelik cesur adımlar atıyor. Bu çabalar, Kasım 2024'te Bişkek'te düzenlenecek zirvede liderlerimiz tarafından kabul edilecek olan Türk Yeşil Vizyonu'nda net bir şekilde ifade ediliyor. Bu vizyon, Türk dünyası genelinde sürdürülebilir kalkınma ve iklim eylemine yönelik ortak taahhüdümüzü temsil ediyor.

Bu çerçevedeki kilit girişimlerden biri de iklime dirençli akıllı şehir ve köylerin geliştirilmesidir. Bu projeler, bir yandan yaşam kalitesini artırmak için temiz enerji çözümlerini ve sürdürülebilir altyapıyı entegre etmeyi, diğer yandan da toplumları iklimle ilgili zorluklara uyum sağlamaya hazırlayarak ekonomik büyümeyi desteklemeyi amaçlıyor.

TDT ayrıca, çevresel sürdürülebilirlik ve dijital inovasyon konularında işbirliğini teşvik etmek üzere bir İklim ve Yeşil Dijital Platformu oluşturulması konusunu da değerlendiriyor. Kasım ayında Bakü'de düzenlenecek olan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı'nda (COP29) hassas dağ bölgelerinde sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için Dağ ve İklim Diyaloğu'nu da hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

Eğitim ve dil alanında işbirliğinin vurgulanması

Tüm bu ekonomik ve çevresel girişimlere ek olarak TDT, bölge genelinde gelecekteki kalkınma ve entegrasyonun temel itici güçleri olarak eğitim ve akademik işbirliğine de güçlü bir vurgu yapıyor.

Üye ülkelerdeki üniversiteler arasında akademik işbirliğini ve ortak araştırma projelerini teşvik eden Türk Üniversiteler Birliğinin kurulması bu bağlamda önemli bir kilometre taşıdır. Bu girişim öğrenci ve öğretim üyesi değişimini destekliyor. Aynı zamanda, ortak bir eğitim standardı ve karşılıklı ortaklıkları teşvik ediyor. Ayrıca TDT bünyesinde, iletişimi kolaylaştırmak ve Türk halkının dilsel ve kültürel mirasını korumak amacıyla Ortak Alfabe Komisyonu kurularak temel bir Türk alfabesi standardizasyonu çalışması gerçekleştirildi.

Geçtiğimiz günlerde Bakü'de, Türk Akademisi öncülüğünde toplanan Ortak Alfabe Komisyonunun yoğun çabaları sonucunda 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisine son şekli verildi ve alfabe kabul edildi. Bu müşterek alfabe, zengin dil mirasımızı korurken Türk halkları arasında karşılıklı anlayış ve işbirliğini geliştirmeyi amaçlıyor.

Uluslararası etkileşim ve diplomasi

TDT 2022-2026 Stratejisi ile uyumlu olarak, ortak zorlukları ele almak ve Türk dünyasında sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmenin yanı sıra uluslararası kuruluşlarla da ortaklıklarımızı kayda değer ölçüde genişlettik. TDT, uluslararası diplomaside saygın bir aktör olarak yer alıyor, küresel forumlara ve girişimlere katkıda bulunuyor, Avrasya ve ötesinde barış, istikrar ve işbirliğinin geliştirilmesinde kilit bir unsur olarak konumlanıyor.

Türk dünyası içinde işbirliği

Türk dünyası arasındaki işbirliğini daha da güçlendirmek için Türk İşbirliği Kurumları olan Türk Akademisi ve Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Türk Akademisi, Türk Kültür ve Miras Vakfı ve Türk Devletleri Parlamenter Asamblesini (TÜRKPA) kapsayan Koordinasyon Komitesinin işlevini geliştiriyoruz. Bu çerçevede, 36 temel girişimden oluşan bir eylem planının kabul edilmesi; işbirliği çabalarımızın güçlendirilmesi ve bölgesel bağların derinleştirilmesi yönünde önemli bir ilerlemeye işaret ediyor. 

Geleceğe bakış

TDT'nin 15 yıllık başarılarını kutladığımız bu günlerde geleceğe daha büyük bir heyecanla bakıyoruz. Bu vesileyle bizi birbirimize bağlayan kardeşlik, müşterek değerlerimiz ve karşılıklı saygı gibi ideallere olan bağlılığımızı bir kez daha vurgulamak isterim. Türk dünyası, seleflerimiz tarafından atılan temellerin daha derin işbirliği için bir sıçrama tahtası görevi gördüğü çok önemli bir noktada bulunuyor. Birlikte beraberliğimizi güçlendirmeye ve tüm üye devletlerimiz ve gözlemcilerimiz için daha parlak, daha sürdürülebilir bir gelecek için çabalamaya devam edeceğiz.

"Birlikten güç doğar; birlikte yürüdüğümüz bu yolda, Türk dünyasının geleceği aydınlık ve umut doludur.