UAD, Myanmar'a Karşı Açılan Soykırım Davasında 7 Ülkenin Müdahilliğini Kabul Etti
Divan'dan yapılan açıklamada, Gambiya-Myanmar arasındaki soykırım davasında 7 devletin müdahillik talebinin incelendiği belirtildi.
Açıklamada, Divan'ın, müdahillik bildirimlerinin "Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili olduğu ölçüde kabul edilebilir olduğuna" karar verdiği ifade edildi.
Bu devletlerin başvurusunun kabul edilmesi kararının oybirliğiyle alındığı belirtilen açıklamada, Divan Statüsü'nün 63. maddesi kapsamında, Maldivler'in bireysel, Kanada, Danimarka, Fransa, Almanya, Hollanda ve İngiltere'nin ortaklaşa Soykırım Sözleşmesinin yorumuna ilişkin yazılı beyanda bulunacağı kaydedildi.
Açıklamada, bu ülkelerin, sözlü yargılama sırasında görüş bildirmelerine izin verilip verilmeyeceğinin daha sonraki bir tarihte belirleneceği vurgulandı.
Gambiya soykırımın soruşturulması için UAD'ye başvurmuştu
Gambiya, 11 Kasım 2019'da Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması için UAD'ye başvurmuştu.
Gambiya'nın mahkemeye sunduğu talepler arasında "Myanmar'ın soykırıma yönelik delilleri yok etmesinin önüne geçilmesi ve soykırımın önlenmesine yönelik aldığı tedbirlerin düzenli olarak raporlanması" yer alıyordu.
UAD 23 Ocak 2020'de, Myanmar'daki Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın engellenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına hükmetti.
Myanmar'ın 20 Ocak 2021 tarihinde, Divan'ın "yargı yetkisine" ve davanın "kabul edilebilirlik şartlarını taşımadığına" yönelik itirazlarının tamamını 22 Temmuz 2022'deki kararıyla reddeden Mahkeme'nin davanın esasına ilişkin incelemesi sürüyor.
Kanada, Danimarka, Fransa, Almanya, Hollanda ve Birleşik Krallık ortak dilekçeyle ve Maldivler bireysek olarak 15 Kasım 2023 tarihinde Divan Statüsü'nün 63. maddesi uyarınca müdahale beyanında bulunmuştu.
Diğer yandan, Lahey kentinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcılık Ofisi, Myanmar'ın işlediği insanlığa karşı suçlarla ilgili 2018'de başlatılan ön incelemenin tamamlandığını ve 14 Kasım 2019'da ön inceleme dairesinin verdiği kararın akabinde soruşturmaya başlandığını duyurmuştu.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.