Ukrayna'nın Kursk Operasyonu Ve Savaşın Yeni Evresi
Ukrayna güçlerinin, 6 Ağustos Salı günü Sumi bölgesinden sınırı geçerek federal bölge olan Kursk bölgesine girmesi, Rus ordusunu hazırlıksız yakaladı. Saldırı, Rus savunmasının zayıf olduğu bir anda gerçekleşti. Moskova güçlerinin doğu Ukrayna’da aylardır sürdürdüğü kademeli ilerlemenin ardından bu saldırı, Kremlin’i ve Rus ordusunu şaşırttı.
Saldırı bu kez, 2023 ve 2024 başlarında gerçekleştirilen çok sayıdaki saldırıda olduğu gibi, öncelikle Ukrayna yanlısı Rus uyruklu küçük birlikler ve diğer çeşitli yabancı oluşumlar tarafından yönetilmiyor. Son bilgilere göre, Kursk taarruzlarına birkaç yeni Ukrayna tugayı daha dahil edildi ve zırhlı birlikler cephe hatlarına yakın bir yerde görülmeye başlandı. Moskova’nın açıklamasında Ukrayna güçlerinin ordunun 22. Mekanize Tugayı’na bağlı olduğu iddia edildi. Yani saldırıyı yapanlar gönüllüler değil, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin deneyimli ve tecrübeli askerleri ve Bahmut bölgesi de dahil olmak üzere en ağır çatışmalarda deneyim kazanmış kişiler. Üstelik Rusya, Ukrayna’nın tank ve zırhlı araçlarla desteklenmiş bine yakın askerinin saldırının başlamasıyla birlikte Kursk bölgesine girdiğini bildirdi.
Kursk bölgesinde “federal olağanüstü hal” ilan edilmesi, mevcut durumun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Rusya, yedek birliklerin konuşlandırılmasına ve tahliye emirlerine rağmen Ukrayna’nın ilerleyişinin hızını yavaşlatmayı başaramadı. Ukrayna, Kiev’in en büyük sınır ötesi saldırısını gerçekleştirmesiyle birlikte yaklaşık bin kilometrekarelik Rus toprağının kontrolünü ele geçirdi. Bu, Moskova’nın Şubat 2022’de Ukrayna işgalini başlatmasından bu yana Kiev’in gerçekleştirdiği en derin sınır ötesi ilerleme. Diğer yandan Haziran 2023’te Wagner paralı askerlerinin ayaklanmasından bu yana Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için en büyük meydan okuma.
Kursk atağı neden önemli?
Ukrayna’nın sürpriz saldırısının çeşitli siyasi veya askeri nedenleri ve etkileri olduğu açık. Ukrayna mümkün olduğunca çok Rus toprağını ele geçirerek Moskova üzerinde baskı kurmak istiyor. Bu, Rusya ile olası barış görüşmelerinde Ukrayna’nın elini güçlendirecektir. Rusya tarafından işgal edilen Ukrayna toprakları, Ukrayna tarafından işgal edilen Rus topraklarıyla takas edilebilir.
Askeri bir strateji olarak, Rus topraklarında ilerleme Ukrayna’nın tartışmalı bölgelerindeki nüfus için bir tampon bölge de oluşturabilir. Buna ek olarak ilerleme, Rus ordusunu zayıflatmayı amaçlıyor. Saldırının yoğunlaştığı Suca ekseni, ana tren hatlarından biri olan Lgov-Belgorod demir yolu üzerinde yer alıyor ve bu hat, Harkiv’deki Rus Görev Grubu’nun ana lojistik deposu olan Belgorod’a gidiyor. Ayrıca saldırı, Rusya’yı zor durumdaki sınır bölgesine daha fazla asker konuşlandırmaya zorlayabilir ve böylece Ukrayna’daki ana cephe hattı boyunca Rus ordusunu zayıflatabilir.
Tüm bu cephe taktikleri yanında Ukrayna genel askeri şartları da lehine çevirme arayışında. Örneğin Ukrayna, Rus topraklarında varlık göstererek Putin’in Rus kırmızı çizgileri hakkındaki konuşmalarının ve sık sık nükleer tırmanış tehditlerinin Batı’yı korkutmak için tasarlanmış bir blöf olduğunu ortaya çıkarmak istiyor.
Diğer yandan bu operasyon, Rusya’ya ve özellikle de Batı’ya Ukrayna’nın sonunun gelmediğini göstermek için de önemli bir hareket. Kiev, Batı'dan gelecek silah sevkiyatının artırılmasıyla savaşı hala kazanabileceğini göstermek istiyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Almanya ve diğer Batılı ortaklar Ukrayna’nın silahlarını doğrudan Rusya topraklarına saldırmak için kullanmasını uzun süredir yasaklamıştı. Ukrayna birlikleri ilk kez mayıs ayında, Rusya’nın Harkiv’e yönelik yeni saldırısının ardından bu hususta izin aldı ancak bu yetki kendi bölgeleriyle sınırlı kaldı. Washington tarafından tedarik edilen ATACMS gibi uzun menzilli balistik füzeler hala sadece işgal altındaki Ukrayna toprakları için ateşlenebiliyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, yaptığı açıklamada Ukrayna’nın “Rus ordusunun Sumi kentine saldırı düzenlediği bölgeleri” hedef aldığını söyleyerek operasyonun tamamen Ukrayna için bir güvenlik meselesi olduğunu belirtti. Mesaj, silahlarının operasyonda kullanılması konusunda tereddütleri olan Batılı müttefikleri yatıştırmak için tasarlanmış gibi görünüyor. ABD'li bazı siyasiler bu durumu olumlu karşılarken İngiltere ve İtalya gibi devletlerde olumsuz tavır devam ediyor.
Ukrayna’da ve Batı’daki gözlemciler arasında sosyal medyada tartışılan konu, ne büyüklükte bir toprağın alınacağı veya hedeflenen kara sahasının uzaklığı meselesi değil; operasyonun askeri amaçlarla mı yoksa olumlu bir algıya duyulan umutsuz ihtiyaçtan mı kaynaklandığı. Bu saldırıyla, uzun süredir savaşan ve en son 2023 yazındaki karşı saldırıdan olumlu ilerleme sağlayamayan Ukrayna ordusuna bir başarı hikayesi ile motivasyon sağlandı. Aynı zamanda Kiev, müttefiklerine Ukrayna ordusunun savaşta inisiyatifi ele geçirebileceği yönünde güçlü bir mesaj gönderdi. Bu mesaj özellikle ABD başkanlık seçimleri öncesinde büyük önem taşıyor.
Rusya’nın tepkisi
Moskova da Kursk’ta ve komşu Belgorod ve Bryansk bölgesinde “terörle mücadele operasyonu"nu ilan etti. Operasyonun 2000’lerin başında Çeçenistan’daki savaşla aynı adı taşıması, ordunun yanı sıra Rusya Federal Güvenlik Servisleri (FSB) ve Rosgvardia ulusal muhafızlarının da harekata dahil olmasına olanak tanıyor. Ayrıca yerel yönetimlere de insan ve araç hareketlerini kısıtlama, telefon dinlemelerine izin verme ve geçici tahliyeler uygulama yetkisi verildi.
Saldırı Kremlin’e de bir darbe indirdi; ülkeyi korumadaki başarısızlığı gözler önüne serdi ve Putin’in Rusya’nın düşmanlarından büyük ölçüde zarar görmediği yönündeki söylemini yerle bir etti. Seçkin özel kuvvetler birimleri ve deneyimli Wagner paralı askerleri de dahil olmak üzere Rus takviye birlikleri Kursk bölgesine gelmeye başladı ancak şu ana kadar Ukrayna birliklerini Suca ve diğer bölgelerden çıkarmayı başaramadılar. Ukrayna, yüzlerce Rus savaş esiri aldığını ve çok az direnişle bazı bölgelere girdiğini iddia ediyor.
Rusya’ya göre saldırının, Ukrayna ordusunun silahlandırılmasını ve eğitiminin denetimini doğrudan NATO’ya resmen devreden Washington’daki NATO zirvesinden sadece 1 ay sonra gerçekleşmesi manidar. Ukrayna’nın Kursk saldırısının dakika dakika Washington, Berlin ve Londra’dan takip ve koordine edildiği iddia ediliyor. Bu algıyı destekleyecek şekilde, İngiliz önde gelen yayın organlarından Economist, Nazi Almanyası'nın lideri Adolf Hitler’in aynı bölgede yenilgisinin 81. yıl dönümüne denk gelen ayda gerçekleşen bu saldırıyı selamlayarak, “İkinci Kursk Muharebesi”nin başladığını ilan etti.
Rusya topraklarındaki çatışma, Ukrayna’nın NATO üyeleri tarafından sağlanan silahları kullanıp kullanmadığı sorusunu da yeniden alevlendirdi. Ukrayna’nın sınırda hangi silahları kullandığı net olmasa da Rus medyası Amerikan "Bradley" ve Alman "Marder" tipi zırhlı piyade araçlarının orada olduğunu bildirdi. Ayrıca Polonya’nın tedarik ettiği PT-91 Twardy tanklarını, 9K33M2 Osa füze sistemlerini ve Rosomak zırhlı araçlarını da Ukrayna kuvvetlerinin bu saldırıda kullandığı iddia ediliyor.
Moskova’ya göre eğer uluslararası kamuoyu tarafından Ukrayna’nın NATO silahlarını kullanarak Rusya’ya saldırması hoş görülüyor ise NATO birliklerinin de doğrudan Rusya’ya saldırması olasıdır. NATO’nun geçeceği bir sonraki “kırmızı çizgi”, Kırım’a yönelik askeri saldırı da dahil olmak üzere kendi birliklerini konuşlandırması olabilir.
Putin, Rus topraklarına yapılacak bir saldırının nükleer silahların kullanımıyla karşılanacağını daha önce kamuoyuna duyurmuştu. Ruslara göre NATO güçleri, Rusya’nın bu tehdidini yerine getirmesi için neredeyse meydan okuyor, ki bu eylem yalnızca Rusya ile NATO arasında tam ölçekli bir savaşı değil, tüm insanlığı yok edebilecek bir termonükleer değişimi de tetikleyecektir.