Geleneksel Denizcilik: Katar'ın Ahşap Gemileriyle Canlanan Mirası
Atalarının mirasını canlandırmak için en-Nebbaş adlı geleneksel gemiyi kullanan Katarlı genç Hasan Abdurrezzak es-Seyyid, yaptığı açıklamada, "Katarlılar uzun zamandan beri yaşayan bu mirasa önem veriyorlar. Bu yüzden gemilerin sahibi oldular. Bununla gurur duyuyorlar ve mirası koruyorlar" dedi.
Seyyid, "Atalarımın hikayelerini ve aileden uzak, uzun süreler boyunca deniz yaşamında neler çektiklerini duyduktan sonra denize ve onların miraslarına tutku hissettim" dedi ve atalarının anısına bir gemi sahibi olarak denizde onların rotasında yüzdürmek ve yarışmalara katılmak istediğini ifade etti.
"Katar’ın gemi sahipleri için bakımlarda kolaylıklar sağlaması ve geleneksel ahşap gemilerin korunmasını teşvik eden festivaller düzenlemesi bu mirası koruma eğilimini güçlendirdi" diyen Seyyid, geleneksel yöntemlerle inci dalışı ve balıkçılığı üzerine düzenlenen Sinyar Festivali ve Katara'da komşu ülkelerden de katılımcılar ile her yıl düzenlenen Geleneksel Arap Yelkenli Festivalinin bu alandaki etkinliklerden olduğunu belirtti.
Seyyid, Katar'ın 3 tarafının denizlerle çevirili olması dolayısıyla her zaman denizin ülkesinde önemli bir yeri olduğunu ve inci dalışı, inci ticareti, balıkçılık ve mal nakliyatı gibi denizcilik faaliyetlerinin de yaygın olduğunu aktardı.
Denizle ilgili meslekler
Seyyid, denizcilik faaliyetlerinin zamanla başka meslekler ortaya çıkardığını, bu mirası sürdüren insanların ve ilgililerin hala bildiği terimler olduğunu ifade etti.
Denizciliğe hizmet veren en önemli iş kollarının el-Kallafe (gemi inşası), demircilik, çivi ve çapa yapımı olduğunu söyledi.
Eski geleneksel gemilerden her birinin kendi amacına göre tasarlandığını belirten Seyyid bunlardan en önemlilerin dalış gemileri olduğunu belirtti.
Dalış amacıyla yapılan en ünlü gemilerden birinin Katar'da en çok kullanılan gemi olan Galbut olduğunu ve deniz yüzeyine yakınlığı sebebiyle dalgıçların gemiye çıkmasını kolaylaştırdığını söyleyen Seyyid, Sinbuk adı verilen bir diğer modelin ise keskin ve hafif kavisli bir gövdeye sahip olduğunu ifade etti.
Seyyid, El-Batil'in ise tasarım açısından en güzel gemilerden biri olduğunu ve aerodinamik şekli nedeniyle en hızlısı olması sebebiyle savaşlarda kullanımıyla ünlü bir model olduğunu belirtti.
Seyyid ayrıca, Bakkara adı verilen geminin ise genel tasarım ve özelliklerin bakımından Batil'e benzediğini ancak farklı olarak ön tarafının bir inek başını andırdığını söyledi.
İkinci tipin ise, Körfez içinde ve dışında malları taşıyan nakliye gemileri olduğunu aktaran Seyyid, bunları şöyle sıraladı:
Pek çok süslemesiyle birbirinden güzel gemilerden biri olan el-Bagla yani Katır, Portekizlilerin bölgeye girmesinden sonra Batı'dan etkisini taşıyan bir gemi. Baykuş tipi gemi ise 19. yüzyılın sonundan 1980'lere kadar Körfez'de en yaygın kullanılan nakliye gemilerinden biridir. Hala İran'ın bazı kıyılarında kullanılmaktadır."
Gemi çalışanlarından bahseden Seyyid, geleneksel gemilerde en-Nuhıza ismi verilen kaptan, Mecdemi denilen mürettebat, en-Niham adı verilen ve görevi çalışanları motive etmek olan gemi şarkıcısı, gemi kaptanı Nuhıza'nın emirlerine göre dümeni kontrol eden Sukuni, Gays adı verilen derinlere dalan dalgıçlar, gemideki temizlik düzen ve yelkenlerden sorumlu Bahhar isimli işçiler ve denizciliği öğrenmek için babalarıyla denize açılan et-Tebbab adı verilen çocuklar olduğunu söyledi.