Körfezdeki Yalnızlığın Ezgisi: Nehme

Nehme, denizcilerin moralini yükselten, görevlerini kolaylaştıran ve atalarının mirasını yaşatan özel bir müzik türüne denmektedir.
F_IKON
Körfezdeki Yalnızlığın Ezgisi: Nehme
31 Ocak 2024

Körfez ülkeleri eskiden, aylarca süren yolculuklarda derin denizden inci çıkarmak için yapılan uzun dalış ve inci avı seferleriyle ünlüydü. Petrolün keşfinden önce Körfez ülkelerinin ekonomileri büyük ölçüde inci ticaretine bağımlıydı.  

Denize açılmak ve denizin derinlerine dalış, Körfez’deki inci avcıları arasında eşsiz bir kültürle bağlantılıydı. Denizin ortasında başlayan bu kültür, atalarının geçmişten bu yana aşina olduğu deniz ve inci ile olan sıkı bağını ifade eden anılarla dolu kadim geçmişi ihya etmek üzere karaya taşınmış, divanlarda ve sosyal ortamlarda hayat bulmuştu.  

Bir dalgıç kadar önemliydi 

İnci avcıları, denize her açıldıklarında “nihâm” (nehmeci) olarak bilinen ve özel bir şarkı türü olan “nehme” (heyamola) söyleyen kişileri yanlarına alırlardı. Nehme, denizcilerin nehmeci ile hep bir ağızdan yüksek sesle ve makamla söyledikleri şarkılar ve ezgilerdir. Ortaya çıkan güzel melodi, dalgıçları ve mürettebatı mutlu eder, seferin zorlu gecelerini ve denizin uzun yalnızlığını giderirdi.  

Nehmesiz bir sefer düşünülemezdi. O yüzden inci avcıları için geminin güvertesindeki dalgıçlar kadar nehmeci de önemliydi. O da seferin sonunda denizin nimetlerinden payına düşeni dalgıçlarla eşit olarak alırdı.  

Beyaz altının melodileri 

Yapay inci endüstrisinin gelişmesinden önce Kuveyt, Bahreyn, Emirlikler ve Katar’da yaşayan Basra Körfezi sakinlerinin çoğu, büyük geliri nedeniyle o zamanlar “beyaz altın” olarak görülen doğal incilerden geçimlerini sağlıyorlardı.  

İnci çıkarmak için denizin derinlerine dalmak, fiziksel güç, sabır ve zorluklara göğüs germe yeteneği gerektiren zahmetli bir işti. Gurbet ve hırçın deniz de başarılması gereken görev olan en fazla inciyle eve dönmenin zorluğunu artırıyordu. İşte nehme kültürü bu zorluğun üstesinden gelmeye yardımcı oluyordu.  

Nehmeci, Arap şiirinin bir türü olan tevşihler okur, dalgıçlar da ardından tekrar ederlerdi. Sonrasında ise zorlu görev başlar, gemi kaptanı mürettebatına talimatlar verirdi. İşte nehmeci bu emirleri tevşihlere dönüştürerek seslendirir, elindeki davul, def ve bölgeden bölgeye değişen diğer müzik aletleri çalarak kaptana yardımcı olurdu. Böylece denizciler için zihinsel bütünleşme atmosferi oluşturur, onları hep birlikte uyum ve koordinasyon içinde çalışmaya yönlendirir, dalgıçlık işinin düzenine yardımcı olurdu.  

Yelkenleri kaldırıp denize açılma zamanı geldiğinde, topluca “Hatfe” (kaçış) şarkısını, dinlendikleri zaman “Haddadi” (demirci) şarkısını, yelken açıp kürek çekerken “Yamal” (ey dünya) şarkısını söylerlerdi. Her görev için belirli bir nehme türü vardı. Sefer sona erip karaya ulaştıklarında “Fecri” (şafağım) şarkısıyla tamamlarlardı. İnci avcılığı serüveni nehmecinin sesiyle başlardı. Sefer başlangıcına “rukbe” (yolculuk), sonuna “fe-kale” (dedi ki) denirdi.  

Nehme, Peygambere (s.a.v.) salâtu selâm ile başlar, Allah’a hamdu senâ ile biterdi. Nehmecinin tek işi şarkı söylemekten ibaret değildi. Sefer boyunca ezanları okur, namazlarda imamlık yapardı.   

Bölgeden bölgeye Nehme  

Nehme kültürü, geçen yüzyılın otuzlu yıllarında inci ticaretinde çalışan Körfez ülkelerinin halklarına dayanır. Ancak nehmeler bölgeden bölgeye değişir. Umman nehmesi Afrika tevşihlerine benzer. Emirlikler ve Umman nehmeleri yüksek bir makamda okunurken Kuveyt, Katar ve Bahreyn nehmelerinde bulunmayan ve Körfez bölgesine özgü davul türleri olan “mesindo” veya “vakafi” gibi farklı müzik aletleri kullanılır. Bununla birlikte “tara” (büyük tef) ve davul gibi bazı enstrümanların kullanımı açısından benzerdir.   

Nehme kültürü sadece Körfez ülkeleriyle sınırlı değildir, Irak’ta, özellikle Fao gibi kıyı bölgelerinde de yaygın bir kültürdür.   

Nehme şarkıları, petrolün keşfinden ve inci ticaretinin azalmasından sonra bile Körfez mirasının bir parçası olarak varlığını sürdürdü. Ataların geçmişini anlatır ve Basra Körfezi bölgesinin belirli bir zaman diliminde yaşadığı bir yaşam tarzını yorumlar.  

Körfez ülkeleri, nehmecilere yönelik yarışmalar içeren etkinlikler ve festivaller düzenleyerek, yaşamları denize ve deniz şarkıları kültürüne bağımlı eski denizcilerin yaşamlarını anlatan tiyatrolar sergileyerek bu mirası canlandırmaya çalışıyor.   

2023 yılının Ekim ayında Suudi Arabistan’ın Dammam şehri, tüm Körfez ülkelerinin katılımıyla düzenlenen “Annaham Festivaline” ev sahipliği yaptı. Festivalde, çeşitli deniz sanatlarına ilişkin sergiler başta olmak üzere çok sayıda etkinliğin yanı sıra geçen yüzyılın otuzlu yıllarında denizcilerin hayatını anlatan tiyatro gösterileri yer alıyordu. Festivalde ayrıca çeşitli Körfez ülkelerinden nehmeciler ağırlanarak performanslarını sergiledikleri ve on binlerce dolarlık ödüller içeren yarışmalar düzenlendi.  

Bu festival, Körfez ülkelerinin atalarından kalan mirası yaşatmak ve tanıtmak amacıyla her yıl düzenlenmekte olup, eski çağlardan bu yana ortak gelenek ve kültürlerle bir araya gelen Körfez toplumunun üyeleri arasındaki bağı arttırmayı amaçlamaktadır.