Parfüm ve Ölüm Adası: Mayotte

Kübra Can, Fransız işgali altındaki Mayotte Adası'nın tarihi, coğrafi konumu, ekonomisi, göçmenlik ve vatandaşlık konularını Fokus+ için araştırdı.
Kübra Can
Ölüm Adası: Mayotte  
19 Şubat 2024

Mayotte, Doğu Afrika'daki adalar ülkesi olan Komorlar Birliğini oluşturan dört adadan biri. Araplar, eskiden bu adayı bu şekilde isimlendirmiş çünkü Mayotte’a gelebilmek için tehlikelerle dolu bir yolculuktan geçmek gerekiyormuş. Buraya ulaşmaya çalışan denizcilerin çoğu sulara gömüldüğü için adanın ismi Arapça'da "herkesi öldüren, yutan" anlamına gelen Mayotte olarak kalmış.  

Fransa'dan yaklaşık 8 bin kilometre uzakta yer alan bu ada, 200 yılı aşkın bir süredir Fransız işgali altında. 2011 yılında "Fransa'nın deniz aşırı ili" statüsü verilen ada ile ilgili bugünlerde verilen yeni bir karar var. Fransız yetkililer, bu zamana kadar bu adada doğan herkese verilen vatandaşlık hakkının artık verilmeyeceğini, daha önce vatandaşlık verilenlerden de bu hakkın geri alınacağını ilan etti. Öyle ki, Fransızlar bu değişikliği hayata geçirmek için anayasayı yenilemeyi planlıyor.  

Beykoz kadar bir toprak parçası  

Mayotte sakinleri 1973’te Fransa’nın bir parçası olarak kalma yönünde oy kullandı. Müslüman çoğunluğun bulunduğu diğer adalar ise bağımsızlıklarını ilan ederek Komor Cumhuriyeti adını aldılar. Komorlar Birliği 1974’ten bu yana Mayotte’u kendi vatan toprağı olarak görüyor. Mayotte’un büyüklüğü, İstanbul’un Beykoz ilçesi kadar.  Peki bu kadar küçük bir yerin bu kadar büyük meselelere konu olması tuhaf değil mi? Zira Mayotte, stratejik açıdan oldukça önemli. Mayotte’un Fransız sömürgesinde olmasının nedeni sahip olduğu petrol rezervi ve adada bulunan diğer kaynaklar.  

Adanın doğal bitki örtüsü “ylang ylang” bitkisi, parfüm esansı olarak kullanılan önemli bir hammadde. Ayrıca patates, kopra, vanilya, karanfil, tarçın, yasemin gibi kokulu bitkiler ve kahve, kakao, Hindistan cevizi, muz, avokado, mango gibi tropikal meyveleriyle öne çıkıyor. Batılılar; hanımeli, orkide ve gardenya gibi kokulu bitkilerin bolluğu sebebiyle Batılılar bu adaları “parfüm adaları” olarak isimlendirmiş. Bu ürünler başta Fransa olmak üzere Hollanda ve ABD’ye ihraç ediliyor. Kozmetik endüstrisinin ve özellikle de parfümün en vazgeçilmez hammaddesi olan ylang ylang bitkisinin en fazla yetiştiği yer halen Mayotte Adası’dır. Bu sebeple de dünyada parfümü ile meşhur olan Fransa için sömürgesi Mayotte Adası vazgeçilmez bir konumda.  

Bir kimlik rüyası…  

Fransız sömürgesindeki Mayotte’da dünyaya gelen herkese Fransız vatandaşlığı veriliyor. Bu da adayı, ulaşması ne kadar riskli ve tehlikeli de olsa bir kimlik rüyası peşinde olan insanlar için cazip hale getiriyor. Hatta hamile kadınlar, kaçak yollardan buraya gelerek burada doğum yapmaya çalışıyor ki dünyaya gelen bebekleri Fransız vatandaşı olabilsin. Ancak son günlerde, Fransız yetkililer, bu ülkeye yasa dışı göçü durdurmak için vatandaşlık kararını iptal etme kararı aldığını duyurdu.  

Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, “Fransız bir ebeveynin çocuğu değilseniz artık Fransız olmanız mümkün olmayacak” ifadelerini kullanarak, bunun özellikle komşu Komor Adaları’ndan yüksek düzeyde göçle karşı karşıya olan Mahoran takımadalarının “cazibesini tam anlamıyla ortadan kaldıracağını” söyledi.  

Fransız anayasası, Fransız ebeveynlerden doğan çocuklara veya Fransız topraklarında doğan çocuklara belirli koşullar altında vatandaşlık verilmesine izin veriyor. Bunun için çocuğun Fransa’da geçirdiği süreninin uzunluğu, ebeveynlerin uyruğu ve doğum yerlerine bağlıdır. Ancak bu kanun Mayotte’da geçerli değil. Sol siyasi gruplar bu yeni planı Fransız değerlerine yönelik saldırı olarak değerlendirirken sağ ve aşırı sağ siyasi liderler planı olumlu karşılayarak bunun Fransa genelinde uygulanması çağrısında bulunuyor.   

İlk Müslüman AB üyesi ülke   

Mozambik ve Madagaskar'ın yanı başındaki Mayotte Adası, 1 Ocak 2014’te AB'nin üyesi oldu. Komor Adaları'nın parçası olan Mayotte, 2009 yılında yapılan referandumun ardından 2011 yılında Fransa'ya tam bağlılığını ilan etti.  

Nüfusunun yüzde 97'si Müslüman olan Mayotte Adası, bir süredir AB para birimi avroyu kullanıyor. 186 bin kişilik nüfusa sahip olan Mayotte adasının yüzde 65'i Mayotte adasında doğmuş kişilerden oluşuyor.  

Adeta bir mezarlık gibi  

Mayotte'a kaçak yollarla girmeye çalışan 10 binden fazla Komorlu Müslüman'ın Fransız askerlerince öldürüldüğü biliniyor. Ancak bu insanların tek istedikleri aile ve akrabalarını görmekmiş. Öyle ki, Anjouan ve Mayotte arasındaki 70 kilometrelik deniz sahası adeta bir mezarlık gibi bu öldürülen insanların sonu olmuş.   

Fransa, Mayotte Adası'nı, parçası olduğu Komorlar Birliği’nden ayrı tutarak ekonomik, sosyal, siyasi ve hukuki anlamda sömürgesi olarak kullanmaya başladı. Bu durum BM'nin Sömürge Ülkeler ve Halkların Bağımsızlıklarının Güvence Altına Alınmasına İlişkin Bildirgesi'nde yer alan kendi kaderini tayin hakkına aykırı. Fransızların sömürge konusundaki geçmişi o kadar kirli ki, Fransa'nın bununla ilgili bir bakanlığı bile var: Denizaşırı Topraklardan Sorumlu Bakanlığı.  

Artık kimse güvende değil  

Mayotte’un son dönemde gündeme gelme sebeplerinden biri de adada tırmanan şiddet olayları. Kasım ayından bu yana çeteler arası şiddet olayına sahne olan Mayotte’da Cumhuriyetçiler Partisi (LR) lideri Abdoul Kamardine, Ada'da artan şiddet olaylarıyla ilgili “Artık kimse güvende değil, polis dahil herkes korkuyor” açıklamasını yaptı. Yerel yetkililer "iç savaş" halinin yaşandığını, çoğunluğunu komşu ülke Komorlar Birliği'nden gelen göçmen gençlerin oluşturduğu grupların silahlandığını söylüyor.   

Fransız hukukçunun itirafı: Uluslararası hukuk ihlallerini bizzat Batılı ülkeler yapıyor  

Fransız hukukçu Mireille Fanon Mendes, Mayotte meselesi ile ilgili şu ifadeleri kullandı:  

“Coğrafi olarak Komor Adaları içerisinde yer alan Mayotte Adası, bugün siyasi olarak daha önce sömürgesi olduğu Fransa’ya bağlı. Komor Adaları, Mayotte üzerinde hak iddia etti, uluslararası hukuk Mayotte’un Komor Adaları’na bağlanması gerektiğini söyledi. Ancak Fransa bunu kabul etmedi. Bunun üzerine Fransa Mayotte’da bir referandum düzenledi. Referandumda Mayotte halkına ‘Komor’a katılmayı mı yoksa Fransa şemsiyesi altında yaşamayı mı tercih ettikleri’ soruldu. Mayotte Fransa’yı seçti, çünkü bu sayede Fransız pasaportu alabilecekti. Gerçekten de uluslararası hukuk ihlallerini bizzat Batılı ülkeler yapıyor. Eğer bugün bir ülke uluslararası hukuku ihlal ediyorsa, bunun nedeni Batılı bir ülkenin ilk örneği vermiş olmasıdır.”