Senegal’in İkilemli Seçimi
Senegal, 60 yıllık bağımsızlığından beri ilk defa 24 Mart’ta siyasi tarihinin en kritik seçimine gidiyor. Senegal’i diğer Frankofon Afrika ülkelerinden ayıran siyasi tarihi boyunca bir “askeri darbe” ile karşılaşmaması ve Afrika ülkeleri için bir demokrasi örneği olmasıdır. 12 yıllık Macky Sall yönetiminden sonra Senegalliler, beşinci devlet başkanlarını seçecekler.
Bu seçimleri daha önceki seçimlerden ayıran en önemli fark ise varisler üzerinden bir seçim yapılacak olması. Çünkü, seçimlere ne ülkenin iki önemli figüründen biri olan Macky Sall katılabiliyor ne de muhalefetin öncü isimlerinden Osman Sanko seçim yarışında yerini alabiliyor. Her ikisinin varisleri üzerinden seçimde yarışacak olması ile yine iktidarın ve muhalefetin yanında yer almış 16 aday seçime giriyor. Aslında bu iki adaydan farklı olarak diğer 16 aday seçimler ikinci tura kalırsa daha belirgin bir rol oynayacaklar.
2012’den beri Senegal’i yöneten Sall, son bir yılda muhalefete uyguladığı baskı ve şiddet ile ülke için yaptıklarını gölgede bıraktı. Kendinden önceki devlet başkanı Abdoulaye Wade’nin devrettiği Senegal’i, ekonomik açıdan daha iyi yerlere taşıdı. Son 12 yılda alınan mesafenin ülkenin kalkınması açısından kendinden önceki yönetimlerin 50 yılına eşit olduğunu söylemek mümkün. Elektriğin ülke genelinde yaygınlaşmasında, yeni yolların, havalimanların yapılmasında Fransa haricinde yabancı sermayenin ülkeye çekilmesinde, petrol ve doğal gaz üretimine geçilmesinde Başkan Sall, başat bir rol oynadı. Enflasyonu %10’un biraz üzerinde tutmayı başarsa da makro düzeyde yaşanan kalkınma geniş halk kesimlerinde bir refaha dönüştürmedi. Özellikle eğitimli gençler açısından yeterli istihdam alanları oluşturulamadığı için Avrupa ülkelerine göç etmesi, işsizliğin sürekli artması, enflasyondaki dengeye rağmen alım gücünün düşmesi özellikle gençler arasında bir öfkeye dönüştü.
2021’den itibaren hükümetin uyguladığı politikalara karşı başta başkent Dakar olmak üzere birçok şehirde gösteriler başladı. Bu gösterilere önderlik eden de Sall’inin daha önceki seçimlerde rakibi olan Osman Sanko’dan başkası değildi. Eski bir vergi denetçisi olan Sanko, ülkenin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturan 20-35 yaş arasındaki gençlerin ilgisini çekti. Sanko’nun sert bir şekilde hükümeti eleştirmesi, yabancı sermayeye karşı duruşu, ülkenin doğal kaynaklarının sömürgeci güçlere peşkeş çekildiğini söylemesi, yerli malları kullanmadaki ısrarı Pan Afrikanist yaklaşımı, O’nu muhalefetin doğal bir lider haline getirdi.
Devlet Başkanı Sall, muhalefetin kendisine karşı eleştirilerini ve gösterilerini şiddet ve baskı kullanarak çözmeye çalışması Senegal’i bir anda iç savaş ortamına sürükledi. 60’tan fazla genç hayatını kaybederken yüzlercesi güvenlik güçlerinin uyguladığı orantısız güçle yaralandı ve aralarında Sanko’nun da bulunduğu muhalif liderler farklı gerekçelerle tutuklandı.
Seçimler şubat ayında yapılması beklenirken Sall, seçimlerin süresiz ertelendiğini açıkladı. 2 Nisan’da görev süresi dolacak olan Sall hakkında, “Ülkeyi bir tek parti yönetimine mi sürüklüyor?” endişelerinin gerek ülke içinde gerekse dünya kamuoyunda oluşmasını sağladı. Sall’inin anayasaya aykırı bir şekilde üçüncü kez seçilme isteği Anayasa Konseyi tarafından kabul görmedi. Ülkenin en önemli yasal organı Anayasa Konseyi devreye girerek seçimlerin ertelenmesini kabul etmeyerek 24 martta seçimlerin yapılacağını açıkladı. Anayasa Konseyi bununla da sınırlı kalmayarak geçen perşembe daha önce adaylığı kabul edilen Bassirou Diomaye Faye ve onun en önemli destekçisi Sanko’nun cezaevinden çıkmalarını sağladı.
Senegal de son iki hafta çok hızlı geçti. Anayasa Konseyinin duruma müdahale ederek Sall’nin kararlarını hiçe sayarak seçimleri belirlemesi zor günler yaşayan Senegal hukuk sisteminin de bir şekilde güven kazanmasını sağladı. Fakat seçimlere hakkındaki ceza onanmış olduğu için 49 yaşındaki Osman Sanko katılamıyor onun yerine genç yoldaşı pek bir devlet tecrübesi olmayan Faye muhalefetin adaylarından biri olarak devlet başkanlığı yarışına giriyor.
Eski ve yeni kuşak adaylar
Seçimlere 18 aday katılıyor, -bir kadına tecavüz iddiası 2021’de cezaevine alınan ve hakkında cezai karar olmasından dolayı Osman Sanko seçimlere katılamıyor aynı zamanda adaylardan Habib Sy, Faye lehine adaylıktan da çekildi. Tabii ki, anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Konseyi üçüncü dönem seçime girişine izin verilmediği için halihazırdaki Devlet Başkanı Macky Sall da seçimlere aday olarak iştirak edemiyor.
Sall’in varisi olan Amadou Ba, yönetimdeki Benno Bok Yakaar partisinin adayı olarak seçimlere katılıyor. Ba, 1961 doğumlu ve Başkan Sall ile uzun dönemdir birlikteler Ekonomi ve Dışişleri Bakanlığı, ayrıca Başbakanlık yaptı. Zengin bir aileden geliyor; iktidarın, ülkenin en büyük etnik grubu Volofların ve yine ülkenin en büyük dini grubu Muridin tarikatının geniş ölçüde desteğini alacak gibi görünüyor. Fakat genç seçmende bir karşılığı yok, refahtan pay alamayan halk kitlelerinde heyecan uyandırmıyor.
Sanko’nun varisi olarak seçimlere katılan Bassirou Diomaye Faye, seçimin favorilerinden biri. Daha önce Osman Sanko liderliğindeki PASTEF partisinin genel sekreterliğini yapıyordu. Rakipleri gibi yeterli devlet tecrübesine sahip olmayan Faye seçimlere bağımsız aday olarak katılıyor. Gençlerin ve toplumun fakir kesimlerin desteğini alıyor. Geçen perşembeye kadar devlet başkanına karşı hakaret ettiği gerekçesi ile cezaevindeydi, Osman Sanko ile serbest bırakılınca hemen seçim kampanyalarını başlattı. Faye’nin diğer adaylardan en önemli farkı sadece Senegal’in iç politikasına yönelik eleştiriler yapmayıp aynı zamanda başta Fransa ve ABD olmak üzere küresel güçlere de sert bir şekilde tepki. Hükümet ve küresel aktörlerin iş birliği yaparak ülke zenginliklerini geçirip halkı sefalete mahkûm ettiğini söylemesidir. Bir bakıma diğer adaylardan farklı olarak Senegal’in yaşadıklarından sadece mevcut iktidarı sorumlu tutmuyor, dış güçlere karşıda mesafe koyuyordu.
Ba ve Faye’nin yanı sıra öne çıkan adaylar El hac Mamadou Diao, İdris Sack Dethie Fall görülüyor. Fakat bu adayların özellikle ikinci turda etkili olacağı görülüyor. Çünkü ikinci tur iki adayın etrafında bir saflaşmaya dönüşecektir.
Seçimlerin kilidi gençler
Senegal seçimlerinde sonucunu belirleyecek unsurlar arasında gençler ilk sırada yer alıyor. Aralarında eğitimli gençlerin de olduğu gençlik, Senegal’de işsizlikle karşı karşıya. Her üç gençten ikisi ya işsiz ya da geçinemeyecek bir işte çalışıyor. İş bulmak için gençler botlarla Kanarya adalarına oradan da Batı ülkelerine gidiyorlar. Fakat bu yolculuğu başaranların sayısı da oldukça az olup, yüzlerce genç daha Kanarya adalarına ulaşmadan denizde hayatını kaybediyor.
Son 5 yılda petrol ve doğalgaz keşfedilmesine rağmen hala petrol ve doğalgazdan elde edilen gelirler halka yansıtılamadı. Enflasyon sabit tutulmasına rağmen özellikle fakir kesimin temel gıdası pirinç fiyatlarındaki artış, halkın tepkisini çekti. Ekmek fiyatlarındaki yükseliş, temiz ve güvenli gıdaya ulaşmada zorluk seçim sonuçlarını belirleyecek faktörlerden.
Sanko ve destekçilerin iddialarından biri de telekom, medya, maden ve enerji kaynaklarının başta Fransızlar olmak üzere küresel güçlere teslim edilmesi. Küresel kapitalizmin her gün ülkenin kaynaklarını yağmalarken bu kaynakların sahipleri yerli halkın fakr-u zaruret içinde yaşamak zorunda kalması.
24 Mart seçimleri Senegal için bir dönüm noktası olacaktır. Çünkü Senegal tarihinde ilk kez merkez ile çevre karşı karşıya gelmektedir. Şartlar şimdi geçmiş yıllara göre daha eşit ve çevrenin kazanma ihtimali yüksek gözüküyor. Eğer Ba’nın temsil ettiği merkez kazanırsa Senegal’in iç ve dış politikasında bir değişiklik olmayacak halkın yıllardır süregelen iktidarı onayladığı anlamına gelecektir. Fakat Faye’nin temsil ettiği çevre kazanırsa Senegal de radikal değişiklikleri görmek mümkün. Yeni sömürgeciliğe bağımlıktan kurtulmaya çalışan Sanko’nun destekçilerinin nasıl bir yol takip edecekleri görülecektir. Fakat şimdiden iktidar değişimi olursa bunun Avrupa demokrasilerinde olduğu gibi kolay olmayacağı, darbe girişimlerinin, küresel ambargoların hatta siyasi istikrarsızlığın başlayabileceğini söylemek mümkün.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.