Husi Grubu Seferberlik ve Milis Toplamak İçin Gazze’deki Savaşı Nasıl Kullanıyor?

Husi grubu, Gazze’deki savaşı istismar ederek yaz tatilinde açtığı “yaz merkezleri” aracılığıyla çocukları silah altına almaya çalışıyor. Al-Masirah TV’nin yayımladığı görüntüler, bu merkezlerde askeri faaliyetlerin yürütüldüğünü ve ideolojik eğitimler verildiğini ortaya koyuyor.
Fokus+
Husi Grubu Seferberlik ve Milis Toplamak İçin Gazze’deki Savaşı Nasıl Kullanıyor
12 Haziran 2024

Yemen’deki Husi grubu, askeri eğitim alınan, grubun yaklaşımı ve fikirlerini içeren kültürel kursların verildiği asker toplama kampları aracılığıyla, ülkede kontrolü altındaki bölgelerde kamusal yaşamı “askerileştirmeye” çalışıyor. 

Husi grubunun, son dönemde Gazze’deki savaşı istismar ettiği, yaz tatili sırasında “yaz merkezleri” kisvesi altında okul öğrencilerini silah altına almaya çalışmasıyla açıkça görülüyor. 

Gruba bağlı Al-Masirah TV, zaman zaman yaz merkezleri olarak adlandırılan etkinlikler kapsamında askeri yürüyüşler, silah gösterileri ve askeri liderlerin bu ve diğer merkezlere yaptığı ziyaretler gibi askeri faaliyetleri içeren sahneler yayımlanıyor. 

Bu merkezlere katılan herkes, Husilerin "Kuran kültürü" olarak adlandırdığı özel ideoloji ve mezhep derslerinin yanı sıra, grubun merhum kurucusu Hüseyin Bedreddin el-Husi’nin temellerine dayanan ideolojik bir müfredat alıyor. 

Olayların istismar edilmesi 

Husi grubu, kontrolleri altındaki valiliklerde asker toplama merkezleri açarak, “Mescid-i Aksa’nın zaferi için genel seferberlik” adı altında Gazze’deki olayları istismar etti. 

Al-Masirah TV’de yer alan bir habere göre, uluslararası alanda tanınmayan Sana hükümetinin bir sözcüsü Şubat ayında yaptığı açıklamada, grubun genel seferberlik tugaylarının bir parçası olarak nitelendirilen halk güçlerinin 200 bin kişiye ulaştığını söyledi. 

Genel seferberlik, Husi grubunun Gazze’deki olayları istismar etmesi ışığında, devletin üst düzey yöneticileri de dahil olmak üzere halkın tüm kesimlerini kapsadı. 

Al-Masirah TV’nin geçtiğimiz ay aktardığı bir haberde, Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi el Meşat, Sana Başbakanı Abdulaziz bin Habtur ve Husi Temsilciler Meclisi Başkanı Yahya El Rai’nin katılımıyla devlet liderleri tarafından gerçekleştirilen askeri bir tatbikattan görüntüler yer aldı. 

Ayrıca Husi medyası, bu tatbikatın resmi tarafta genel seferberliğin başlangıcı ve grubun Kızıldeniz’de yürüttüğü operasyonlar çerçevesinde, Husi lideri Abdulmelik el-Husi tarafından konuşulan, “gerilimi tırmandırmanın dördüncü aşamasına” hazırlık olduğunu bildirdi. 

Öte yandan Husiler, Yemen’de kontrolleri altındaki bölgelere hava saldırıları düzenleyen ABD ve İngiltere’ye ait gemilerin yanı sıra İsrail’e ait veya işgal altındaki Filistin topraklarına giden gemileri Kızıldeniz’de hedef alıyor. 

Bazı analistlere göre ise Husi grubu, savaş yıllarında onbinlerce milisi kaybettikten sonra, kontrolü altındaki bölgelerde milis toplama sürecinde Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde Nisan 2022’de ilan edilen ateşkesten yararlanarak, kendi saflarındaki kişileri harekete geçirmeyi hedefliyor. 

Küresel ilgi çemberi 

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el- İryani, 8 Mayıs’ta sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: 

“İran’a bağlı terörist Husi milislerinin, öğretmenlerin maaşlarını kesmeye devam ederek, tahrifat yaparak, eğitim sürecini sistematik olarak yok etme politikası uyguladığı bir dönemde, IŞİD tarzı “kapalı” dini okullar açmasına karşı uyarıyoruz.” 

İryani söz konusu paylaşımında ayrıca, “Bu durum, Husi milislerinin, yaz merkezleri kisvesi altında çocukları ve gençleri cezbetmek, silah altına almak ve zihinlerini İran’dan ithal edilen mezhepçi fikirlerle yıkamak, onlara bir kültür aşılamak için devlet okullarını kamplara dönüştürmek, nefret ve kin kültürünü aşılamak, ulusal ve Arap kimliklerini çarpıtmak, onları bölgesel ve uluslararası güvenlik ve barışı tehdit edecek öldürme ve imha araçlarına, saatli bombalara dönüştürmeye devam etmeleri ışığında ortaya çıkıyor” diye yazdı. 

Askeri uzman ve analist Albay Wadah el-Obali ise Fokus+’a yaptığı değerlendirmede, Husi grubunun genel seferberliğinin, kontrolleri altındaki her şeyi askerileştirme yaklaşımının önemli bir parçası olduğunu söyledi. 

Ayrıca Obali, “Bu, paralel bir görmezden gelme ve her seviyedeki tüm insan gruplarını kendi milislerinin kopyası haline getirme yaklaşımıyla tamamlanıyor” şeklinde konuştu. 

Husilerin tükenmesi 

Geçtiğimiz yıllarda grupta çok büyük bir yıpranmalar yaşandığının altını çizen Obali, 2021 sonlarında gruptaki insan gücünün en düşük seviyelere gerilediğini söyledi. 

Obali, “Bu yıpranma, grubun ve destekçisi İran’ın Nisan 2022’de meşru Yemen hükümetiyle ateşkesi kabul etmesinin ana motivasyonuydu” ifadelerini kullandı. 

Askeri uzman, “Husi grubu, birleşik orduya katılacak bir kuvvet hazırladığına dair insanları aldatarak, ateşkes dönemini milis toplamak için istismar etmeye çalıştı” diye ekledi. 

Gazeteci Ahmed Şevki Ahmed de Fokus+’a yaptığı açıklamada, “Husi grubu, savaşın başlamasında bu yana, “İsrail’in saldırılarına karşı koyma” bahanesiyle kamusal yaşamı militarize ediyor” dedi. 

Husilerin kontrolleri altındaki bölgelerin militarize edilmesinin tehlikelerine dikkat çeken Ahmed, şu ifadelerle açıklamasını sürdürdü: 

“Kısa süre içerisinde, Husi milisleri tarafından yakınlarına yönelik 100’ün üzerinde saldırı gerçekleşti. Bu saldırılarda, milislerin babaları, kardeşleri ve akrabaları da dahil olmak üzere onlarca kişi öldü. Bu, beyin yıkama, ideoloji ve şiddetin sürdürülmesi sonucunda bu insanların davranış ve zihinlerinin bozulması anlamına gelir ve bu sadece bir başlangıçtır.” 

Askerileştirme yani militarize etme operasyonları, Husi ideolojisinin aşılanması ve uyguladıkları mezhepçi kışkırtmanın, şiddet sarmalının genişlemesine neden olduğunu söyleyen Ahmed, milislerin mezhepçi politikaları ve ideolojisi tarafından zaten parçalanmış toplumsal dokudan geriye kalanların da parçalanacağına vurgu yaptı.