“İşgalci Silikon Vadisi”: Doğu Kudüs’ü Yahudileştirmeye Yönelik Yeni Bir İsrail Projesi
Silikon Vadisi yerleşim projesi 1967’den bu yana Kudüs’teki en büyük yerleşim yeri projesi olup, şehrin iki bölümünü birleştirmeyi ve işgalin egemenliğini pekiştirmeyi amaçlıyor.
Kudüs'ün doğusundaki Vadi el-Cevz (Ceviz Vadisi) mahallesinde, altmış yılı aşkın bir süre önce kurulan, babasına ait bir tamirhanede araba tamiri yapan Hani el-Fetyani, Silikon Vadisi yerleşim yeri projesinin hayata geçirilmesi halinde atölyeleri yıkılma tehdidi altında olan Vadi el-Cevz'deki onlarca esnaf, atölye ve sanayi tesisleriyle birlikte kendisini bekleyen akıbetten duyduğu endişeyi gizlemiyor.
Ebu Mahmud el-Kabbani’ye ait demirci atölyesi ve el-Kurd ailesine ait oto elektrik dükkanı da tehdit altında. Benzer durumdaki pek çok aile uzun yıllar süren mücadele ve gayretin ardından geçim kaynaklarını kaybetmekten endişeli. Atölye sahipleri iki yıldan uzun bir süre önce yıkım ve enkaz kaldırma tebligatları aldılar. Ayrıca, itirazların çoğunun reddedilmesi ve nihai onayla birlikte projenin uygulanmasının yakın olduğu anlaşılıyor.
Silikon Vadisi Projesinin öngörülen ekonomik ve sosyal etkisi
Kudüs’teki Vadi el-Cevz Yolu ve Osman bin Affan Caddesi boyunca inşa edilmesi planlanan proje, Filistinlilere ait ticari ve sınai dükkanların kalıntıları üzerine 8 ila 14 katlı binaların inşasını içeriyor. Kudüs uzmanları, geçen hafta ortasında Kudüs’teki işgal belediyesinin “Silikon Vadisi” yerleşim projesine verdiği ilk onayın, bölgede yüzlerce sanayi atölyesi ve oto tamir dükkanı bulunduğu için Filistinlilerin sınai ve ticari varlığına zarar vereceğini, ayrıca İsrail İçişleri ve Sosyal İşler bakanlıklarının yanı sıra Hükümet Konağı olarak bilinen İsrail Polisi Genel Merkezi’nin bulunduğu Vadi el-Cevz ve Şeyh Cerrah mahallelerinde Yahudileştirme girişimlerinin resmen teşvik edilmesine yol açacağını doğruluyor.
Etkilenen Kudüslü vatandaşlar adına projeye karşı bir dilekçe sunan Avukat Muhenned Cebara, El-Arabi El-Cedid’e konuya ilişkin şunları söyledi:
“Planın nihai onayı henüz gerçekleşmedi, çünkü sunduğumuz dilekçe hala beklemede ve henüz değerlendirilmedi. Nisan sonu için bir duruşma tarihi belirlendi. Olan şey, projenin ön onayıydı ama şimdi bazı itirazlar kabul edildi. Daha önce onlarca avukat itirazlar sunmuştu, ama reddedilmişti.”
Cebbara devamla, “Geçmişte Kudüs’teki sosyal ve siyasi kurumlar tarafından yakından takip edilmemenin tehlikesini anlatmaya çalıştık. İşgal makamlarının Kudüslülerin Kutsal Şehirdeki arazilerinin yalnızca %10’u üzerinde inşaat yapmalarına izin verdiği göz önüne alındığında, bu planın yüksek teknoloji binaları için tahsis edilmesi buradaki konut projelerini sınırlandıracaktır” diyerek sözlerini sürdürdü.
Öte yandan, Filistinli avukat, “tüm projenin Kudüs’teki işgal belediyesinin bölgenin gelecekteki kullanımına ilişkin vizyonunu yansıttığını ve İsrail İçişleri Bakanlığı Bölge Komitesi’ne sunulacak ayrıntılı bir şehir planı anlamına gelmediğini” belirtiyor.
Kudüs’e yönelik gelecekteki yerleşim yeri planlarını uzmanı ifşa ediyor
Kudüs’teki yerleşim yerleri uzmanı Halil Tüfekçi ise El-Arabi El-Cedid’e verdiği röportajda, işgal makamlarını birçok yerleşim yeri ve Yahudileştirme projesinin onayını hızlandırmakla ve 7 Ekim’den sonra Doğu ve Batı Kudüs’ü birleştirme planları yapmakla suçlayarak, Silikon Vadisi projesinde olduğu gibi bu makamlara yapılan itirazların reddedildiğini ifade ediyor. Projenin, şehrin doğusu ile batısını birleştirmek için yaklaşık bir milyar dolar harcanacak olan 2024-2028 yılları arası dönem için İsrail yerleşim yeri programına girdiğini vurguluyor.
Tüfekçi devamla, “Bu projede onaylanan şey, Kudüs’ün mahallelerini parçalamayı ve bu Filistin mahallelerinde yerleşimciler için ileri karakollar kurmayı amaçlayan İsrail programının bir parçası. Bu projenin kuzey kesiminde bir dizi İsrail kamu kurumu ve merkezi kurulduğu biliniyor. Bunlar arasında İçişleri Bakanlığı, il emniyet müdürlüğü ve Sosyal İşler Bakanlığı var” şeklinde konuştu.
Ayrıca Tüfekçi, “Bu projeye bakacak olursak, bölgedeki Filistin mahallelerini doğu bölümü Vadi el-Cevz ve batı bölümü Şeyh Cerrah olmak üzere ikiye böldüğünü göreceğiz. Projenin Filistin mahallelerini kuşatmayı, nüfuz etmeyi, parçalamayı ve orta yerlerinde yerleşimci karakolları kurmayı amaçlayan İsrail güvenlik programının bir parçası olduğu biliniyor. Ardından Kudüs bölünmez hale getirilecek. Önerilen bu yerleşim yeri planı kapsamında, Filistinlilerin yaklaşık 2000 dönümlük özel mülküne el konulacak, Vadi el-Cevz’de Filistinlilere ait 200’den fazla sanayi tesisi yıkılacak. Zaten bunlardan bazıları yıkım tebligatları almış durumda. Yaklaşık 900 konutluk yerleşimci rezidansı inşa edilecek. İşgalciler Kudüslülerin toprakları üzerinden yeni yollar açacak, bir hafif raylı metro hattı ve Vadi Kidron yakınlarında yerleşimciler için bir park inşa edecek” ifadelerine yer verdi.
El-Arabi Araştırmalar ve Politika Çalışmaları Merkezi