İsrail’in Yeni Gümrük Kuralı Nedeniyle Gazze’ye Yapılan Gıda Yardımları Azaldı

Gazze Şeridi'ne Ürdün üzerinden ulaştırılan yardım sevkiyatları, İsrail’in uyguladığı yeni gümrük kuralları nedeniyle durma noktasına geldi. Bu durum, halihazırda açlık, susuzluk, salgın hastalıklar ve elbette büyük bir savaşla mücadele eden Gazze halkının gıda güvensizliğini artırdı. Reuters’ın haberine göre, Gazze Şeridi’ne yapılan gıda ve yardım sevkiyatı son yedi ayın en düşük seviyesine geriledi.
Fokus+
İsrail’in Yeni Gümrük Kuralı Nedeniyle Gazze’ye Yapılan Gıda Yardımları Azaldı
3 Ekim 2024

Savaştan zarar görmüş Gazze Şeridi’ne mal ulaştırmada görev alan kişiler, İsrailli yetkililerin bazı insani yardımlara yeni bir gümrük kuralı getirmesi ve kuruluşlar tarafından organize edilen teslimatları azaltması nedeniyle Gazze’ye gıda tedarikinde son haftalarda keskin bir düşüş yaşandığını bildirdi. 

Konu hakkında bilgi sahibi olan yedi kişi Reuters’a yaptıkları açıklamada, yeni gümrük kuralının, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Ürdün’den Gazze’ye İsrail üzerinden yardım götürmek üzere harekete geçen tır konvoyları için geçerli olduğunu söyledi. 

Söz konusu kaynaklar, “Bu yeni kurala göre, yardım gönderen yardım kuruluşlarındaki kişilerin pasaport bilgilerini içeren bir formu doldurması ve bir gönderideki herhangi bir yanlış bilgi için sorumluluğu kabul etmeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

Yardım kuruluşlarının, ağustos ortasında duyurulan bu kurala itiraz ettiğini ekleyen kaynaklar, “Çünkü yardımların Hamas veya İsrail’in diğer düşmanlarının eline geçmesi durumunda personelin hukuki sorunlarla karşı karşıya kalabileceğinden endişe ettiler” diye konuştu. Sonuç olarak, yardım sevkiyatları iki haftadır Gazze tedarikinde önemli bir kanal olan Ürdün rotasından geçmiyor. Kaynaklar, bu konudaki anlaşmazlığın Kıbrıs adası ve Mısır üzerinden yapılan sevkiyatları etkilemediğini de belirtti.

Konuya yakın kaynaklar, İsrailli yetkililerin eş zamanlı bir hamleyle, “Hamas’ın bu ticaretten çıkar sağladığı” endişesiyle Gazze’ye ticari gıda sevkiyatını kısıtladığını da vurguladı. 

 

Gazze Şeridi’ne ulaşan gıda sevkiyatı azaldı 

BM ve İsrail hükümetinin verilerine göre, eylül ayında Gazze Şeridi’ne gıda ve yardım sevkiyatı son yedi ayın en düşük seviyesine geriledi. 

Gazze’ye yönelik yardım ve ticari sevkiyatlarını denetleyen İsrail askeri birimi COGAT, 9 Eylül’den bu yana, Ürdün’den Gazze’ye BM tarafından gönderilen bir konvoyun hareket etmediğini doğruladı. Ancak İsrail kurumlarından bir sözcü, İsrail’in Gazze’ye yönelik malları engellemediğini öne sürdü. Sözcü, form anlaşmazlığıyla ilgili soruların İsrail Ekonomi Bakanlığı’na sorulması gerektiğini de ekledi. 

Ekonomi Bakanlığı Sözcüsü ise Reuters’ın konu hakkındaki sorularını yanıtlamadı.  

BM’nin acil müdahale kolu olan İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) sözcüsü de konuya ilişkin yorum yapmayı reddetti.  

COGAT birimi ise ticari gönderilerle ilgili sorulara yanıt vermedi. 

Daha önce bildirilmeyen bu kısıtlamalar, yardım görevlilerinin, işgal altındaki Filistin topraklarında mahsur kalan 2,3 milyon Gazzelinin maruz kaldığı gıda güvensizliğinin daha da kötüleşeceği yönündeki endişelerini alevlendirdi. 

Yiyecek kıtlığı ve yetersiz beslenme katbekat arttı  

Gazze’nin güneyinde çalışan doktor Nur el-Amasi, Reuters’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

“Yiyecek kıtlığı, özellikle son haftalarda, savaş süresince şimdiye kadar yaşanan en kötü duruma geldi. Bunu kontrol altına alabildiğimizi düşünmüştük ama durum daha da kötüleşti. Çalıştığım klinikte günde 50 çocuk çeşitli sorunlar, yaralanmalar ve hastalıklar nedeniyle tedavi ediliyor. Bu çocuklardan ortalama ise 15’i yetersiz besleniyor.” 

COGAT istatistiklerine göre, Gazze’ye yiyecek ve diğer malları taşıyan tır sayısı eylül ayında ortalama olarak günde yaklaşık 130’a düştü. Bu sayı, savaşın başlangıcından bu yana kaydedilen yaklaşık 150 tırın altında. Aynı zamanda bu sayı, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) savaş zamanında kıtlık tehdidini ele almak için gerekli olduğunu söylediği günde 600 tır hedefinden de çok uzak. 

Gıda güvensizliği, Hamas’ın geçtiğimiz yıl 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği Aksa Tufanı operasyonunun ardından başlayan savaş sırasında yaşanan en sıkıntılı sorunlarından biri oldu.  

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, geçtiğimiz mayıs ayında, “savaş suçu olarak sivillerin aç bırakılması” suçlamasıyla İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında “yakalama kararı” çıkarılması için başvuruda bulundu. 

İsrailli yetkililer ise bu suçlamaları reddederek, zorlu koşullara rağmen Gazze’ye yiyecek teslimatını kolaylaştırdıklarını öne sürdü. 

Aynı zamanda Eylül ayında, savcının talebinin yasallığına ve mahkemenin yargı yetkisine itiraz ederek, UCM’ye iki resmi itirazda bulundular. 

Kaotik rotalar 

BM ve İsrailli yetkililer, savaş sırasında Gazze’ye yönelik yardımların çeşitli rotalar üzerinden ulaştırıldığını bildirdi. Savaştan önceki ana rota, İsrail’in denetlemeleri için yaşanan bir sapmadan sonra Mısır üzerinden Gazze’nin güneyine gidiyordu.

İsrail’in mayıs ayında Refah’a yönelik saldırı başlatmasından bu yana, BM’ye bağlı yardım kuruluşları, güvensizlik ortamının çalışmaları giderek zorlaştırması nedeniyle bölgeye giden BM yardımının azaldığını söyledi. 

 

ABD öncülüğünde mayıs ayında başlatılan bir girişimle, İsrail’in insani yardımların Gazze’ye kara yolu ile geçişine izin vermemesi sebebiyle insani yardımları Filistinlilere ulaştırmak amacıyla bir “yüzer iskele” kuruldu. Ancak o dönemde yaşanan bir fırtına sonucu yüzer iskele parçalara ayrıldı ve ABD ordusu yüzer iskelenin “görevini tamamladığını” duyurdu. 

Yardım görevlileri, o sırada iskeleye tahsis edilen bazı sevkiyatların, İsrail’in Aşdod Limanı üzerinden yeniden yönlendirilmelerine rağmen henüz Gazze’ye ulaşmadığını bildirdi. 

İsrail, aralık ayında Ürdün rotasını açarak, yardım tırlarının Ürdün’den Gazze’ye doğrudan hareket etmesine izin verdi. BM ve STK’larda görevli yardım çalışanları, Ürdün koridorunun yakın zamanda askıya alınana kadar “en güvenilir koridor” olduğunu söylüyor. 

İsrail makamlarının, BM kuruluşları tarafından taşınan insani yardımlara ilişkin gümrük işlemlerini basitleştirme konusunda Ürdün ile anlaşmasının ardından bu rota üzerinden ulaşım kolaylaştı. Ancak konuya aşina olan kişilerin söylediğine göre, COGAT ağustos ortasında BM yardım kuruluşlarına bu hızlı yolun iptal edildiğini bildirdi. Bu da yardım sevkiyatlarında ek maliyetler çıkmasına ve gecikmeler yaşanmasına neden oldu. 

Söz konusu kaynaklar, yeni gümrük formunun ekstra bir sıkıntı olduğunu belirterek, BM’nin bir alternatif önerdiğini ve İsrail’in bunu kabul edeceği konusunda umutlu olduğunu ifade etti. 

Ticari ithalatta yaşanan düşüş 

Kaynaklar, ticari yardım malzemelerinde son dönemde yaşanan düşüşe dikkat çekerek, Gazze’de açlık endişesinin arttığını belirtti. Savaştan önce bölgeye günlük giren 500 tırın büyük çoğunu, Gazzeli tüccarların ticari amaçlı yaptığı ithalatlar oluşturuyordu.

Dört Gazzeli tüccar ve dört BM yetkilisine göre, İsrail savaş çıktığında bu yardımların çoğunu durdurdu. Ancak İsrail mayıs ayında, kendi kontrolündeki topraklardan gıda ithalatının yeniden başlamasına izin verdi. Bu da yardım gönderilerinde bulunmayan taze ve besleyici ürünlerin tedarikini artırmaya yardımcı oldu. Ancak COGAT istatistiklerine göre ticari sevkiyatlar temmuz ayında günlük ortalama 140 tırı içerirken, Eylül ayında 80’e kadar düştü.  

Gazzeli tüccarlar, bu sayının eylül ayının son iki haftasında günlük ortalamanın daha da düşerek, 45 tıra kadar gerilediğini bildirdi. 

İsrailli yetkililer, mayıs ayından bu yana ticari tedariki aktif olarak teşvik etti ve haziran ayında bunun BM yardımlarına göre daha etkili bir alternatif olduğunu söyledi. Ancak konuya yakın kaynakların verdiği bilgiye göre, İsrailli yetkililer, Hamas’ın bazı ticari sevkiyatlara vergi getirmeyi ve bazı yiyeceklere el koymayı başardığını fark edince bu konuda fikir değiştirdiler.