ABD, Güvenlik Konseyi’nde Gazze Konusundaki Tutumunu Neden Değiştirdi?
Karar 15 üyeli BMGK’nın 14 üyesinin “evet” oyuyla kabul edildi. Karara evet oyu veren 10 üye BMGK’nın daimi üyesi.
Bu tasarının kabulü aynı zamanda, ABD’nin 22 Mart’ta Hamas’ın rehineleri serbest bırakmasını ve Gazze’de derhal ateşkes ilan edilmesini öngören tasarısının Rusya ve Çin tarafından veto edilmesinin ardından geldi.
Ayrıca Washington İsrail'in 7 Ekim'de Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının başlamasından bu yana ateşkes tasarılarına ilişkin kararları üç kez veto etmişti.
Washington yeniden barış yoluna mı giriyor?
Bu karar, başından beri İsrail'i destekleyen ABD'nin tutumundaki değişime işaret ediyor. ABD'nin takındığı bu yeni tavır eleştiri seline sebep olurken, övgü ve analizlerin de ardı arkası kesilmiyor.
Biden liderliğindeki Demokrat Partili ilericiler, kararı geç de olsa doğru yönde atılmış bir adım olarak överken, İsrail yanlısı aşırıcılar ve Cumhuriyetçiler ise bu hamleyi Tel Aviv’e vurulmuş bir darbe olarak değerlendirdi. İsrail yanlılarına göre, karar Hamas'ın 7 Ekim'de gerçekleştirdiği "katliam" eylemlerini göz önünde bulundurmuyor ve ateşkes İsrailli tutukluların serbest bırakılmasını ele almıyor.
Başkan Donald Trump yönetiminde eski yetkililerden biri olan ve İsrail tarafına yakınlığıyla bilinen Demokrasileri Savunma Vakfı uzmanı Richard Goldberg, Biden yönetiminin tutumuna yönelik eleştiride bulunarak “bu kararda 7 Ekim saldırılarının hiç yaşanmadığı ve Hamas'ın terörist bir örgüt olmadığı iddia edilmektedir” ifadelerinde bulundu.
Ayrıca Goldberg, Washington’un politikasını köklü olarak değiştirdiğini söyledi. Bu bağlamda “tutuklular serbest bırakılmadan ateşkes olmaz” söylemini terkederek, bunun yerine “ateşkesin yapılması ile tutukluların serbest bırakılmasının birbiriyle bağlantılı durumlar olmadığını” belirttiğini söyledi. Washington’un yeni söyleminin ise “ateşkesin durdurulmasını ve tutukların serbest bırakılmasını istiyoruz” olarak değiştiğini de ekledi.
Amerikan Ulusal Demokrasi Enstitüsü uzmanı Richard Boone, Biden yönetiminin alınan en son karar için veto kullanmaktan kaçınmasının üç ana faktörden kaynaklandığını vurguluyor:
- Biden ve Netanyahu arasında artan gerilim.
- Biden ve partisindeki ateşkes istemeyen aşırıcılara karşı ABD yönetimi içerisinde büyüyen muhalefet.
- İsrail'in Gazze sakinlerini ayrım gözetmeden bombalamasına verdiği destek nedeniyle Biden seçmenleri arasında artan öfke.
Karar İsrail için bağlayıcı mı?
ABD'li uzmanlara göre, benzer pek çok BM kararını hiçe sayan İsrail için bu karar bağlayıcı değil. ABD'li uzmanlar ülkelerinin Güvenlik Konseyi'nde çekimser kalmasının ABD'nin Gazze savaşına yönelik politikasında gerçek bir değişikliği temsil etmediği görüşünde. Bu karar daha ziyade, gerek Amerikan kamuoyunun dikkate alınması, gerekse Amerika'nın dünyanın geri kalanıyla ilişkileri açısından Güvenlik Konseyi ile daha mantıklı nasıl başa çıkılabileceğini göstermesi yönünde geliştirdiği siyasetin bir göstergesi.