ABD Yemen’deki Husi Mevzilerini Hedef Aldı: Sırada Ne Var?

ABD ve İngiltere, Yemen’de Husi grubunun kontrolünde olan bazı bölgelerdeki “silah depolama alanlarına” 15 hava saldırısı düzenlerken, Husiler ise bu saldırının ardından misilleme sözü verdi.
F_IKON
ABD Yemen’deki Husi Mevzilerini Hedef Aldı Sırada Ne Var
18 Ekim 2024

ABD bu sabah erken saatlerde, Yemen’deki bazı bölgelerde bulunan Husilere ait yeraltı silah depolama tesislerini ilk kez B-2 Spirit hayalet bombardıman uçaklarıyla vurdu. 

Saldırılar neden düzenlendi? 


ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Başkan Biden’ın talimatıyla, Husilerin istikrarı bozucu davranışlarını sürdürme kabiliyetini azaltma ve dünyanın en kritik su yollarından birinde ABD güçleri ve personelini koruma ve savunma için verdiği yetkiyle bu hedefli saldırıları yetkilendirdim” ifadelerini kullandı. 

ABD söz konusu operasyonu, Husiler tarafından kullanılan hayati askeri hedeflere yönelik “hassas saldırılar” olarak nitelendirdi. 

Öte yandan ABD’li yetkililer, Husilere ait hedeflerin, deniz güvenliği ve bölgesel istikrara yönelik tehditlere işaret eden istihbarat değerlendirmelerine dayanarak seçildiğini bildirdi. 

Yarasa kanadına benzer kanatları olan B-2 Spirit, genellikle Missouri’deki Whiteman Hava Kuvvetleri Üssü’nden kalkan, iniş yapmadan görevlerini yerine getirmek için havadan havaya yakıt ikmali yapılan uzun menzilli bir bombardıman uçağı. 

Bu üsler, Pentagon tarafından sadece ara sıra muharip görevler için, genellikle de ABD’nin “düşmanlarını” vurmak için yakınlardaki üslere ihtiyaç duymadığına işaret eden bir güç gösterisi olarak kullanılıyor. 

ABD’nin saldırıya ilişkin açıklamasında ayrıca, “B-2 uzun menzilli hayalet bombardıman uçaklarının kullanılması, gerektiğinde, her zaman ve her mekanda bu hedeflere karşı harekete geçme kabiliyetimizi göstermektedir” denildi. 

Husilerin yanıtı 


ABD ve İngiltere’nin saldırısının ardından ilk tepki, Husi grubunun Siyasi Büro üyesi Ali el-Kahhum’dan geldi. 

Kahhum konuya dair açıklamasında, “Amerikalılar ve İngilizlere yeteneklerimizin arttığını, karşılığın geleceğini, hedef kapsamının genişlediğini ve saldırıları göğüslemeleri gerektiğini söylüyoruz” dedi. 

Tüm bu gelişmeler, önümüzdeki dönemde, özellikle İran-İsrail tehdidi ışığında bölgenin büyük bir gerilime tanık olacağı anlamına geliyor. 

Husilere bağlı El-Mesira televizyonunun haberinde ise, “ABD-İngiltere’ye ait savaş uçakları, Saada vilayetinin doğusundaki Kahlan ve El-Abla bölgelerine 9 hava saldırısı düzenledi” denildi. 

Husi medya yetkilisi Nasreddin Amir de sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “ABD saldırılarının bedelini ödeyecek” ifadeleriyle tehdit etti. 

Amir ayrıca, “Gazze ve Lübnan’a karşı tutumumuz değişmeyecek” diye ekledi. 

Husi grubu, hükümetle silahlı çatışma başlattığı Eylül 2014’ten bu yana Sana’nın yanı sıra Yemen’in çeşitli şehir ve vilayetlerini kontrol ediyor. 

Yemen’deki Husi milisler, Gazze’de savaşın başlamasından bu yana “Filistinlilerle dayanışma” amacıyla Kızıldeniz’den geçen İsrail’e ait, İsrail tarafından işletilen ya da İsrail limanlarına giden gemilere onlarca saldırı düzenledi. 

Saldırının zamanlaması neden önemli? 


Özellikle Husilerin Kızıldeniz’deki gemilere yönelik son saldırıları ve bölgedeki gerilimin tırmanması göz önüne alındığında bu saldırıların zamanlaması oldukça önemli. 

ABD hükümeti, Husilerin füze kabiliyetleri ve küresel ticaret için elzem olan uluslararası nakliye yollarını tehdit etme potansiyelleri konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor. 

ABD kararlı bir şekilde harekete geçerek, müttefiklerinin çıkarlarını koruma ve İsrail’in hayati öneme sahip su yollarındaki seyrüsefer özgürlüğünü koruma taahhüdünü pekiştirmeyi amaçlıyor. 

ABD bu saldırılarla neleri hedefliyor? 


ABD’nin düzenlediği hava saldırılarının, Husilere ait çok sayıda füze fırlatma sahası ve komuta merkezini etkisiz hale getirdiği bildirildi. 

İlk değerlendirmeler, saldırıların Husilerin operasyonel güçleri ve deniz hedeflerine yönelik daha fazla saldırı gerçekleştirme kabiliyetlerini önemli ölçüde azalttığını gösteriyor. 

ABD’li yetkililere göre söz konusu askeri operasyon, Husiler ve müttefikleri İran’a, ABD ve onun Kızıldeniz’deki müttefiklerine karşı saldırıların hoş görülmeyeceği yönünde açık bir mesaj gönderdi. 

Ayrıca bu saldırılar, ABD’nin Körfez ve Kızıldeniz’deki tehditlere karşı koyma kararlılığını göstererek, başta Suudi Arabistan olmak üzere ABD’nin bölgedeki müttefiklerinin güvenliğini arttırmayı amaçlıyor. 

Önümüzdeki dönemde neler beklenebilir? 


ABD ve İngiltere’nin saldırılarının ardından Yemen ve çevresindeki durum muhtemelen gergin kalmaya devam edecek. 

Analistler, Husilerin misilleme yapmasını, bunun da çatışmanın daha da tırmanmasına yol açabileceğini ve olası bir misillemeye karşı önlem olarak ABD’nin bölgedeki askeri varlığını artırılabileceğini düşünüyor. 

Genel olarak, ABD’nin Husi mevzilerine yönelik saldırıları, Yemen’de devam eden çatışmalarda bir dönüm noktası olarak görülüyor. 

Bu saldırılar ayrıca, Orta Doğu’daki daha geniş jeopolitik dinamikleri yansıtıyor. 

Olaylar geliştikçe, bölgenin karşı karşıya olduğu çok yönlü zorlukları ele almak için durumu izlemeye ve stratejik olarak yanıt vermeye devam etmek gerekecek.