Ahmet Matar: Siyasetin Hiciv Şairi
Ahmet Matar, Arap toplumlarının durumunu çarpıcı, alaycı ve halklardan yana bir şekilde aktaran çeşitli şiir divanları kaleme aldı.
Şiirlerinde Arap ülkelerinin durumunu betimlerken ve rejimlerin halkları yönetme biçimlerini alaya alırken sıklıkla kullandığı iğneleyici ve cesur bir tarz takınan Matar’da devrimci bir ruh hakimdi. Bu da onu her zaman tehditlere maruz bıraktı, Irak’tan sürgün edilmesine neden oldu, ardından halen yaşadığı İngiltere’ye göç etmesine sebep oldu.
Ahmed Matar’ın şiirleri Arap gazetelerinde ön plandaydı. Halk arasında çok popüler olduğu için gazeteler yüksek tiraj amacıyla onun şiirlerini yayımlamak için yarışıyordu. Şiir divanları da kütüphanelerin ve evlerin raflarını doldurdu ve şiirleri dillerde dolaştı. Bugün ise hala bir tanıklık kaynağı ve Arap ülkelerinin koşullarını anlama çabası niteliğinde.
Doğumu ve yetişmesi
Ahmed Matar 1954 yılı başlarında Irak’ın güneyindeki Basra vilayetinin Tenuma köyünde doğdu. Yoksul bir ailenin dördüncü çocuğuydu ve on kardeşi vardı.
İlkokulu Basra’da okuyan Matar, ailesinin içinde bulunduğu kötü yaşam koşulları nedeniyle Bağdat’a taşındı ve ortaokulu orada okudu.
Şiir kariyeri 14 yaşında başladı. İlk şiirleri sevgi ve aşk temalıydı. Zorlu yaşam koşulları eğitimini tamamlamasını engelledi, bu nedenle kişisel gelişime ve dil becerilerini geliştirmeye yöneldi.
İki kardeşinin öldürülmesi
Şair Ahmed Matar’ın gençliğinde iki kardeşini kaybetmesi, kardeşlerinden birinin düzmece olduğu söylenen bir trafik kazasında ölmesi, diğerinin ise 1960’lı yıllarda Irak’ta yaşanan kargaşa döneminde haksız yere asılması, ilgisini değiştirdi ve şiirleri yoluyla Arap dünyasındaki adaletsizlik ve yolsuzlukları anlatmaya odaklanmaya başladı.
Siyasete olan ilgisi
Irak’taki siyasi olayların bir sonucu olarak Matar, siyasetle ilgilenmeye başladı ve o dönemde yaşadığı gerçekliği simgeleyen şiirler yazdı. Ancak, kalemindeki cesaret Irak’ta kendisine yönelik tacizleri artırdı ve 1970’li yılların sonunda Kuveyt’e gitmek zorunda kaldı. Öğretmenlik mesleğine başlayarak özel bir okulda ilkokul öğretmeni olarak çalıştı. Ardından Al-Qabas gazetesinde editör olarak çalıştı. Şöhreti ve şiirlerinin yayılması buradan başladı.
70’li yıllarda Al-Qabas’te köşe yazılarını yayımlamaya başladı. “Özgür Kürsü” sayfasını alarak daha kapsamlı ve daha geniş bir tartışma ortamına dönüştürüp içeriklerine üniversite hocalarını da dahil etti. 1986’da İngiltere’ye sınır dışı edildi ve oraya yerleşip bir süre Al-Qabas’in uluslararası baskısında çalıştı. Bugün ise hala ailesiyle birlikte orada yaşıyor.
Şiir dünyasından kayboluşu
30 yılı aşkın bir süredir ailesiyle birlikte Londra’da yaşayan şair Ahmed Matar, son yıllarda gözlerden ırak yaşıyor. Kendisiyle ilgili haberler neredeyse hiç yok. Zaman zaman öldüğüne dair iddialar ortaya atılsa da ailesi her seferinde bu haberleri yalanlayarak Matar’ın hala hayatta olduğunu doğruluyor. Ancak şiir yazımını bir süre önce durdurdu ve artık şiir yayımlamıyor. Birçok şiir ise tiraj kaygısıyla hala ona atfediliyor.
İşte birkaç şiiri:
Doktor göğsümü açtı,
Ve dedi:
“Acıyan yer burası mı?”
“Evet.”
Ardından neşteri çıkardı
Paltomun cebini yardı
İçeriden çıkan şey bir kalemdi
Başını eğdi, gülümsedi
Ve şöyle söyledi:
“Sadece bir kalem?”
Ben de dedim:
“Hayır efendim.
Bu eldir, ağızdır,
Kurşundur, kandır…
Yaradılış
Dünyada iki canlı vardır:
Biri insan
Diğeri Amerikan
Doğru Adam
Saygıdeğer valim,
Kardeşimi öldüren adamı asmaya karar verdiler
Ama boyu kısaydı
Cellat geldi ve dedi ki “Boyu ipe yetişmiyor
Ne yapayım?”
İyice düşündükten sonra
Vali onun yerine benim asılmamı emretti
Çünkü ben daha uzundum