İktidarı Sivillere Gönüllü Olarak Devreden Sudanlı Mareşal Özlemle Anılıyor

Sudan'daki iç çatışmalarla zor durumda kalan halk, geçmişte daha istikrarlı ve halka özgürlüklerini kazandıran bir yönetim inşa eden Mareşal Abdurrahman Suar el-Dahab'ı özlemle anıyor.
İktidarı Sivillere Gönüllü Olarak Devreden Sudanlı Mareşal Özlemle Anılıyor
13 Eylül 2024

Sudan’da ordu ile isyancı Hızlı Destek Kuvvetleri arasında askeri liderlerin yönetim konusundaki anlaşmazlığı sonucu çıkan çatışma nedeniyle halkın tüm hayalleri suya düştü ve milyonlarca kişi ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 

Sudanlılar, böyle bir dönemde, askeri yönetim nedeniyle “ülkenin üzerine çöken karanlıklar arasında parlayan bir yıldız” olan Mareşal Abdurrahman Suar el-Dahab’ı üzüntü ve özlemle anıyor. 

1985’te yaşanan ayaklanmanın ardından iktidara gelen Mareşal Suar Dahab, ülke tarihinde Sudan halkına özgürlüklerini geri verme amacıyla iktidara geçen ilk generaldi. 

Mareşal Suar Dahab, iktidara gelmesinden tam bir yıl sonra, Arap ülkelerinde nadir görülen bir adımla, halka söz verdiği programa göre yönetimi seçilmiş bir hükümete devretti. 

 

Sudan, İngiltere’den bağımsızlığını kazandığı ve 1956’da Mısır’dan ayrıldığından bu yana, art arda yapılan askeri darbeler nedeniyle siviller yönetimde çok az kalabildi. Bu nedenle ülke, bir dönemden diğerine askeri yöneticilerin kontrolüne geçti. 

Ordu Komutanı Korgeneral İbrahim Abbud’un, 1958’de dönemin sivil otoritesine karşı darbesiyle başlayan iktidarı 1964’te halk devrimiyle sona erdi. 

1969’da ise General Cafer Numeyri askeri darbeyle iktidara geldi ve 1985’e kadar Sudan Devlet Başkanı olarak görev yaptı. Ancak 1985’te, ekonomik krizin yanı sıra ülkede baskının arttığı ve özgürlüğün olmadığı gerekçesiyle başlayan huzursuzluk, Numeyri’ye karşı büyük bir halk ayaklanmasıyla sonuçlandı. 

İşte bu dönemde, Mareşal Suar Dahab, Sudan’ın bağımsızlığından bu yana tarihindeki en önemli rollerden birini oynadı ve kansız bir askeri darbeyle Numeyri’yi iktidardan uzaklaştırdı. 

Geçmişi ve orduya katılma süreci 

1935 yılında başkent Hartum’un karşı yakasındaki Omdurman şehrinde dünyaya gelen Suar Dahab, eğitimini babasından aldı ve hafız oldu. 

Mareşal Suar Dahab, 1955’te Sudan’daki Harp Okulu’ndan mezun oldu. Ancak ertesi yıl Sudan tam bağımsızlığını kazandı ve ülke siyasi karışıklık ve askeri darbelerle dolu bir döneme girdi. 

Harp Okulu’nda hızla yükselen Suar Dahab, Abbud ve Numeyri’nin darbesiyle ordunun Sudan’da siyasetin dizginlerini ele geçirdiğine şahit oldu. 

Suar Dahab 1971’de, komünist subay Binbaşı Haşim El-Atta, Numeyri’ye karşı darbe girişiminde bulunduğunda Ubeyd şehrindeki askeri garnizondan sorumluydu ve şehri komünist askerlerin darbesine teslim etmeyi reddetti. 

Darbecilere karşı gösterdiği bu kahramanca duruşa rağmen, Numeyri tarafından ülkeden sınır dışı edildi ve Katar’a gitti. Burada Şeyh Halife bin Hamad Al Sani’nin askeri danışmanı olarak görev yapan Suar Dahab, ordu ve polisi birbirinden ayıran süreçte, Katar güvenlik kurumlarının yeniden yapılandırılmasında büyük rol oynadı. 

Sudan liderliğinin kendisine karşı tutumunu değiştirmesinin ardından 1975’te tekrar ülkeye dönen Suar Dahab, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı olarak görev aldı. 

1985’te ise Numeyri’nin iktidarını deviren ayaklanmanın ardından, Askeri Geçiş Konseyi’nin başkanlığını üstlendi ve mareşal rütbesine terfi etti.

 

Dahab’ın önemli rolü

Mareşal Suar Dahab, 1985’teki halk ayaklanmasının ardından yönetime geldiğinde, iktidarı sivil bir hükümete devredeceğine dair söz verdi.

Daha sonra da, Sudan halkının Numeyri’yi iktidardan uzaklaştırıp, yerine demokratik bir hükümet getirme yönündeki arzusuna yanıt olarak iktidara geldiğini unutmadı.

Mareşal verdiği bir televizyon röportajında, darbeden önceki süreçte Numeyri’nin popülaritesini öğrenmeye çalıştıklarını ve bu yüzden çok büyük bir gösteri çağrısında bulunduklarını söylemişti.

Gösteriye gelenlerin beklenenin altında olması nedeniyle Numeyri’nin popülaritesinin artık mevcut olmadığını fark ettiklerini söyleyen Suar Dahab şu ifadeleri kullanmıştı:

“Dolayısıyla kamu düzeninin sağlanmasında silahlı kuvvetlerin omuzlarında büyük bir sorumluluğun bulunduğunu ve bu rejimi savunmanın halk açısından büyük ve çatışmacı sonuçlar doğuracağını düşünerek, bu konuda Genel Komutanlık’daki kardeşlerime danıştım.”

Yaptığı istişare sonucunda askeri liderlerde, demokratik bir yönetim isteyen Sudan halkının taleplerine yanıt verme konusunda genel bir istek olduğunu hissettiğini söyleyen Suar Dahab, röportajında ayrıca şunları eklemişti:

“Bu yüzden tek yapmam gereken şey, bizim (ordunun) Sudan’ın yanında olduğumuzu, mevcut hükümete son vereceğimizi, ülkeyi sınırlı bir geçiş dönemi için yöneteceğimizi, bu süreçte anayasada değişiklikler yapacağımızı, ardından geniş kapsamlı seçimler düzenleyerek, iktidarı da kazanan partiye devredeceğimizi duyurmaktı.” 

Mareşal Dahab sözünü yerine getirdi 

Onlarca yıldır halklara bazı sözler veren, ancak daha sonra hızla halkın aleyhine dönen ve hayallerini yerle bir eden askeri liderlere şahit oluyoruz. Ancak Mareşal Suar Dahab bunlardan oldukça farklıydı, geniş popülaritesine rağmen halka verdiği sözü yerine getirdi.

Partiler arasında sağlıklı bir seçim süreci sağlamak amacıyla geçiş döneminde seçim yasasını yeniden düzenleyen Mareşal, Nisan 1986’da seçimleri bizzat denetledi.

Mareşal Suar Dahab seçimlerin ardından, iktidarı Milli Ümmet Partisi lideri Başbakan Sadık el-Mehdi başkanlığındaki yeni seçilmiş hükümete devretti.

Böylece siyasetten emekli olan Suar Dahab, merkezi Sudan’da bulunan ve başarıları arasında birçok okul, hastane, klinik ve yetimhanenin inşası da yer alan İslami Davet Teşkilatı’nın başına geçti.

18 Ekim 2018’de, Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde 83 yaşında hayata gözlerini yuman Mareşal, vasiyeti üzerine Medine’deki Baki Mezarlığı’na defnedildi.

Mareşal Suar Dahab, ardında çağdaş Arap tarihinde ender görülen bir siyasi ve askeri liderlik modeli bıraktı.