Mısırlı Diplomat Mona Omar: Türkiye Nahda Barajı Konusunda Mısır ile Etiyopya Arasındaki Arabuluculuk Çabalarını Artırmalı 

Mısır’ın Afrika İşlerinden Sorumlu Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı olan Büyükelçi Mona Omar Fokus Plus’a yaptığı özel açıklamada, Nil Nehri suları konusunda Mısır ile Etiyopya arasında yaşanan krizin sona erdirilmesine yönelik diğer çabaların yanı sıra Türkiye’nin çabalarının da yoğunlaştırılması yönünde çağrıda bulunuldu. 
Mısırlı Diplomat Mona Omar Türkiye Nahda Barajı Konusunda Mısır ile Etiyopya Arasındaki Arabuluculuk Çabalarını Artırmalı 
11 Eylül 2024

Mısır’ın Afrika İşlerinden Sorumlu Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı olan Büyükelçi Mona Omar Fokus Plus’a yaptığı özel açıklamada, Nahda Barajı ve onunla bağlantılı olarak Nil Nehri sularına ilişkin yaşanan krizde, Türkiye’nin Mısır ile Etiyopya arasında arabuluculuk yapma çabalarının yoğunlaştırılması için çağrıda bulundu.  

Bu bağlamda, Mısır ve Etiyopya ile iyi ilişkileri göz önüne alındığında, Türkiye’nin bu konuda yürüttüğü çabaların takdir edildiğini de söyledi.  

Omar, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilerin, özellikle Cumhurbaşkanı Sisi’nin Ankara ziyaretiyle yeniden etkin ve hareketli bir duruma ulaşacağına işaret etti.  

Etiyopya’yı baraj konusundaki “uzlaşmaz” tutumundan caydırmak için bölgesel ve küresel düzeydeki diğer büyük çabalar arasında Türkiye’nin arabuluculuk çabalarının da olması gerektiğini söyledi.  

Varoluşsal bir tehdit  

Omar, Mısır’ın diplomatik yolu tercih etmesine rağmen, Etiyopya’nın Nahda Barajı konusundaki ihlali olarak tanımlanan, Mısır’ı milyonlarca vatandaşın suyunun kesilmesi ve ülkede kuraklığa neden olabilecek varoluşsal bir tehlikeye maruz bırakabilecek bu olay karşısında tüm seçeneklerin açık olduğunu belirtti.  

Etiyopya’nın baraj konusunda tek taraflı yol izleme konusundaki ısrarı, aşağı kıyıdaş ülkelerle (Mısır ve Sudan) iletişim kurmasını engelledi.  

Öte yandan Omar, bu bağlamda Nil Nehri’nin de diğer uluslararası nehirler gibi olduğunu, bu nedenle tek bir ülkenin nehrin kaderini kontrol etmesine izin vermeyen hükümlerin onun için de geçerli olduğunu vurguladı.  

Ayrıca Mısır’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) yazdığı son mektupla diplomatik açıdan yeni bir uyarı aşamasına geçtiği de vurguladı.  

Mısır’ın BMGK’ya gönderdiği mektupta, Mısır ve Sudan ile yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma olmadan barajda herhangi bir eylemde bulunmaması için Etiyopya’yı ikna etme çağrısı yapıldı.   

Mısırlı su kaynakları profesörü Dr. Nadir Nureddin, bir süre önce Fokus Plus’a verdiği demeçte şunları ifade etmişti;  

“Mısır ve Sudan’a ciddi bir zarar vermeden ulaşması gereken minimum su miktarı 40 milyar metreküpten az olmamalı. Ancak Etiyopya bunu reddetti ve yalnızca 33 milyar metreküplük bir taahhüdün kabul edilmesini talep etti. Çünkü Mavi Nil’in sularını üç ülke arasında (Mısır, Sudan ve Etiyopya) her ülke için yaklaşık 17 milyar metreküp olacak şekilde üç eşit parçaya böldü.”  

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise geçtiğimiz günlerde Mısır ile Etiyopya arasında müzakere yolunu desteklemek amacıyla ortak mesajlar vererek arabuluculuk girişiminde bulundu.  

Mısır’ın Somali’deki hareketleri  

Büyükelçi Omar, barış güçlerinin bir parçası olarak geçtiğimiz günlerde Somali’nin başkenti Mogadişu’ya giden Mısırlı askeri heyetlerin Etiyopya’yı tehdit amacı taşımadığını söyledi.  

Omar, söz konusu askeri heyetlerin, Somali hükümetinin, terörist hareketlerle mücadelede Somali ordusunu eğitmesi ve desteklemesi yönündeki resmi talebi üzerine gönderildiğini belirtti.  

Mısır’a ait iki askeri uçağın Somali topraklarına varmasının üzerinden iki saat bile geçmeden, Etiyopya Somali’yi bölgeyi istikrarsızlaştırmakla suçlayan sert ifadeler içeren bir açıklama yaptı.  

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bu “uyarı” açıklamasında, Etiyopya ve diğer ülkelerin çağrılarının ciddiye alınmadığı belirtilerek, bölgenin bilinmeyen bir akıbete girdiği yönünde duyulan kaygı ifade edildi.  

Etiyopya’nın bu açıklamalarını kınayan Omar, bizzat Etiyopya’nın bölgeyi istikrarsızlaştıran ülkelerin başında yer aldığını söyledi.  

Ayrıca Omar, Etiyopya’nın, aşağı kıyıdaki ülkelerin (Mısır ve Sudan) çıkarlarını dikkate almadan, Nahda Barajı'nı inşa etmeye ve işletmeye devam ederek uluslararası hukuk ve normları iki kez ihlal ettiğini vurguladı.  

Bunlara ek olarak, Etiyopya’nın son dönemde uluslararası alanda tanınmayan Somaliland Cumhuriyeti ile anlaşma imzalayarak, komşusu Somali’nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini söyledi.  

Söz konusu anlaşmaya göre Etiyopya Somaliland’ın bağımsızlığının tanıyacak. Bunun karşılığında, Etiyopya’ya Kızıldeniz’e bakan Berbera limanını ticari ve askeri olarak kullanma hakkı verilecek.  

Mısır ve Türkiye’nin Somali’nin tüm toprakları üzerindeki egemenlik hakkının yanında olduğunu söyleyen Omar, Etiyopya’nın Somaliland’la yaptığı anlaşmayı, iki ülkeyi birleştiren Arap ve Afrika bağlarını vurgulayarak reddettiklerini de ekledi.  

Fas ve BAE’nin tutumu  

Mısır’a dost olan iki ülkenin Nahda Barajı meselesine ilişkin tutumuna değinen Büyükelçi Mona, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Fas’ın bu konuda olumsuz bir rol oynamadığını, aksine Mısır’ın su haklarını desteklediğini belirtti.  

Etiyopya Genelkurmay Başkanı’nın birkaç gün önce Fas’a yaptığı ziyaret sırasında, iki ülke arasında askeri iş birliğini geliştirme konusunda anlaşmaya varıldı. Bazı araştırmacılar ise bunu “Mısır’ın Somali’de yaptığına benzer bir adım” olarak nitelendirdi.  

Ancak Büyükelçi Omar, Mısır ile Fas arasındaki ilişkilerin gücüne vurgu yaparak, bu ifadeyi doğru bulmadığını belirtti.  

Mısır ile BAE arasındaki dostluğa vurgu yapan Omar, BAE ve Etiyopya’nın ortak çıkarlarının, gelecekte Mısır-BAE ilişkilerinde gerilim yaşanmasına neden olacak bir faktör olabileceğine dair iddiaları da reddetti.