Sudanlı Gazeteci: Ordu, Sudan’ı Bölme Planlarına Karşı Mücadele Ediyor

Sudanlı gazeteci ve siyasi analist Ammar el-Arki, Fokus Plus’a yaptığı özel açıklamada, Sudan’ın, büyük güçlerin Hızlı Destek Kuvvetleri’ni kullanarak ülkeyi bölme, zenginliklerini yağmalama ve orduyu feshetme amacı taşıyan bir komploya maruz kaldığını söyledi. Arki aynı zamanda, bu güçlerin, Sudan’ı siyasi olarak bölmeyi başaramayınca askeri yollara başvurduklarını vurguladı.
Sudanlı Gazeteci Ordu, Sudan’ı Bölme Planlarına Karşı Mücadele Ediyor
7 Ağustos 2024

Sudanlı gazeteci ve siyasi analist Ammar el-Arki Fokus Plus’a yaptığı özel açıklamada, “Sudan ülkeyi bölmek, zenginliklerini yağmalamak ve orduyu feshetmek isteyen büyük güçlerin, bunları gerçekleştirmek için Hızlı Destek Kuvvetleri’ni bir araç olarak kullandığı bir komploya maruz kalıyor” dedi. 

Arki, aynı zamanda bu ülkelerin Sudan’ı siyasi olarak bölmeyi başaramamalarının ardından, çatışmayı kendi lehlerine çözmek için askeri yola başvurduklarını vurguladı. 

Sudan’ı bölmeyi amaçlayan plan 

Arki, 2011’den 2013’e kadar bölgede yaşanan değişim çerçevesinde, Arap Baharı devrimleri sırasında Sudan’ın yaşanan bu kaostan kaçınan ülkelerden biri olduğuna dikkat çekti. 

Siyasi analist, “Sudan’da değişim isteyenler, sadece eski rejimi ortadan kaldırmak değil, ülkeyi bölmek için de bir plan hazırlıyordu” ifadelerini de kullandı. 

Ayrıca Arki’ye göre, söz konusu dönemde yapılan “dış planların” başarısız olması nedeniyle bu savaş birkaç kez ertelendi. 

O dönemde rejimi değiştirmek için birçok girişimde bulunuldu. Ancak rejimin devlet üzerindeki güvenlik kontrolü nedeniyle bunların hepsi başarısız oldu. 

Arki konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Hızlı Destek Kuvvetleri’nin hukuki statüsünün 2017 yılında özel bir yasaya göre düzenlenerek cumhurbaşkanlığına bağlanması, ilk sonuçları Aralık 2019 devriminden sonra ortaya çıkan bu savaşa yönelik planlamaların başlangıcı oldu” diye konuştu. 

Öte yandan, Eski Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir rejimi, 2019’da yaşanan devrim ve halkın öfkesi sonrasında devrildi. 

Arki bu bağlamda yaptığı değerlendirmede, “Dolayısıyla silahlı kuvvetlerin rolü, ülkeyi bölme ve orduyu feshetmenin yanı sıra Libya ve Irak senaryosunu tekrarlamaya yönelik plandan ve bu ülkeyi fitne kötülüğünden korumaktı. Söz konusu plan, başarılı olması durumunda Sudan’ı bölmeyi amaçlayan bir plandı” dedi. 

Çerçeve anlaşma konusunda yaşanan ihtilaf 

Sudan’da asker ile siviller arasında yeni geçiş dönemini başlatacak, aynı zamanda sivil hükümet ve demokratik seçimlerin yolunu açacak olan “çerçeve anlaşmaya” değinen Arki, açıklamasına şu ifadelerle devam etti; 

“Bu, 2019 devriminden sonra sahneyi kontrol altında tutanların, bazı politikacıların seçim yapılmadan iktidara gelmesi gibi, Sudan’daki demokratik olmayan değişimden istediklerini elde etmeye yönelik siyasi bir girişimiydi.” 

Çerçeve anlaşmanın bu krizin ilk aşaması olduğuna dikkat çeken Arki, Abdulfettah Burhan liderliğindeki ordunun bu projeye çok güçlü bir şekilde direndiğini söyledi. 

Ayrıca Arki, bu proje tam kapsamına ulaşınca, Burhan liderliğindeki ordunun 25 Ekim 2021 tarihinde bir askeri darbeyle hükümetin kontrolünü ele geçirdiğini hatırlattı. 

Burhan’ın aynı tarihte ülke genelinde OHAL ilan ederek, Egemenlik Konseyi ile sivil ve askeri bileşenlerden oluşan geçiş hükümetini feshettiğini de ekledi. 

O zamandan bu yana, ana muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin (ÖDBG) kapsam dışı bırakıldığını dile getiren Arki, “O dönemde aynı tarafta bulunan Burhan ile Hızlı Destek Kuvvetleri komutanı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) arasında çatışma çıktı” dedi. 

Fokus Plus’a Hartum’dan açıklama yapan Arki, “Burhan’ın adımı doğrudur. Çünkü sivil bileşenin iktidara gelmesi durumunda alacağı ilk karar Sudan ordusunu feshetmek ve yerine Hızlı Destek Kuvvetleri’ni yerleştirmek olacaktır” ifadelerini kullandı. 

Sudanlı siyasi analist açıklamasında ayrıca şunları söyledi; 

“Ekim 2021’de alınan kararlar, çerçeve anlaşma ve değişim arayışındaki yabancı tarafların tüm girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, Nisan 2023’te Hızlı Destek Kuvvetleri aracılığıyla askeri çözüm düşüncesinin başlamasına zemin hazırlayan nokta oldu.” 

Arki devamında, “Hızlı Destek Kuvvetleri’nin orduya yönelik gerçekleştirdiği eylemin kaosa sürüklenerek bu yöne gideceği, bunu gerçekleştirenler tarafından dahi beklenmiyordu. Aksine, tıpkı herhangi bir ülkede meydana gelen bir askeri darbe gibi, değişimin saatler içinde başarıyla gerçekleşeceğinden emindiler” diye konuştu. 

Öte yandan Hızlı Destek Kuvvetleri, Nisan 2023’te iktidarı ele geçirmek amacıyla ordu liderliğine karşı harekete geçti. 

Bunun ardından, Birleşmiş Milletler’e (BM) göre bugüne kadar yaklaşık 18 bin 800 kişinin ölümüne ve yaklaşık 10 milyon kişinin yerinden edilerek mülteci haline gelmesine neden olan bir savaş başladı. 

ABD çatışmanın ortasında 

Bölgeye yönelik stratejik çıkarlarını gerçekleştirmek amacıyla Sudan’ı bölmeyi amaçlayan bu planın arkasında esasen ABD’nin olduğunu söyleyen Arki, şu ifadelerle açıklamasını sürdürdü; 

“Hepimiz Afrika’daki kaynak ve enerji sorununun birer sebep olduğunu biliyoruz. Ancak ABD ve İsrail’i yalnızca Sudan’a karşı değil, bölgede nüfuz sahibi olan ülkeler nezdinde tüm bölgeye karşı bir plan yapmaya sevk eden başka stratejik siyasi çıkarlar da var.” 

Hızlı Destek Kuvvetleri’nin nüfuz alanları 

Hızlı Destek Kuvvetleri’nin Sudan’daki önemli alanlar üzerindeki kontrolüne ilişkin medyada yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirten Arki şunları söyledi; 

“Bu haberler doğru değil, Çünkü Hızlı Destek Kuvvetleri’nin Hartum’da kontrolü ele geçirdiği iddia edilen yerler, o dönemde silahlı kuvvetlerin bir parçası olarak görevleri gereği ilk başta bulundukları ve 15 Nisan sabahına kadar korumakla görevlendirildikleri yerlerdir” dedi. 

Hızlı Destek Kuvvetleri’nin Batı Darfur, Orta Darfur ve Cezira eyaletini kontrol ettiğini, ancak Hartum’un içinde tam kontrol sahibi olamadığını söyleyen Arki, “Şu anda yerleşim alanlarının bulunduğu mahalleleri ve Hartum’da askeri bir bölge olan bir mühimmat fabrikasını kontrol ediyorlar” diye ekledi. 

Öte yandan Arki, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin gelecekteki müzakerelerde kendileri için fark yaratabilecek hiçbir stratejik yeri kontrol etmediğini de vurguladı. 

Çatışan taraflar arasındaki müzakerelerin geleceği 

Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında birçok ülkenin istediği ve şu ana kadar hiçbirinin başarıya ulaşamadığı müzakerelere değinen Arki, “Ordu liderliğinin konumu güç ilkesine dayanıyor ve Hızlı Destek Kuvvetleri ile müzakereler karşılığında sunduğu koşullardan vazgeçmeyi reddediyor” dedi. 

Ordu liderliğinin bu operasyonu başından beri “askeri kararın tamamlanması ve siyasi mücadelenin de kökünden çözülmesi” gerektiği yönündeki stratejisiyle yönettiğini dile getiren Arki, “Liderlik, gerçek düşmanı ortaya çıkarmak için bu konu üzerinde çalışıyor” ifadelerini de kullandı. 

Ayrıca Arki, Sudan ordusunun Afrika Birliği (AfB), Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD), Mısır ve Etiyopya’nın girişimlerini reddederek, asıl düşmana ulaşmayı amaçladığını söyledi. 

Ordunun aynı zamanda Batılı ülkelerin Sudan’daki ajanlarıyla uğraşmak istemediğini, bu ülkelerle doğrudan ilgilenmeyi hedeflediğini de vurguladı. 

Arki açıklamasının sonunda, “Ordu ve tüm Sudan halkı, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin önce vatandaşların evlerini terk etmesi konusunda kararlı. Bunun ardından her türlü müzakere memnuniyetle karşılanacaktır” şeklinde konuştu.