Filistinli-Kanadalı Lebdeh: "Gazze'deki Soykırım Ailemin Üçte Birini Aldı"
Lebdeh, "Ailemin yaklaşık üçte birini kaybettim” ifadesiyle savaşın sevdikleri ve Kanada'nın Hamilton kentindeki Filistin toplumu üzerindeki yıkıcı etkisini gözyaşları içinde anlattı.
Kendisini Filistinli-Kanadalı olarak tanımlayan Lebdeh, sevdiklerini kaybetmenin kişisel bir trajedinin ötesinde, hayatı algılama biçiminde keskin bir değişimi temsil ettiğini vurgulayarak, "Hayat anlayışımızı değiştirdi. Bugünlerde hayatın o kadar da önemi yok" dedi.
Gözyaşlarını tutamayan Lebdeh, İsrail hava saldırılarında aralarında üniversiteden yeni mezun olanların da bulunduğu yeğenleri dahil ailesinden 117 kişinin öldürüldüğüne dikkati çekti.
Lebdeh, her birinin tutkularının, geleceklerinin ellerinden alındığını belirterek, "Hepsinin iyi bir geleceği ve iyi bir hayatı vardı. Ne yazık ki artık yoklar" dedi.
Hamilton'daki bir başka ailenin de Gazze'de 250'den fazla akrabasını kaybettiğini belirten Lebdeh, devam eden şiddetin insani bedelinin ağırlığının altını çizdi.
Soykırımın küresel suç ortaklarına eleştiri
Soykırım karşısında küresel suç ortaklığını derinden eleştiren Lebdeh, "Dünya izliyor" diye konuştu.
Lebdeh, insanların çıkarları nedeniyle ya katliamları onayladığını ya da sessiz kaldığını belirterek, "Bu, tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen yeni bir Holokost'tur" ifadesini kullandı.
Yozlaşmış siyasi sisteme sahip uluslararası toplumun eylemsizliğinden yakınan Lebdeh, "Ne yazık ki Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden ve ardından Sykes-Picot Anlaşması ile bu ümmetin (Müslüman dünyasının) daha küçük birimlere ayrılmasından bu yana, 'ümmet' tanımı muhtemelen mevcut değildir" değerlendirmesinde bulundu.
Kanada 'tarihin yanlış tarafında'
Lebdeh, Mısır ve Ürdün gibi Filistin'e komşu ülkelerin sessizliğini "zulme suç ortaklığı" olarak nitelendirerek, "Sadece sessiz değiller, Gazze'deki kardeşlerimize, Filistin'in geri kalanına ve bugünlerde Lübnan'a karşı işlenen bu soykırımın suç ortağılar" dedi.
Dünyanın dört bir yanındaki insanların "doğru davanın" yanında olduğunu ve Gazze'yi desteklediğini kaydeden Lebdeh, "dünyayı yöneten siyasi sistemlerin yanlış davada, tarihin yanlış tarafında olduğunu" dile getirdi.
Lebdeh, Kanada'nın insan hakları ve özgürlüklerin merkezi olduğunu hatırlatarak, Kanada'nın, özellikle de Başbakan Justin Trudeau'nun tutumundan duyduğu derin hayal kırıklığını ifade etti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki politika ve uygulamalarından kaynaklanan hukuki sonuçlara ilişkin Uluslararası Adalet Divanının "istişari görüşüne" ilişkin bir kararın oylanması sırasında Kanada'nın tutumunu eleştiren Lebdeh, "Trudeau'nun tarihin yanlış tarafında yer alması utanç verici" diye konuştu.
Lebdeh, Trudeau ile Filistin yanlısı tutumu nedeniyle eleştirilen babası eski Başbakan Pierre Trudeau arasında keskin bir zıtlık olduğunu ileri sürdü.
Kanada hükümetinin askeri yardım ve siyasi destek yoluyla İsrail'i destekleyerek Gazze'deki soykırıma katkıda bulunduğunu belirten Lebdeh, buna rağmen Kanada hükümetinin tutumunu yeniden değerlendireceği umudunu taşıdığını aktardı.
Lebdeh, "Umarım hükümetimiz duruşunu yeniden değerlendirir, yeniden düşünür ve doğru kararı alarak yakın zamanda tarihin doğru tarafında yer alır" değerlendirmesinde bulundu.
Bu çatışmanın sonuçlarının sadece bugünle ilgili değil, aynı zamanda geleceği de şekillendireceğini vurgulayan Lebdeh, gelecek nesillerin Trudeau'yu sadece şiddetin suç ortağı olmakla değil aynı zamanda İsrail'in silah ve mali yardımlarla desteklenmesinde aktif rol oynamakla suçlayacaklarını ifade etti.
Lebdeh, Gazze'de bombalar düşmeye devam ederken, dünyayı ve özellikle Kanada'yı çok geç olmadan insanlıktan yana tavır almaya çağırdı.