Libya ve Mısır Arasındaki Kriz Derinleşiyor: Trablus ve Kahire Karşı Karşıya
Mısır ile Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Libya Ulusal Birlik Hükümeti arasındaki ilişkiler, bir süre sakin kaldıktan sonra yeniden kriz haline dönüştü.
Şaşırtıcı bir gelişme olarak, Libya’nın doğusundaki Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi tarafından atanan, uluslararası olarak tanınmayan Ulusal İstikrar Hükümeti’nin Başkanı Usame Hammad, geçtiğimiz gün El Alameyn şehrinde Mısır Başbakanı Mustafa Madbuli tarafından kabul edildi.
Bunun ardından, Kahire’deki yetkililer ile uluslararası kabul görmüş olan, Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti arasında yeni bir kriz patlak verdi.
Hammad’ın ziyaretinin yansımaları
Ulusal Birlik Hükümeti, bu görüşmeye tepki olarak Trablus’taki Mısır Büyükelçiliği’nde görevli iki diplomatı sınır dışı etme kararı aldı.
Trablus’ta, Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti, geçtiğimiz pazar günü Mısır Büyükelçiliği Danışmanı Adil Muhammed Hosni ve İkinci Sekreter Muhammed Mamduh Mustafa Sherbiny’ye ülkeyi terk etmeleri için 72 saat süre verdi.
İki diplomat, devletin çıkarlarına zarar veren istihbarat faaliyetleri yürütmekle suçlandı.
Ayrıca, Ulusal İstikrar Hükümeti Başkanı Hammad’ın Mısır’a yaptığı resmi ziyarete yanıt olarak atılan bu adım, Libya ile Mısır arasında yeni bir diplomatik krize yol açtı ve Libya’nın doğu ve batısındaki rakip hükümetler arasında zaten var olan gerilimleri daha da kötüleştirdi.
Mısır’daki bu toplantıya Libya’nın doğusunu fiilen yöneten General Halife Hafter’in oğlu olan, Libya Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Fonu Genel Müdürü Belkasım Hafter de katıldı.
Hammad’ın hükümeti uluslararası alanda tanınmadığı için bu görüşme Ulusal Birlik Hükümeti’nin protestolarına yol açtı.
Trablus’taki Mısır Büyükelçiliği çalışanlarının sınır dışı edilmesiyle bağlantılı olduğu anlaşılan bir tepki olarak, Libya’nın doğusundaki Ulusal İstikrar Hükümeti, tüm yabancı ülkelere büyükelçilikleri ve uluslararası diplomatik kurumlarını Trablus’tan Bingazi’ye taşıma çağrısında bulundu.
Ulusal İstikrar Hükümeti bu çağrısını gerekçelendirmek için de, başkentteki istikrarsız güvenlik koşullarına dikkat çekti.
Ülkenin doğusundaki hükümet bunu yaparken, Trablus’ta bulunan Tacura mahallesinde geçtiğimiz hafta sonu silahlı gruplar arasında çıkan, 9 kişinin ölümü, 16 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan şiddetli çatışmalara atıfta bulundu.
Öte yandan Ulusal İstikrar Hükümeti tarafından yapılan açıklamada, Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin Hammad’ın Mısır ziyareti sonrasında verdiği tepkiler karşısında duyulan şaşkınlık ifade edildi.
Söz konusu açıklamada ayrıca, “Mısırlı yetkililerin bizimle görüşüp, bir dizi ortak konuyu tartışarak iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesindeki destekleyici varlığı ve rolünü takdir ediyoruz” denildi.
Libyalı tarafları bir araya getirme çabaları
Libya Başkanlık Konseyi Danışmanı Saad Salama, konuya ilişkin Al-Araby Al-Jadeed gazetesine yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Bu ziyarete olumlu bir açıdan bakmak istersek, bunun Libya’nın doğusundaki hükümet güçlerini kucaklamaya ve Libyalı tarafları yeniden siyasi diyalog masasına oturtmak amacıyla Mısır’ın Türkiye ile ortaklaşa benimseyebileceği her türlü plana duyarlı hale getirmeye dayalı politikası çerçevesinde geldiğini söyleyebiliriz.”
Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı Dışişleri Bakanlığı da, söz konusu görüşmeden duyulan memnuniyetsizliği dile getirdi.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Mısır hükümetinin, uluslararası alanda tanınmayan paralel organları resmi olarak kabul ederek gerçekleştirdiği diplomatik eylem reddedildi.
Bu eyleme karşı hissedilen derin memnuniyetsizliğin vurgulandığı açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi;
“Bu adım gerçekçi bir etkisi olmasa da, ülkenin bölünme ve çatışma durumuna dönüşünü reddeden uluslararası tutumun birlikteliğinden bir kopuştur. Bu aynı zamanda Mısır, Araplar ve bölgenin Libya’nın birlik ve istikrarını destekleme ve onu kafa karışıklığı ve bölünme girişimlerinden koruma konusunda beklenen rolüyle de açıkça çelişiyor.”
Planlanmamış hamleler
Al-Araby Al-Jadeed gazetesinin edindiği bilgiye göre, Mısır Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin, Libya konusunda, özellikle Dibeybe’nin ABD yönetimi nezdinde sağlam bir pozisyona sahip olduğu göz önüne alındığında, yeni hamleler yapılmadan önce yeterince incelenmediğine dair bazı tahminleri var.
Zira Washington, Libya’nın doğusundaki güçlerin komutanı Halife Hafter’in aksine Dibeybe’yi güvenilir bir müttefik olarak görüyor.
Bakanlık yetkililerinin tahminlere göre ise ABD’nin desteği ışığında Dibeybe’nin karşılaştığı krizleri sona erdirme şansı çok yüksek.
Bu durum, Mısır’ın Libya’nın batısındaki çıkarlarını, özellikle de oradaki yeniden yapılanmadan pay aldıktan sonra yeni bir gerilemeyle karşı karşıya bırakıyor.
Mısır Başbakanı Madbuli ile Libya Ulusal İstikrar Hükümeti Başkanı Hammad Hammad arasındaki görüşme, Mısır İstihbarat Başkanı Tümgeneral Abbas Kamil’in 6 Ağustos’ta Libya’ya sürpriz ziyaret gerçekleştirerek, Hafter ile toplantı yapmasının ardından geldi.
Öte yandan Kamil, görüşmede Libya’nın güney sınırına ilişkin düzenlemelerle ilgili ABD’nin bir talebini iletti.
Mısır İstihbarat Başkanı, Libya’nın güney sınırlarının güvenliğini sağlamak, kontrol etmek ve terör unsurlarının Mali’den Libya’ya hareketini engellemek amacıyla Hafter’in komutası altındaki doğudaki kuvvetler ile batıdaki Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı güçlerden, güvenliği sağlamak amacıyla ortak askeri güçlerin oluşturulması konusunu da görüştü.
Ayrıca Mali, Nijer ve Burkina Faso’nun ortak tehlikelerle yüzleşmek için Sahel Devletleri Konfederasyonu’nu duyurmasının ardından, Mali’deki aşırılıkçı unsurların faaliyetleri ve çatışma operasyonları ışığında, Libya’ya hareket etme planları hakkında ABD’nin istihbarat bilgileri bulunuyor.
Öte yandan Kamil Hafter ile Batılı ülkeler ve ABD yönetiminin, Hafter’e bağlı güçlerin Libya’nın güneybatı bölgesindeki faaliyetlerine ilişkin endişelerini de görüştü.
Zira bu ülkeler, Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı güçlerin kontrolü altındaki bölgede Hafter’e bağlı güçlerin faaliyet göstermesinin, iki taraf arasındaki savaş atmosferini yeniden canlandıracağını ve 2020’de imzaladıkları ateşkes anlaşmasını sona erdireceğini düşünüyor.