Sudan’da Çatışan Taraflar Biden’ın Çağrısının Ardından Müzakere Masasına Oturur Mu?
ABD Başkanı Joe Biden, Sudan’da savaşan taraflara savaşı durdurmaları, barış müzakerelerini sürdürmeleri ve Sudan halkının acılarına son verilmesi için insani yardım girişini kolaylaştırmaları yönünde bir çağrıda bulundu.
Sudan’daki çatışmanın tarafları, Biden’ın bu çağrısına yanıt olarak, 18 Eylül’de ülkenin 17 aydan uzun süredir tanık olduğu yıkıcı savaşı sona erdirmek için müzakereleri yeniden başlatmaya hazır olduklarını ifade etti.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, barışçıl bir çözüme ulaşmak amacıyla tüm uluslararası ortaklarla çalışmaya hazır olduğunu ifade etti.
Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) de, barış müzakerelerine katılma konusundaki kararlılığını belirtti.
Sudan’da 15 Nisan 2023’te, Burhan liderliğindeki ordu ile Hamideti olarak bilinen Daklu liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri arasında savaş patlak verdi.
Hızlı Destek Kuvvetleri’nin nüfuzu azaldı
Sudanlı gazeteci ve siyasi analist Ammar el-Arki, Sudan ordusunun barış müzakerelerine yönelik tutumunun sabit olduğunu söyleyerek, “Ancak bu girişimlerin doğrudan Hızlı Destek Kuvvetleri’ne yardım eden ülkelerden gelmemesi gibi bazı koşulları var” dedi.
Hartum’da olan Arki, konuya ilişkin Fokus Plus’a yaptığı açıklamada ayrıca şunları söyledi:
“Çarpıcı biçimde değişen şey, sahada savaşı kaybettiğini fark eden Hızlı Destek Kuvvetleri’nin tutumuydu. Dolayısıyla, artık bu krizden çıkmanın tek yolu olarak görülen müzakere çağrılarına daha duyarlı hale geldi.”
Orgeneral Burhan, geçtiğimiz Ağustos ayında, Sudan’ın başına gelen yıkımda önemli ortaklar olduğuna inandığı ülkelerin katılımını gerekçe göstererek, savaşa çözüm bulmayı amaçlayan Cenevre görüşmelerine katılmayı reddetti.
Konuya ilişkin görüş bildiren bir diğer uzman olan Sudanlı gazeteci Yaser Mahmud ise, “ABD Başkanı’nın niyeti, yaklaşan seçimlerden önce ABD’nin Sudan’daki nüfuzunu pekiştirme girişiminin yanı sıra Sudan ordusuna karşı gücünün yetmeyeceği ortaya çıkan Hızlı Destek Kuvvetleri için bir kurtarma operasyonudur” dedi.
Mahmud, ABD’nin Hızlı Destek Kuvvetleri’nin Faşir şehrinde yaptıklarının kabul edilemez olduğunu Biden aracılığıyla itiraf etmesinin ardından, Burhan’ın ABD’nin çağrısına yanıt verebileceğini söyledi.
Barışçıl bir çözüme hazır olma
Sivil Demokratik Güçler Koordinasyonu (Tekaddum) Sözcüsü Dr. Bakri el-Jak, ABD Başkanı Biden’ın Sudan’la ilgili açıklamasının, ABD’nin Sudan’da olup bitenlerle ilgilendiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.
Hızlı Destek Kuvvetleri’ni destekleyen siyasi kanat olarak görülen Tekaddum’un Sözcüsü Jak, Fokus Plus’a yaptığı açıklamaya şu ifadelerle devam etti:
“ABD’nin savaşı barışçıl bir çözümle sona erdirerek, Sudan’daki felaketi ele almak amacıyla dışişleri bakanları düzeyinde toplantılar düzenleme çabalarını takdir ediyoruz. ABD’yi derhal ateşkes sağlanması için tüm taraflara baskı uygulamaya çağırıyoruz.”
Jak, Burhan’a savaşın sona erdirilmesi yönündeki çağrılara verdiği yanıtın doğruluğunu kanıtlamak gibi büyük bir görev düştüğünü vurgulayarak şöyle devam etti:
“Burhan, söylediklerinin doğruluğunu kanıtlamak istiyorsa öncelikle kapsamlı bir çözüme ulaşmak için müzakere ilkesini kabul etmesi gerekiyor. Ardından koşulsuz ateşkesi kabul etmeli, sivillerin korunmasına ve insani yardıma öncelik vermeli. Aynı zamanda kaçak dövüşmeyi bırakmalı ve barışçıl müzakere edilmiş bir çözüm için referans olarak fiili otoritenin meşruiyetine bağlı kalma iddiasını bırakmalı.”
Analistlere göre Orgeneral Burhan, Tekaddum sözcüsünün istediğini yapacak gibi görünmüyor.
Çünkü Burhan, sıkı sıkı sarıldığı meşruiyetin, Sudan ordusu ve halkı tarafından kendisine bahşedilen gerçek meşruiyet olduğuna, gasp edilmiş veya bir isyan hareketinden kaynaklanmadığına inanıyor.
Burhan, Biden’ın çağrısına yanıt olarak yaptığı konuşmada, ABD Başkanı’nın ülkedeki çatışmalara ilişkin endişelerini dile getirmesini memnuniyetle karşıladı.
Biden’ın, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin Faşir şehrinde gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin açıklamalarını takdir eden Burhan ayrıca şunları ekledi:
“Hızlı Destek Kuvvetleri’nin Faşir şehrine yönelik sistematik saldırıları, bu suç milislerinin gerçekleştirdiği vahşetin yalnızca küçük bir kısmını yansıtıyor.”
Sudan halkının çıkarlarına hizmet edecek şekilde müzakereye tam hazır olduklarına işaret eden Burhan, “Amacımız sadece şiddeti sona erdirmek değil, bunu istikrarsızlığın temel nedenlerini ele alan ve tüm Sudanlılar arasında uzun vadeli birlik ve uzlaşmayı teşvik eden sürdürülebilir bir barışın temelini oluşturacak şekilde yapmaktır” diye konuştu.
Belirsiz bir gelecek
Afrika meseleleri üzerinde çalışan Sudanlı araştırmacı Muhammed Turshin ise, savaşın geleceği ve savaşan tarafların müzakere etme konusundaki gerçek isteğine ilişkin bir soruya pek de iyimser bir yanıt vermedi.
Fokus Plus’a açıklama yapan Turshin bu soruya “Bu savaşın özellikleri henüz belli değil, yıllarca devam edecek” diyerek yanıt verdi.
Araştırmacı, Sudan savaşının bir iç savaş olmaktan çıkıp, içerdeki sahnenin karmaşıklığının yanı sıra birçok uluslararası tarafın savaştığı ve savaşın devam etmesinin bunların çıkarlarına bağlı olan bir savaşa dönüştüğünü söyledi.
Turshin ayrıca, “Sudan Ordu Komutanı Burhan’ın, Hızlı Destek Kuvvetleri’ne askeri açıdan boyun eğdirme konusundaki ısrarı, bu güçlerin hayatta kalması için verilen uluslararası desteğin varlığı göz önüne alındığında, çatışmanın barışçıl yollarla çözülmesini zorlaştırıyor” dedi.
Bu savaşta Sudan ordusunun zaferinin mümkün olduğunu söyleyen Turshin açıklamasını şu ifadelerle noktaladı:
“Ancak zafer, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelmez, en azından ana şehirlerin kontrolü altından geri alınması ve kalanların da boyunduruk altına alınması anlamına gelir. Bu, Burhan’ın Çin, Rusya ve diğer bazı bölgesel güçler gibi uluslararası ortaklarının desteğine bağlıdır.”
Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki savaşta 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Yaklaşık 10 milyon kişi ise yerinden edilerek mülteci oldu.
Sudan’daki iç savaşın bitirilmesi ve insani yardım erişiminin genişletilmesi için ABD’nin davetiyle İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen müzakereler 14 Ağustos’ta başladı.
Görüşmeler ateşkes konusunda anlaşma sağlanamadan sona erse de, savaşan iki taraf daha sonra yaptıkları açıklamalarla insani yardıma iki ana koridor üzerinden güvenli ve engelsiz erişim sağlamayı taahhüt etti.