Trump’ın Zaferi, Ürdün’ün İsrail Topraklarının Genişlemesine İlişkin Korkularını Canlandırdı 

ABD eski Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilmesi ve Beyaz Saray’a dönüşü, Ürdün’ün İsrail topraklarının genişlemesi ve Filistinlilerin haklarının göz ardı edilmesi endişelerini derinleştiriyor.
Fokus+
Trump’ın Zaferi, Ürdün’ün İsrail Topraklarının Genişlemesine İlişkin Korkularını Canlandırdı 
8 Kasım 2024

ABD eski Başkanı Donald Trump’ın başkanlık seçimlerini kazanması ve 20 Ocak’ta Beyaz Saray’a geri dönecek olması, özellikle İsrail topraklarının genişletilmesinden bahsettiği açıklamalarından sonra Ürdün’ün kaygılarını yeniden canlandırdı.  

Buna ek olarak, İsrail’in Filistinlileri topraklarından sürmeye yönelik planlarını uygulamaya teşvik etme ve İsrail topraklarının genişletilmesine yönelik “yol haritasını” yeniden gündeme getirme ihtimali de akıllara geldi.  

Trump 15 Ağustos’ta New Jersey’de, başkanlık seçimlerinde kendisini desteklemek için ittifak oluşturan Yahudi gruplarla buluştuğu, antisemitizmle mücadeleye odaklanan bir etkinlik sırasında yaptığı konuşmada şunları söyledi;  

“Ortadoğu haritasına baktığınızda İsrail, bu dev kara kütlelerinin yanında küçücük bir noktadır. Bu yüzden şunu merak ettim: Daha fazlasını elde etmenin bir yolu var mı?”  

Trump İsrail’in genişlemesini destekliyor  

Başkan ister Demokrat, ister Cumhuriyetçi olsun, ABD’nin İsrail ile ilişkileri dış politikada bir öncelik olmaya devam ediyor.  

Başkanlığı döneminde ABD Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyan Trump, ayrıca İsrail’in bölgedeki varlığını güçlendiren bir dizi adım attı.  

Bu bağlamda, İsrail ile bazı Arap ülkeleri arasında imzalanan “İbrahim Anlaşmaları” ile ilişkilerin normalleştirilmesini destekledi.  

Ürdün Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi eski Başkanı Nidal Taani, Trump’ın yeniden seçilmesi ve bunun Ürdün üzerindeki etkisi konusunda Al-Araby Al-Jadeed gazetesine yaptığı açıklamada şunları söyledi;  

“Trump’ın başarısı ve Beyaz Saray’a dönüşü, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile olan ittifakını akla getiriyor.”    

Netanyahu’nun Filistinlilerin hakları ve Ürdün’ün çıkarlarını tehdit eden bazı Arap liderlerle de ittifakı olduğunun altını çizen Taani, şu ifadelerle açıklamasını sürdürdü;  

“Trump, İsrail topraklarının genişlemesini destekleyen, siyasi çözüm yerine ekonomik çözüme ulaşmaya çalışan ve bölgede İsrail hegemonyasını dayatmayı hedefleyen bir projenin sahibidir. Kudüs’ü işgal devletinin başkenti olarak tanıyan ve diğer pek çok ülkeyi bu yönde teşvik eden de odur.”  

Filistinlilerin haklarını yok sayan bir yol haritası  

Taani, özellikle Netanyahu hükümetine yönelik sınırsız desteği ve İsrail’in bölge üzerindeki hegemonyasını desteklediğini defalarca ilan ettiği için Trump’ın gelişiyle birlikte korkularının arttığını söyledi.  

Joe Biden başkanlığındaki Demokrat yönetimin ise, Trump gibi bölgede İsrail hegemonyasını desteklemediğini ekledi.  

Taani, Filistin halkı ve Arapların haklarını gözardı eden yeni bir “yol haritası” önerisine geri dönülmesinden duyduğu korkuyu da dile getirdi.   

Ayrıca, gerçek bir siyasi çözüm bulmaktan uzak ekonomik önerilerle bölge halkları ve onların güvenliği, özellikle de Filistin halkının bağımsız bir devlete sahip olma hakkını yok sayarak yeni ABD yönetimini destekleyen bölge ülkelerine karşı da uyardı.  

Konuya ilişkin görüş bildiren Ürdünlü stratejik araştırmacı Amer Sabaileh ise, “Ürdün tarihsel olarak belirli bir yönetimin değil, ABD devletinin müttefiki olduğu için bölgede olup biten her şeyle başa çıkabilmelidir. Bugün de olup biten her şeye uyum sağlayabilmeli ve çözüm üretmeye çalışmalıdır” ifadelerini kullandı.  

Sabaileh konuya ilişkin Al-Araby Al-Jadeed gazetesine yaptığı açıklamada, “ABD’deki değişim riskleri abartılmamalıdır. Ürdün, ister Demokrat, ister Cumhuriyetçi bir yönetim olsun, kim iş başında olursa olsun bu konulardaki rolünü bulmalıdır” diye ekledi.  

İsrail’in oldubittiyi dayatmak için gerilimi tırmandırması  

Yerinden etme ve İsrail topraklarını genişletmeye ilişkin endişelerin gerçek olduğuna vurgu yapan Sabaileh, “Ürdün pratik çözümler sunmaya çalışmalı ve bunları yeni ABD başkanının önüne koymalıdır. Çözümlerin Ürdün’e empoze edilebileceğini ise düşünmüyorum” dedi.  

Yeni başkan Beyaz Saray’a gelmeden önce İsrail’in önümüzdeki iki ay içinde bölgedeki savaşı tırmandırmasını bekleyen Sabaileh açıklamasını şöyle sürdürdü;  

“İsrail önümüzdeki iki aya yönelik planlarını, ABD başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçilerin kazanacağına dair inancıyla oluşturdu. Seçim gecesi Savunma Bakanı Yoav Galant’ın görevden alınması ve yerine Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın getirilmesi bunun bir teyididir. Bu da, Trump yönetimi Beyaz Saray’a gelene kadar İsrail’in gerilimi tırmandıracağı anlamına geliyor.”  

Diğer yandan, Ürdün Kralı 2. Abdullah, çarşamba günü Donald Trump’ı başkanlık seçimlerindeki zaferinden dolayı kutladı.  

Ürdün Kralı sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Ürdün’ün ABD ile uzun süredir devam eden ortaklığını, herkes için bölgesel ve küresel barış ile istikrarın hizmetinde güçlendirmek için sizinle tekrar çalışmaktan mutluluk duyuyorum” diye yazdı.