Eski Mısırlılar yeraltı suyunun tatlı su kaynağı olduğunu düşünüyorlardı. Bu tatlı suların bir kısmı, doğal kaynaklardan ve pınarlardan bir kısmı ise kuyuların kazılması suretiyle yapay yollardan elde ediliyordu. Bu yüzden eski Mısırlılar için özellikle doğal yoldan suya ulaşmanın zor olduğu yerlerde bu kuyular önemliydi.
Eski Mısırlılarda içme ve ihtiyaç suları, temelde yer altından elde edilen kuyu sularına dayanıyordu. Kuyular yalnızca Firavunlar zamanında değil, günümüzde de hala kullanılıyor.
Öte yandan, Firavun kuyuları tarihi ve kültürel mirası ile öne çıkıyor.
Firavunların neden kuyulara ihtiyacı vardı?
Antik kuyular, şehirlere ve köylere ihtiyaç duydukları suyun sağlanmasına katkıda bulundu. Kuyular genellikle Nil yatağına uzak mesafelerde kurulan şehirlerin inşasında kullanılıyordu. Mısırlılar, özellikle inşaat işlerindeki su ihtiyaçlarını bu kuyulardan karşılıyordu.
Ayrıca, kuyular tarım arazilerinin sulanmasına ve ekili alanların genişletilmesine destek olduğu gibi, ticari kervanların Mısır'a gidiş-dönüş yolculuklarında, özellikle çöllerde, ihtiyaç duyulan suyun temin edilmesini sağlıyordu.
Kuyulardan sorumlu kimdir?
Eski Mısırlılarda kuyuların ekonomik değeri göz önüne alındığında, su kaynaklarının yönetimi ve dağıtımı merkezi hükümet tarafından denetleniyordu.
Her ne kadar Firavun kuyuları suya erişim için kullanılsa da, Firavunlar dönemi Mısır'ındaki tek su kaynağı kuyular değildi. Nil, en önemli kaynaklardan biriydi ve medeniyetin gelişmesinde Nil nehrinin rolü büyüktü.
Mezar kuyuları nedir?
Eski Mısır'daki bazı hususi mezarlıklara Firavun kuyuları da deniliyordu. Ancak, bunlar su için tahsis edilmiş kuyulardan farklıydı. Firavun Mısır'ında ölüyü gömmek için birçok farklı yöntem yaygındı. Bu yöntemlerden biri de, bir kuyudan girilen ve ölünün gömülmesinden sonra molozlarla kapatılan “mastaba”lardı.
Cenaze için ayrılan Firavun kuyularının derinliği bazen çok büyük oluyordu. Derinlik bazı mezarlarda 28 metreye ulaşıyordu ki, bu da yaklaşık 9 kattan oluşan bir binanın yüksekliğine denkti. Bu kuyular şekilleri bakımından su kuyularından oldukça farklıydı. Bazıları daire şeklindeki su kuyuları gibi değil, kare şeklindeydi.