Her İsrail-Filistin savaşıyla birlikte resmi açıklamalarda ve bildirilerde tekrar edilen "iki devletli çözüm" ifadesi genellikle barışın bir yolu olarak sunulur. Peki, iki devletli çözüm nedir?
İki devletli çözüm fikri, Ürdün Nehri ile Akdeniz arası demek olan tarihi Filistin topraklarını İsrail ve Filistin olmak üzere iki devlete bölmeyi amaçlar. Fikir temelde, kaldırılması gereken yerleşim yerlerinin bir tazminatı olarak İsrail ile Filistin arasında toprak alışverişi yapılmak suretiyle Gazze ve Batı Şeria’nın büyük bir kısmında Filistin Devleti kurulmasına dayanır.
Öte yandan iki devletli çözümü destekleyenler, Filistin sınırlarının, İsrail'in Altı Gün Savaşları ile Filistin topraklarını ilhak etmeden önce var olan sınırlara benzer olması için baskı yapıyor.
Filistin Kurtuluş Örgütü’nün, Oslo Anlaşması'nı takiben 1993 yılında bu çözümü uygulamak için bir plan üzerinde anlaştığını ve bunun da Filistin Ulusal Yönetimi'nin kurulmasına yol açtığını burada söylemekte fayda var. Ayrıca Mısır, Ürdün Krallığı ile iki devletli çözümü destekleyen önemli Arap ülkelerindendir.
Hamas başta olmak üzere Filistin'deki direniş hareketleri ise iki devletli çözümü reddediyor.Ancak liderlerinin bazı açıklamaları, İşgalci İsrail’i tanımamak kaydıyla bu çözümü onayladıklarını gösteriyor. Direnişe devam edeceklerini ve Filistin topraklarının bir karışını bile işgale bırakmayacaklarını öne sürüyorlar.
7 Ekim 2023'te İsrail’in kontrolündeki topraklara saldırıyı başlatanın Hamas olması dikkat çekicidir. İki taraf arasında uzun yıllardır yaşanan en büyük savaş olup, İsrail yerleşimlerinin Filistin topraklarına yayılması nedeniyle gerçekleştirildi.
İsrail'in iki devletli çözüme yaklaşımı
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin devletinin kurulma fikrine karşı en sert muhaliflerden biridir ve İsrail tarihindeki en radikal hükümeti yönetmektedir.
Öte yandan, İsrail’de bu çatışmayı bitirmek için iki devletli çözümü destekleyen bir akım da vardır. Onların düşüncelerine göre ise taksim yapıldıktan sonra iki devletin de başkenti Kudüs olacaktır.
Dikkat edilmelidir ki, Aksa Fırtınası savaşının başlamasından haftalar önce Netanyahu Birleşmiş Milletler kürsüsünden iki devletli çözüm fikrinin artık geçmişte kaldığını ve İsrail'in Arap ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirmenin gerekliliğini duyurdu. Ancak Aksa Tufanı, İsrail'in ilerlemesine ket vurup normalleşme sürecini durduran bir faktör oldu.