Kudüs'te Osmanlı Belgeleri: Osmanlı Arşivleri Filistin’i Aydınlatıyor

İsrail’in işgal politikalarına karşı Filistinlilerin, Osmanlı arşivlerinden elde ettikleri belgeler, mülkiyet haklarını kanıtlamak adına büyük önem taşıyor. Bu belgeler, Filistin topraklarının Osmanlı dönemindeki tarihi ve kültürel mirasını da gözler önüne seriyor.
Fokus+
Kudüs'te Osmanlı Belgeleri
7 Şubat 2024

Kudüs'ün Şeyh Cerrah mahallesinde ikamet eden Muna Hamad, bir gün evinden çıkarken, evinin avlusuna yakın bir yerde İbranice konuşan mühendis ve haritacıların bulunduğu bir grup fark etti. Bu grup, bölgenin fotoğraflarını çekerken, öte yandan binaların isimlerini ve kapı numaralarını kayıt altına alıyordu. 

Muna, kısa sürede bu kişilerin İsrail Tapu ve Mülkiyet Kayıtları Dairesi'nden görevli memurlar olduğunu anladı. Bu grup, bölgenin arazi ve mülklerini saymak, sınırlarını çizmek ve sınıflandırmakla görevlendirilmişti. Alınan bu yeni karar, bölgedeki mülkiyet ve tapu haklarını resmiyete kavuşturma iddiasında olsa da aslında işgal sürecinin bir parçası olarak görülüyordu.  

Bu olay, Muna Hamad için sadece işlerini yürüten bir grup memur olmanın ötesinde, onun mülkiyetini ve gayrimenkul haklarını tehdit eden daha büyük bir sorunu ifade ediyordu. İsrailli grubun yürüttüğü faaliyetler, Muna'nın kökeni ve kimliği açısından ciddi bir tehdit olarak algılanıyordu. Muna, "Köklerimin olduğu, büyüdüğüm bu toprakların tehdit altında olduğunu hissediyorum" şeklinde duygularını ifade ediyor. 

Öte yandan, 80 yaşındaki Mehmed Maksudoğlu, İstanbul'un hareketli sokaklarında, Osmanlı arşivindeki görevine doğru yürüyerek kalabalığın arasına karışıyor. Arşiv Müdürü, Maksudoğlu'na yıllardır araştırma ekibiyle incelediği belgelerin elektronik kopyalarının Filistin'e gönderileceğini bildirdi. Bu önemli belgeler, 1516'dan 1917'ye kadar olan dönemi kapsıyor ve Osmanlı İmparatorluğu zamanında Filistin topraklarına ait 36,000 sayfa üzerindeki 288 kaydı içeriyor. Bu arşiv, Filistin topraklarının Osmanlı dönemindeki kayıtlarını barındırıyor. 

Yerleşim politikası değişikliği 

Aralık 2022'de İsrail hükümetinin parlamentodan güvenoyu almasının ardından, Başbakan Benjamin Netanyahu, Batı Şeria'daki İsrailli yerleşimlerin güçlendirilmesi yönünde açık bir politika izlediklerini duyurdu. Filistin Kurtuluş Örgütü'ne bağlı Ayrım Duvarı ve Yerleşime Karşı Direniş Komitesi'nin topladığı veriler, Batı Şeria ve işgal altındaki Kudüs'te, İsrail yerleşimlerinin hızla arttığını gösteriyor. 2023 başı itibarıyla, bu yerleşimlerdeki nüfusun 726,427 kişiye ulaştığı ve bu nüfusun 176 yerleşim merkezine, 186 ruhsatsız yapıya ve 86 tarımsal alana yayıldığı belirtiliyor.  

Osmanlı belgeleri: Filistin’in hukuki dayanağı 

Misak Vakfı'nın Osmanlı Belgeleri Sorumlusu Murad Ebu Subh, İsrail işgali ve politikalarının yıllar boyunca Filistin nüfusunu etkilemesi ve göçe zorlaması üzerine Filistin arşivinin karşı karşıya kaldığı zorlukları vurguladı. İsrail'in Filistin topraklarına yönelik "kayıp mülkiyet" iddiasıyla mülkiyet haklarına müdahale etmeye çalıştığını belirtti.  

Ebu Subh, 1917'den önceki dönemlere ait Osmanlı arşiv belgelerinin, Filistin'deki arazi ve mülk sahipliğinin kanıtı olarak büyük önem taşıdığını ifade etti. Gizli tutulan bu belgelerin, Filistin otoriteleri ve Ayrım Duvarı ve Direniş Komitesi gibi yetkili kurumlarla koordinasyon sonrasında paylaşıldığını açıkladı. Ebu Subh, bu belgelerin Osmanlıca olduğunu ve Filistinli uzmanlar tarafından tercüme edilmesi gerektiğini de ekledi. 

Osmanlı belgeleri ile İsrail mahkemelerinde adalet arayışı  

Filistinli aileler, İsrail mahkemelerinde mülklerine el konulmasına karşı mücadelelerinde Osmanlı belgelerini mülkiyet haklarını kanıtlamak amacıyla kullanmayı başardılar. Mart 2022'de, İsrail Yüksek Mahkemesi, Yafa şehrinde yaşayan ve sınır dışı edilmek üzere olan dört Filistinli ailenin -El-Cauni, El-Kasım, El-Kürd ve İskafi- mülkiyet haklarını tanıdı. Bu aileler, toprak mülkiyetinin ayrıntılarını düzenlemek ve kaydetmek için ayrı bir süreçten geçtiler.  

Kudüs’ün işgal altındaki Şeyh Cerrah mahallesindeki evlerinden çıkarılmalarının iptal edilmesi, yüksek mahkeme kararının büyük önemini gösteriyor. Dört ailenin avukatları, Osmanlı arşiv belgelerinin ve Şer’i mahkeme kayıtlarının bu karara büyük katkı sağladığını belirtti. Şeyh Cerrah Mahallesi sakinlerinin avukatı Sami Erşid de mülkiyetlerin korunmasında Osmanlı arşivi ve Şer'i mahkeme kayıtlarının kritik bir rol oynadığını vurguladı.