Arap Mimarisinin Öncüleri

Çeşitli ülkelerde tasarladıkları yapılarla geniş bir üne kavuşan ve çoğu zaman Arap kültürünün ruhunu bu eserlerle ifade eden Arap mimarları ve dünya çapında nam salmış yapılarını sizin için derledik.
F_IKON
Arap Mimarisinin Öncüleri
7 Mart 2024

Arap kültürü, dünyanın dört bir yanındaki mimari tasarımlar dünyasında etkili bir yer edindi. Arap mimarlar bu kültürden ilham alırken, yapıları çevreleyen doğa ile bütünleştirerek farklı ve benzersiz tasarımlar yarattı.

Mimarlık ve tasarım dünyasına damgasını vurmuş, isimleri yenilik ve inovasyonla anılan önde gelen Arap mimarları sizin için derledik.  

 

Hassan Fathy  

Daha çok Yoksulların Mühendisi olarak bilinen Mısırlı mimar, Nübye mimari tasarımı ve yerel yapı malzemelerini kullanan kırsal çevre mimarisinin en önde gelen isimlerinden biriydi.   

1945-1948 yılları arasında Luksor yakınlarında inşa ettiği Yeni Kurna (New Gourna) kentindeki çarpıcı çalışması, sürdürülebilirliği çağdaş kolektif tasarımla birleştirmesiyle öne çıkıyor. Daha güncel projesi Baris ise daha önce çorak olan binlerce hektarlık araziyi sulayabilecek büyük bir su kuyusunun yeni keşfinin ardından 250 çiftçi ailesine ev sahipliği yapmak üzere Mısır’ın merkezinde inşa edilmişti.  

Hassan Fathy, Mısır’da ve ABD, Filistin ve Irak gibi yurtdışında birçok projeyi yönetti ve birçok ülkede danışmanlık görevlerinde bulundu.  

Chicago Üniversitesi tarafından yayımlanan ve 22 dile çevrilen Yoksullar için Mimarlık (Architecture for the Poor) da dahil olmak üzere mimarlık üzerine birçok kitabın yazarı olan Fathy, çevresel mimarinin dünyadaki en önde gelen isimlerinden biri olarak uluslararası üne kavuşmuştu. Fathy, Ağa Han Mimarlık Ödülü (İsviçre) ve Louis Sullivan Mimarlık Ödülü (ABD) de dahil olmak üzere mimarlık alanında çok sayıda ödül aldı.  

 

Rasem Badran  

Filistin kökenli Ürdünlü mimar, 1960’lı yılların sonunda Almanya’da mimarlık alanında lisans derecesi aldı.  

Badran’ın yapıları, çağdaş modernite ile tarihsel miras, kültür ve gelenekler arasındaki diyalogun ifadesi olarak nitelendiriliyor. 70’li yılların sonundan bu yana kimlik ve yenilenme meselesini gündeme getirmek için bir çerçeve olarak tarihsel mirası benimsemeye çalıştı. Entelektüel tezleri, çeşitli projeleri aracılığıyla Arap-İslam mimarisi çerçevesinde özgünlük ve modernite sorununu ele almak için aralıksız bir arayışı yansıttı.  

Ayrıca fütüristik tasarımlarıyla ünlüdür ve kurduğu düşünce ekolüyle çağdaş Arap mimarisinin bayraklarından ve çağdaş Arap mimari düşüncesinin Arap dünyasında ve uluslararası alanda en tanınmış öncülerinden biri olarak kabul ediliyor.  

Eserleri, Ürdün İrbid’deki Yarmouk Üniversitesi Kütüphanesi de dahil olmak üzere Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün gibi birçok Arap ülkesine yayıldı. Rasim Badran, Ağa Han İslam Mimarisi Ödülü de dahil olmak üzere dünya çapında çok sayıda ödül aldı. Amman-Ürdün’de kurduğu Dar Al Omran mimarlık firması Arap dünyasının çeşitli şehirlerine faaliyet gösteriyor. 

 

Basil Al Bayati  

Hayatını Avrupa’da geçiren ve yaklaşık 50 yıllık bir kariyere sahip olan Iraklı mimar Basil Al Bayati, 100 Years of Architectural Drawing adlı kitabında Neil Bingham tarafından “Doğu ile Batı’nın buluştuğu bir mimar” olarak tanımlanıyor.  

Al Bayati, tasarımda metafor ve mecaza dayanan figüratif mimari tasarımın öncülerinden biri kabul ediliyor. Mimaride “ölçülülük mekanizması” adı verilen yeni bir mekanizma icat etmiş, bunu tasarım sürecinde şekil ve yöntem üretmek için eserlerinin çoğunda kullanmıştı. Tasarımlarının birçoğu bitkiler, yılanlar veya salyangozlar gibi doğa unsurlarından esinlenmişti.  

Suudi Arabistan’daki Diriyah Kültür Merkezi, Riyad’daki Nakheel Camii ve Budapeşte’deki Gül Baba Türbesi de dahil olmak üzere Arap ülkelerinde ve dünya çapında pek çok yapı tasarladı. Al Bayati, İspanya’nın Malaga kentinde Uluslararası Metaforik Mimarlık Okulu’nu kurmuştur.  

Mimari çalışmalarının yanı sıra metal işleme, kakma, cam, seramik ve taş işçiliği gibi farklı teknikler kullanarak mobilya ve ev sanatı tasarımları yapan Al Bayati; mimariye odaklanan, kurgu ve otobiyografi de içeren 9 kitap yazdı.  

 

Zaha Hadid   

Zaha Hadid, dünyanın en ünlü mimarlarından biri ve 2004 yılında Pritzker Mimarlık Ödülü’nü alan ilk kadın Iraklı mimar. Mimarlık alanındaki hizmetlerinden dolayı Kraliçe II. Elizabeth tarafından Britanya İmparatorluğu Nişanı’nın Kadın Komutan unvanı ile ödüllendirildi.  

Modernite ile tanımlanan tasarımları tüm dünyaya yayıldı. Hadid, mimari kavislerin kraliçesi olarak tanımlandı ve mimariyi kısıtlamalarından kurtararak ona yeni, daha akıcı bir kişilik kazandırdığı söylendi.  

Zaha Hadid’in tüm çalışmaları, yapısöküm ya da dekonstrüksiyon olarak bilinen ve düzensiz mühendislik yapıları içeren yöntemiyle benzersizdi. Tasarımlarında büyük çekme-basma yüklerine dayanım kabiliyeti nedeniyle demir kullandığı biliniyor. Bu da serbest ve cesur şekiller uygulamasına yardımcı oldu.  

Dünyadaki mimarlık anlayışının değişmesinde önemli bir rol oynadı. Almanya’daki Strasbourg tren istasyonu ve Azerbaycan’daki Haydar Aliyev Kültür Merkezi gibi, sanki başka bir gezegenin fantezi dünyasına aitmiş gibi üst düzey ve benzersiz binalardan oluşan bir dünyanın yaratılmasına katkıda bulundu.  

 

Bernard Khoury

Lübnanlı mimarın deneysel ve çağdaş tarzı, Ermenistan’daki Tumo Park’tan İtalya’daki Santa Cesarea’ya kadar dünyanın dört bir yanında tasarladığı yapılarda kendini gösteriyor.  

Eski ve terk edilmiş yerlere yeni binalar tasarlamasıyla tanınan Khoury’nin bu karakteri, İsrail’in yıkıcı savaşından sonra Lübnan’da birçok bina tasarlamasına yardımcı oldu.  

Bernard Khoury’nin ünü 1998’deki ilk müzik kulübü projesi ve ardından gelen Chtaura’daki BLC Bank binası gibi modern tasarımlarıyla başladı. İlk uluslararası projesi ise 2001 yılında Berlin’de endüstriyel bir binanın kültür merkezine dönüştürülmesiydi.