Araplar ile Türklerin Ortak Aşkı: Atlar
Güzellikleriyle öne çıkan atlar, tüm kültürlerde üstün ve ayrıcalıklı bir konum edindi. Hem Arapların hem de Türklerin yaşamında önemli bir rol oynadı. Her işlerini atlarla görüyor, at üstünde yollara düşüyor, seferlere ve fetihlere çıkıyorlardı.
Atlara verdikleri bu büyük değerden ötürü, Araplar da Türkler de atlar için şiirler kaleme aldılar; atın onurlu ve asil duruşunu övgüyle andılar, ne kadar önem verdiklerini vurguladılar, ne denli güzel, güçlü ve süratli olduğunu anlattılar.
Araplar ve Türkler için atların konumu
Araplar ve Türkler için öteden beri atların konumu aşikardır. At yetiştiriciliğine, seyisliğe ve özenli bakımına hep ilgi gösterdiler. Hakkında hikayeler anlattılar, kehanetlerde bulundular.
Türkler atların rüzgârdan yaratıldığına, gücünü ve koşma yeteneğini rüzgârdan aldığına, kimileri de dağdan indiğine veya denizden çıktığına inanıyorlardı. Bazıları ise atın bulunduğu yere şeytanın giremeyeceği inancındaydı. Türkler, atları insanın en yakın dostu olarak görüyor, öldüğünde üzülüyor, kendilerine mutluluk veren bir hayvan olduğunu düşünüyorlardı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yıllar önce açılışına katıldığı Hippoterapi Merkezi’nde yaptığı konuşmada asil Arap atının değerine vurgu yaparak, atın Türk kültüründe çok önemli bir yere sahip olduğunu, bunun Oğuz Türkleri arasında en ünlü destanlardan biri kabul edilen Dede Korkut Destanı’nda da görülebileceğini, atın medeniyet inşa etmenin araçlarından biri olduğunu, atlarla birlikte yaşayan, onlarla haşır neşir olan ve bütünleşen bir toplumun büyüme, ilerleme ve gelişme aşamasına girdiğini ifade ediyordu.
Binicilik sektöründe dünyada dokuzuncu, Avrupa’da ise dördüncü sırada yer alan Türkiye, Kayseri’deki Erciyes Dağı’nın eteklerinde yabani atlar için bir doğa koruma alanına sahip.
Araplar için de atlar, Arap Yarımadası’nın kalbinden kuzeyde Şam, Irak, Türk, Mısır, Pers ve güneyde Yemen topraklarına yaptıkları uzun yolculuklarda can yoldaşıydı. Fakat Arapların atlara olan bağlılığı, yalnızca bir ulaşım veya seferde savaş aracı ya da bir güç ve zenginlik tezahürü olmaktan ziyade atların fıtratındaki güç, kuvvet ve şereften ötürüydü. Araplar, çocuklarını ve ailelerini onurlandırmak için atlarla ilgileniyorlardı. Atlar hakkında eşsiz eserler yazmış; isimler, sıfatlar ve soylar belirlemişlerdi.
Araplar atlarına “Ziyad”, “Zübeyr”, “Seyyid” gibi Arapça insan isimleri veriyorlardı. Bu isimleri atların mizacına ve özelliklerine göre belirliyorlardı. Örneğin “Muzahim” adı hırçın ve inatçı kelimesinden gelirken “Ya’bûb” adı hızlı atı ifade ediyordu. Siyah ata ise “Ethem” diyorlardı. Sözlüklerde ve şiirlerde yer alan bunlara benzer birçok isimle birlikte İbnu’l-Ârabî Arap atlarına verilmiş 200’den fazla isim saymıştı.
Günümüzde Arap ülkeleri, atlar için en güzel Arap atları yarışması ve en iyi Arap atları yarışması gibi birçok yarışma ve şampiyona düzenliyor.
Arap ve Türk edebiyatında atlar
Atların önemi Arap ve Türk edebiyatlarında da görülebilir. Arap ve Türk şairler atları anlatan mısralar kaleme almışlardı. Atları anlatan ünlü Arap şairlerinden biri olan el-Ahtal atlar için şiirler yazarak atların gücüne, güzelliğine ve asaletini vurguluyor ve şöyle diyordu:
İnsanlar atı kaybettiğinde,
Biz bulur bağlar, çocuklarla paylaşırız.
Kışa girince onları yiyecekle besler,
Burkalar ve semerlerle örteriz.
Maşrik halkı da meclislerde ve münasebetlerde atlarıyla övünür, gururlanırlardı. Şair Alkame şöyle der:
Sürdüm atımı mahallenin önüne,
Mahallenin malum bir soyu onunla yolunu bulur
Ne dizinde ne dirseğinde kusur var
Ne de zedelenmiş toynakları var
Türkler de şiirlerinde atlara değinirler. Şair Sezai Karakoç şöyle der:
Biz yangında koşuyu kaybeden atlarız,
Biz kirli ve temiz çamaşırları
Aynı zaman aynı minval üzere katlarız,
Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız
Türk şair İsmet Özel ise şu mısraları yazar:
Benim hayranlığımdan inlerdi şehir
ben atlara ve uzaklar hayrandım
kendi ehramlarını bile tanımayan kadınlar
ansızın patlak verirdi baharda.
Dudaklarımda çürükler vardı
dağ çiçeklerinden ötürü.
Irmaklara salardım kendimi
ruhumda kaynar adımlarla gezinen dünya
bana hain sevgilimdi
En popüler at türleri
Çok sayıda at ve midilli türü mevcuttur. Dünya çapında 350’den fazla kendine özgü ayırt edici özellikleri bulunan tür ve ırk bulunuyor. İşte bunlardan bazıları:
- Arap atı (Arabian Horse)
Özellikle Arap Yarımadası bölgesinde Arap mirasının ve kimliğinin bir parçası olan ve dünyanın en eski at ırklarından biri olan Arap atları, parlak gözleri, 145-160 cm arasında değişen uzunlukları, çok yumuşak ve parlak tüyleri gibi ayırt edici özellikleriyle bilinir. Zekasının yanı sıra çabuk öğrenen ve yüksek morale sahip olan Arap atları, hız ve dayanıklılık yarışlarına katılan en iyi at cinslerinden biri olarak bilinir. Ayrıca güçlü iradeleri nedeniyle hastalıklardan hızla iyileşme yeteneklerine sahiptir.
- Safkan at (Thoroughbred Horse)
Dünyanın en ünlü yarış atı türlerinden biri olan safkan atlar İngiltere kökenlidir. Bu tür özellikle Kuzey Amerika’da yarış atı olarak nam saldı. Sıcakkanlı at cinslerinden biridir ve akranlarından farklı bir fiziksel yapıya sahiptir. Çevikliği, yüksek hızı, canlılığı ve dayanıklılığı ile bilinir. İnce gövdesi, düz ve uzun kasları ile öne çıkar. Uzunluğu 60 ila 68 inç arasında, ağırlığı 450 ila 550 kg arasında değişir. Sportif etkinlikler, engelli atlama ve avcılık için popüler bir seçimdir.
- Amerikan atı (American Horse)
Amerikan atı, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en çok tercih edilen türdür. Kısa yarışlarda, genellikle çeyrek mil yarışlarında yaygındır ve kısa mesafeleri çok yüksek bir hızda kat ettiği için hızlı koşan bir attır. Nazik yapısı, hızı, çevikliği ve atletik vücudu ile öne çıkar. Uzunluğu 56 ila 64 inç arasında, ağırlığı 430 ila 545 kg arasında değişir. Dünyanın en iri atlarından biridir.
- Endülüs atı (Andalusian Horse)
Kökeni güney İspanya’ya uzanan sıcakkanlı bir at türüdür. Zeki, hızlı ve kolay eğitilebilir özelliklere sahiptir. Deneyimli jokeyler tarafından binilmeye uygundur. Endamlı ve enerjik olmasıyla öne çıkar. Bu at türü İspanyol sinemasıyla tanındı. Engelli atlama, gösteri, eğlence, sportif etkinlikler ve kısa mesafe koşularında kullanım için idealdir.