Son Osmanlı Afrikası’nda Mısırlı Bir Münevver: Duse Muhammed Ali

Dr. Halim Gençoğlu, pan-Afrikanizm ve anti-sömürgecilik tarihinde önemli bir yere sahip olan Mısırlı Duse Muhammed Ali’nin hikayesini Fokus+ için kaleme aldı.
Halim Gençoğlu
Son Osmanlı Afrikası’nda Mısırlı Bir Münevver Duse Muhammed Ali 
27 Eylül 2024

"Afrika’dan bahsediyorum, altından bir sefahatten." - William Shakespeare, Henry IV Act Othello (2.3.153–54)

Duse Muhammed Ali, son Osmanlı devri ve erken Britanya kolonyal dönemlerinde Mısır'da milliyetçi hareketlerdeki rolü ve sömürgecilik karşıtı çabalarıyla tanınan bir figürdür. İngiliz işgaline karşı çeşitli siyasi ve devrimci faaliyetlere katıldı. Bu dönem, büyük ölçüde huzursuzluk ve milliyetçi grupların müstemlekeci yönetim karşıtı hareketleriyle karakterize edilmiştir. Duse Muhammed Ali’nin spesifik katkıları tam olarak belgelenmiş olmasa da çabaları Mısır’ın egemenlik mücadelesinin bir parçası olarak fevkalade önemlidir. Milliyetçi hareketlere yaptığı katkılar, Mısır’ın bağımsızlık mücadelesinin zeminini hazırlayan unsurlardan biri olmuştu. Onun faaliyetlerinden bahsetmeden önce Duse Muhammed döneminde Mısır’daki genel siyasi yapıya biraz değinmek gerekir. 

Son Osmanlı Mısırı'nda siyasi hayat 

19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu zayıflarken Mısır üzerindeki kontrolü giderek daha çok şekilsel bir hale gelmişti. Pratikte Mısır, özellikle de Kavalalı Mehmet Ali Paşa hanedanı idaresinde, giderek daha fazla bir özerklik kazanmıştı. 

 

Mehmet Ali Paşa Osmanlı ordusunda bir Arnavut subay olarak Mısır'da 19. yüzyılın başında yarı bağımsız bir yönetim kurdu. Modernleşme çabalarıyla askeri, ekonomik ve idari sistemleri modernize etti. Ancak yönetimi merkeziyetçi bir yapı ve askeri genişleme odaklıydı. Bu dönemde geniş çaplı reformlar gerçekleştirildi. Mehmet Ali'nin politikaları arasında tarım reformları, sanayi projeleri ve eğitim reformları bulunuyordu. Bu değişiklikler Mısır toplumu üzerinde karmaşık etkiler yarattı. Bunların bazıları modernleşmeden yararlanırken, diğerleri artan vergiler ve zorunlu çalışma nedeniyle sıkıntı çekti. 

Osmanlı döneminin sonlarına doğru, Mısır iç çatışmalar ve huzursuzluklarla karşı karşıya kaldı. Yerel elitler ve çeşitli fraksiyonlar genellikle yöneticilerle çatıştı. Ayrıca, İngiliz siyasetinin de etkisiyle farklı dini ve etnik gruplar arasında da gerilimler artmaya başladı.

İngiliz işgaline Mısır’ın tepkisi

İşgalin arka planında esasında İngiliz müdahalesi bulunurken, kısmen Mehmet Ali’nin haleflerinin yenilgiye uğraması ve Osmanlı kontrolünün zayıflamasından da kaynaklanmıştı. 1869'da tamamlanan Süveyş Kanalı, İngiltere için kritik bir stratejik varlık haline gelmiş ve bu durum İngiltere’nin Mısır'ı kontrol etmek için ilgisini artırmıştı. İngiliz işgaline ilk tepkiler İngilizleri Osmanlı'nın zayıflamış yetkilerinden kurtuluş olarak addederken, diğerleri onları yeni bir sömürgeci olarak gördüler. 

İşgal, resmi olarak düzeni sağlamak ve İngiliz çıkarlarını korumak amacıyla gerekçelendirilmişti. Fakat zamanla ülkede İngiliz yönetimine karşı direniş arttı. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında, Mısır milliyetçiliği ve anti-kolonyal duygular yükseldi. Ahmed Urabi gibi figürler, 1882'de önemli bir milliyetçi isyanı yönetti. Bu isyan, yabancı etkileşimi sona erdirmeyi ve daha özerk bir yönetimi restore etmeyi amaçlıyordu. İsyan bastırıldı ancak gelecekteki milliyetçi hareketler için bir temel oluşturdu.

İngiliz işgali, Mısır’da önemli siyasi ve sosyal değişikliklere yol açtı. İngiliz yönetimi, ekonomiyi stabilize etmek ve kontrolü sürdürmek için göstermelik reformlar gerçekleştirdi ancak bunlar sıklıkla Mısır halkının ihtiyaçlarını veya beklentilerini karşılamadı. Zamanla, Vefd Partisi ve diğer çeşitli gruplar daha fazla özerklik ve bağımsızlık için baskı yaptı. Tam bu tarihlerde Duse Muhammed Ali gibi bazı yerli şahsiyetler toplum içerisindeki faaliyetleri ile farklı bir şekilde sivrildiler.

Gazetesiyle dünyayı sallayan Mısırlı bir entelektüel: Dusé Mohamed Ali Efendi

Dusé Muhammed Ali, 20’nci yüzyılın başlarında pan-Afrikanizm, gazetecilik ve tiyatro alanlarında ülkesine önemli katkılarda bulunan bir figürdü. Mısır'ın İskenderiye şehrinde Sudanlı bir baba ve Mısırlı bir anneden doğan Ali, hayatının büyük bir kısmını Britanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Batı Afrika'da geçirdi. Çok yönlü kariyeri, oyunculuk, yazarlık, gazetecilik ve siyasi aktivizmi kapsayarak, küresel Afrika diasporasında etkili bir lider haline geldi.

 

Ali, ilk olarak oyunculuk kariyerine yöneldi ve İngiliz tiyatro sahnesinde tanınmış bir isim haline geldi. İngiltere'de Shakespeare oyunlarında ve diğer popüler yapımlarda sahne aldı. Afrikalı bir soyun temsilcisi olarak Britanya’da yaşamış olması, onun siyasi bilincini etkileyerek, ırk, sömürgecilik ve Afrika kimliği gibi konuları araştırmasına yol açtı. 

Pan-Afrikanizm

Duse Ali'nin en kalıcı etkisi, gazetecilik ve siyasi aktivizm çalışmalarıyla geldi. 1912 yılında Londra'da, The African Times and Orient Review adlı gazeteyi kurdu. Bu gazete, İngilizce yayımlanan ve pan-Afrikanist fikirleri ile sömürge altındaki ulusların haklarını savunan ilk dergilerden biri oldu. 

Yayın, emperyalizm, ırk ilişkileri ve Afrika ile Asya’nın kendi kaderini tayin mücadelesi gibi konuları ele aldı. Gazete, anti-sömürgeci düşüncenin ve pan-Afrikanist aktivizmin kritik bir platformu haline geldi ve Marcus Garvey gibi geleceğin liderlerinin de katkı sunduğu bir dergi oldu. Ali'nin gazetecilik çalışmaları ve siyasi görüşleri, Afrika ve diasporadaki halkları birleştirme ve sömürgeci baskıya karşı mücadele etme amacındaki pan-Afrikanist hareketle örtüşüyordu. Hakikaten Pan-Afrikanist ideolojiyi teşvik etmede önemli bir rol oynadı ve Afrika ile Karayipler'deki bağımsızlık hareketlerinin temellerinin atılmasına yardımcı oldu. 

Marcus Garvey üzerindeki etkisi

Ali'nin belki de en dikkat çekici bağlantılarından biri, Jamaika doğumlu siyahi lider Marcus Garvey üzerindeki erken dönem etkisiydi. Ali'nin gazetesi, Garvey'in küresel Afrikalı birlik ve öz-yönetim vizyonunu şekillendirmişti.

20. yüzyılın başlarında Marcus Garvey, Duse Ali ile Afrika birliği düşüncesi etrafında kıtada toplumsal gelişmenin şekillenmesine yardımcı olan milliyetçi hareketleri etkilediler.

 

Londra'da tanışan Garvey ve Ali, Afrika milliyetçiliği ve diasporanın Afrika'nın kurtuluşundaki rolü hakkında fikir alışverişinde bulundular. 1920'lerde Ali, gazetecilik ve siyasi aktivizme devam ettiği Batı Afrika'ya taşındı. Nijerya siyasetinde aktif hale geldi ve ölümüne kadar pan-Afrikanizme olan bağlılığını sürdürdü. Gazetecilik, tiyatro ve pan-Afrikanist harekete yaptığı katkılar, gelecekteki Afrikalı ve diaspora entelektüellerine ve aktivistlerine ilham verdi.

Duse Ali’nin Afrikalıları birleştirme ve bağımsızlık mücadelelerini teşvik etme çabaları, II. Dünya Savaşı sonrası Afrika ve Karayipler’de ortaya çıkan bağımsızlık hareketlerine de entelektüel bir zemin hazırladı. Yazıları, halka hitapları ve aktivizmiyle Dusé Muhammed Ali, pan-Afrikanizm ve anti-sömürgecilik tarihinde önemli bir figür olarak kalmaya devam etmektedir.

Mısır’ın bağımsızlık mücadelesi

Mısır'ın son Osmanlı dönemi, modernleşme ve artan yerel özerklik girişimleriyle karakterize edilir. İngiliz işgali başlangıçta yine İngiliz çıkarları için bölgeyi istikrara kavuşturmayı amaçlasa da zamanla artan milliyetçi direnişle karşı karşıya kaldı. Bu sancılı süreç, modern Mısır milliyetçiliğinin ortaya çıkışına ve nihayetinde bağımsızlık mücadelesine zemin hazırladı. İşte bu dönemde Duse Muhammed Ali, Mısır’ın bağımsızlık mücadelesine önemli katkılarda bulunmuş ve bu mücadelenin şekillenmesinde rol oynamıştır. Onun faaliyetleri, Mısır’daki kolonyal yönetim karşıtı geniş direniş hareketinin bir parçası olarak tarihe geçmiştir.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.