7 Ekim’den Bugüne: İşgalin Panoraması

Dünya, 7 Ekim 2023 günü Filistinli direniş grubu Hamas’ın silahlı kanadı olan İzzeddin Kassam Tugayları’nın İsrail tarafında yaptığı sürpriz saldırıyla yeni bir sürece girdi. Aslında 50 yılı aşkın bir süredir devam eden işgal ve savaş, Kassam Tugayları’nın İsrail’i şoke eden baskınından sonra tüm dünyada daha fazla takip edilir hale geldi. Ancak 1 yıllık zaman dilimine on binlerce masum sivilin ölümü sığdı. 40 binden fazla Filistinli sivilin yaşamı, sadece 1 yıl içinde söndü.
7 Ekim’den Bugüne İşgalin Panoraması
8 October 2024

1 yıl önce, 7 Ekim 2023’te İzzeddin Kassam Tugayları, abluka altındaki Gazze Şeridi'nden İsrail'e yönelik "Aksa Tufanı" isimli kapsamlı bir operasyon başlattıklarını açıkladı.

Gazze'den sabah saatlerinde İsrail yönüne bir dizi roket atıldı. İsrail içinde Gazze Şeridi yakınlarındaki yerleşim yerlerinin yanı sıra Usdud (Aşdod), Askalan (Aşkelon), Birüssebi'de (Berşeva) saldırı sirenleri çaldı. Gazze Şeridi'nden uzaktaki büyük kentler Tel Aviv ve Kudüs'te de saldırı sirenleri çaldı. İsrail hava savunma sistemi Demir Kubbe, Gazze'den fırlatılan roketlerden bazılarını imha etti, gökyüzünde patlama sesleri duyuldu.

Roket atışlarından önce yüzlerce Kassam Tugayları mensubu Gazze Şeridi’ni tam anlamıyla bir açık hava hapishanesine çeviren duvarları aşarak İsrail tarafına girmeyi başardı. Başta askeri üsler olmak üzere birçok bölgeye baskınlar düzenlendi. Bu saldırı sırasında 815'i sivil olmak üzere 1.195 İsrailli ve yabancı uyruklu kişi öldürüldü. Ayrıca 251 İsrailli ve yabancı uyruklu kişi ise Kassam Tugayları tarafından İsrail'i Filistinli tutukluları ve esirleri serbest bırakmaya zorlamak amacıyla Gazze'ye getirilerek esir alındı.

İsrailli televizyon kanalları çatışmaların yaşandığı karakollara ilişkin görüntüleri yayınlamıştı. İsrail resmi yayın kuruluşu KAN’ın haberine göre, Gazze Şeridi sınırına yakın yerleşim yerlerinden Sderot’taki polis karakolunu ele geçiren Filistinli silahlı gruplar ile İsrail güçleri arasında şiddetli çatışmaların yaşandığını aktarmıştı. 

İsrail’in Kanal 12 televizyonu da Kfar Azza yerleşim biriminde Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları ile İsrail güçleri arasındaki çatışmalara dair bir video yayımlamıştı. Kanal12 televizyonunun haberine göre, Gazze'den 4 ayrı silahlı grup, çevredeki yerleşim yerlerine girdi. Sosyal medyada, Filistinli silahlı grupların Gazze şeridi çevresindeki İsrail yerleşim yerlerinde dolaştığı görüntüler paylaşıldı.

Muhammed ed-Dayf saldırıyı açıkladı

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf, İsrail'e yönelik başlattıkları saldırıya ilişkin yüzünün görünmediği bir videoda konuşmuş ve saldırının amacını anlatmıştı. Filistin halkının yeniden devrim yaptığını ve bir devlet kurma projesine geri döndüğünü ifade eden Dayf, "İsrail'in ihlallerine karşı bir çizgi çekme kararı aldık, İsrail'e karşı Aksa Tufanı Operasyonu’nu başlattık." dedi.

Aksa Tufanı'nın ilk aşamasında İsrail yönüne 5 bin kadar roket ve havan fırlattıklarını açıklayan Dayf, İsrail ile güvenlik koordinasyonunun sona erdiğini belirtti.

Hamas’ın ‘görünmeyen’ yüzü oldu: Ebu Ubeyde

7 Ekim günü şok baskında İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, tüm Filistinlilere "Aksa Tufanı'na katılın" çağrısı yaptı. 

Aksa Tufanı’nda ilk hedeflerin stratejik noktalar, havalimanları ve askeri mevziler olduğunun altını çizen Ebu Ubeyde, "Filistin direnişinin, Mescid-i Aksa ve Filistinli esirlere saldıran İsrail'e hesap sormaya başladığını" kaydetti.

O günden bu yana Ebu Ubeyde, İzzeddin Kassam Tugayları’nın hiç görünmeyen yüzü haline geldi. 

Hamas bu saldırıyı neden gerçekleştirdi? 

İzzeddin Kassam Tugayları, İsrail'in devam eden işgaline, Gazze ablukasına, Yahudi yerleşimciler tarafından her geçen gün genişleyen toprak işgaline, İsrail'in uluslararası hukuku hiçe saymasına ve El-Aksa Camii'ne yönelik tehditlere ve Filistinlilerin genel durumuna yanıt olarak Aksa Tufanı Operasyonu’nu gerçekleştirdiklerini vurguladı. 

İsrail'in yasaklı fosfor bombası kullandığı kanıtlandı 

Uluslararası Af Örgütünün Kriz Müdahale Programı tarafından 13 Ekim'de yapılan açıklama göre, İsrail güçleri Filistinli sivillere yönelik saldırılarında kullanılması yasak olan fosfor bombasını kullandı. Ciğerleri patlatarak canlıların feci şekilde ölümüne yol açan fosfor bombalarının İsrail ordusunca sivillere yönelik saldırılarda atıldığını belgeleyen kanıtlar paylaşıldı. Kriz Müdahale Programı'nın kanıt olarak sunduğu fotoğraflar arasında AA'nın çektiği görüntüler de yer alıyor. Görüntüler, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana bombaladığı Gazze’de beyaz fosfor kullandığını ortaya koyuyor. 

El Ehli Baptist Hastanesi’nde katliam

17 Ekim 2023 günü İsrail ordusu, Gazze’de bulunan el-Ehli Hastanesi’ni vurdu. En az 500 Filistinli sivil hayatını kaybetti. Hastanedekilerin büyük bir kısmı, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Filistinli sivillerdi. İsrail'in roket saldırılarından korunmak için hastanelere sığınan siviller, en beklemedikleri yerde, hastanede saldırıya uğradı. 

İşgalciler karadan Gazze’ye girdi 

29 Ekim 2023 tarihinden bu yana işgalci İsrail ordusu, “kara harekatı” adı altında Gazze’ye girerek insani krizin derinleşmesine neden olacak faaliyetlerde bulundu. 

Kasım–Aralık 2023’te savaş bölgesel anlamda genişledi. Lübnan Hizbullahı ile İsrail güçleri arasında sert çatışmalar yaşandı. Nihayetinde İsrail, Hizbullah’ın komuta kademesinin tamamını ortadan kaldırdı. 1 Ekim 2024 günü “kara harekatı” adı altında İsrail ordusunun güney Lübnan topraklarına girmesiyle işgal Lübnan’a da sıçradı. 

Şifa Hastanesi’ne saldırı: 500’den fazla sivil yaşamını yitirdi

Haziran ayına geldiğimizde, işgalci güçler, Şifa Hastanesi yerleşkesini kuşatma altına aldı. 10 günü aşkın bir süre boyunca hastaneyi kuşatan işgal ordusu burada da savaş suçu işledi. İsrail askerleri, hastane yerleşkesi içerisinde 350, hastane dışında ise 150 Filistinliyi öldürdü.

Savaşa 4 günlük insani ara verildi

24 Kasım gününden itibaren 4 günlük insani ara verildi ve savaş bir süreliğine durdu. 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İnsani ara bitti, insanlık tükendi! 

1 Aralık günü İsrail'in uyguladığı soykırım kaldığı yerden devam etmeye başladı. 

İsrail aleyhinde soykırım davası açıldı 

Güney Afrika, 29 Aralık 2023'te Uluslararası Adalet Divanı'na başvurarak İsrail aleyhinde Gazze Şeridi'ndeki devam eden saldırıları hakkında soykırım davası açtı. 

Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Gazze'de 'soykırımı önlemek için' tedbir almasına hükmetti

26 Ocak 2024 günü Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Gazze'de soykırımı önlemek amacıyla tüm tedbirleri almasına hükmetti. 

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail'i Gazze'de soykırım yapmakla suçlayan davanın düşürülmesi talebini reddetti. Ancak ateşkes çağrısı yapmayan mahkeme, İsrail'den ölümleri durdurmasını talep etti.

İsrail, "güvenli bölge" Refah'ta katliam yaptı 

İsrail'in ABD ve Mısır'ın uyarılarına rağmen Refah kentine düzenlediği saldırılarında en az 67 Filistinli hayatını kaybetti. Tel Aviv, hava saldırıları sırasında iki İsrailli rehineye ulaşıldığını açıkladı.

3 Avrupa ülkesi Filistin devletini tanıdı! 

İspanya, Norveç ve İrlanda, 28 Mayıs 2024'te Filistin'i bir devlet olarak tanıyacaklarını dünyaya duyurdu. 30 Mayıs'ta tanıyan ülkeler arasına Slovenya'da katılacağını açıkladı.

Netanyahu ABD Kongresi’nde alkışlandı 

24 Temmuz günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Washington'da ABD Kongresi'nde konuşma yaptı. Kürsüye çıktığında ayakta alkışlandı, bunun dışında da konuşma boyunca pek çok kez kongre üyelerinin alkış yağmuruna tutuldu. Soykırıma alkış tutmayan tek bir isim vardı; Temsilciler Meclisi üyesi Rashida Tlaib, “Soykırım suçlusu” ve “Savaş suçlusu” yazılı dövizi elinde tutarak “Netanyahu'yu protesto etti.

Netanyahu, "İsrail, Gazze'ye yerleşmek istemiyor. Gazze'de İsrail'i yok etmeye çalışmayan ve Filistinlilerin başında olduğu sivil bir yönetim olmalı. Gazze'de öngörülebilir bir gelecek için üstün güvenlik kontrolüne ihtiyaç var" dedi. 

Netanyahu kürsüde alkışlanadursun dışarıda ise tepki vardı. Kongre binası çevresinde toplanan binlerce kişi İsrail hükümetini protesto etti. Protestoculara müdahale eden polis, çok sayıda göstericiyi gözaltına aldı. 

Hamas, Netanyahu’nun kongredeki konuşmasının ardından "Netanyahu'nun konuşması bize ateşkes istemediğini gösteriyor" şeklinde açıklamada bulundu.

Heniyye suikastı 

2024’ün yaz aylarından bu yana İsrail, daha hedefli baskınlara yöneldi. Bunun en belirgin örnekleri, Hamas ve Lübnan Hizbullahı'na yönelik yaptığı suikastlar oldu. 

31 Temmuz 2024 günü Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye, Tahran’da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti. 

Türkiye, İsrail aleyhindeki soykırım davasına müdahil oldu

7 Ağustos 2024 günü Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı'nda Güney Afrika'nın İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olmak için Lahey'e resmi başvuruda bulundu. 

Hasan Nasrallah, İsrail saldırısında öldü

Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah 27 Eylül 2024 günü Lübnan'ın Dahiye bölgesinde çok sayıda Hizbullah mensubuyla birlikte bulunduğu binada, İsrail’in hava saldırısı sonucunda hayatını kaybetti.  

Bu suikastla birlikte, Lübnan Hizbullahı'nın komuta kademesindeki tüm isimler hayatını kaybetmiş oldu. 

İran, İsrail'e saldırdı

Şimdiye dek İsrail'e doğrudan saldırılarda pek bulunmayan İran, Nasrallah'ın ölümünün ardından misilleme olarak İsrail'in bulunduğu bölgeye hava saldırısı düzenledi. 1 Ekim günü akşam saatlerinde başlayan yoğun hava saldırısı sırasında İran'dan İsrail'e yaklaşık 200 füze fırlatıldı. İran, bu saldırılarda geçtiğimiz yıllarda tanıttığı Fettah füzesini ilk kez kullandı. 

Diplomatik çıkmaz 

Peki, savaşın durmasına yönelik çabalar ne durumda? Katar, Mısır ve ABD şimdiye kadar taraflar arasında arabuluculuk rolünü üstlenen başlıca ülkeler oldu. Kasım 2023’te esir değişimi anlaşması gibi olumlu sonuçlar elde edilse de aradan geçen tam 1 yıla rağmen müzakereler başarısızlıkla sonuçlandı.  

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Katar’ın yürüttüğü arabuluculuk çabalarının İsrail’in uzlaşmaz tutumuna takıldığını söyledi. Al Sani, İsrail’in Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Henniye’yi suikastla öldürmesinin müzakereleri büyük ölçüde aksattığını belirtti.   

İsrail, Gazze Şeridi’ndeki hastaneleri, altyapıları vurdu

İşgalci İsrail güçleri, aslında onlarca yıldır sürdürdüğü işgali son bir yıl içinde katbekat artırdı. Abluka altındaki Gazze Şeridi’nde insanlar temel insani ihtiyaçlara ulaşamaz hale geldi. Zaten uzun yıllardır abluka altında olan Gazze’de artık durum daha da vahim. 

İşgal güçleri tarafından altyapıya yönelik saldırılar sağlık hizmetlerinin çökmesine yol açarken, kıtlık kapıda. Halihazırda Gazze Şeridi’nde binlerce çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle hastalandığını belirtelim. 

1 yılda 41 binden fazla can İsrail tarafından katledildi

7 Ekim’den bu yana halihazırda devam eden İsrail işgali katbekat arttı. Tüm dünyanın gözleri önünde katliamlarına devam eden İsrail, 1 yıllık süreçte, Gazze'deki Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 41 binden fazla insanı öldürdü. Yaralıların sayısı ise her geçen gün artarken, 97 binin üzerine çıktı. 

Üstelik, bunlar sadece resmi sayılar. Hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğunu belirten Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığını tekrarlıyor.

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki acil durumlar sorumlusu Ayadil Saparbekov, son 1 yılda İsrail'in saldırıları altında bulunan Gazze'deki nüfusun yüzde 6'sından fazlasının yaralandığını veya öldürüldüğünü bildirdi.

7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırıları altındaki Gazze'de yaklaşık 2 milyon Filistinlinin yaşadığı tahmin ediliyor.