İsrail, Mısır ile Arasındaki Barış Anlaşmasını İhlal Etti

İsrail'in Mısır ile imzaladığı barış anlaşmasını ihlal ederek Gazze'deki Refah Sınır Kapısı'nı ele geçirmesi, bölgesel gerilimi tırmandırdı. Mısır, İsrail'in bu hareketini kınayarak, iki ülke arasındaki gerilimin artışına ve bölgesel güvenlik tehditlerinin yoğunlaşmasına dikkat çekti.
F_IKON
 İsrail, Mısır ile Arasındaki Barış Anlaşmasını İhlal Etti
8 Mayıs 2024

Giriş: 


  • İsrail ordusu salı sabahı yaptığı açıklama ile Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah sınır kapısının kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu. İsrail, 2005 yazında Gazze’den çekilmesinin ardından ilk defa Refah Sınır Kapısı’nı ele geçirdi.  
  • İsrail'in bu ani hareketi, Mısır ile İsrail arasında askeri güçlerden arındırılmış bir “tampon bölge” olmasını öngören barış anlaşmasının ihlali anlamına geliyor.  

Mısır'ın tutumu:


  • Mısır, Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama ile İsrail’in Refah’ta askeri operasyon düzenleyerek Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını ele geçirmesini kınadı. 
  • Mısır Dışişleri, İsrail’i itidalli olmaya ve Gazze’de sürdürülebilir ateşkes için yapılan çalışmaları tehdit eden “gerilimi tırmandırma siyasetinden” uzaklaşmaya çağırdı. 
  • Yapılan açıklamada, yükselen gerilimin Gazze Şeridi’ndeki 1 milyondan fazla insanın hayatını tehdit ettiği belirtildi. Ayrıca Refah Sınır Kapısı’nın Gazze için hayati öneme sahip olduğu, insani yardımın buradan geçtiği ve dışarıda tedavi görmesi gereken hastaların da sadece bu sınır kapısından çıkabildiği vurgulandı.  

 Benzeri görülmemiş bir gerilim:


  • İsrail geçtiğimiz haftalarda Kahire’yi, Hamas’ın Gazze’ye silah kaçırmasını engelleyememekle suçlamış, sınır hattını ele geçirmek için yapacağı askeri operasyona Mısır’ı ikna etmeye çalışmıştı.  
  • Mısır bu suçlamayı yalanlarken Enformasyon Servisi Başkanı Ziya Raşvan şu ifadelerde bulundu: “İsrail’in bu yönde atacağı bir adımın İsrail-Mısır ilişkilerini tehdit edeceğini kesin şekilde belirtmek gerekiyor.”  
  • Öte yandan İsrail’i Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım suçlamasına karşı savunan İsrailli avukatlar, insani yardımların Gazze’ye ulaşmamasından sorumlu tarafın Mısır olduğunu iddia etti. 

 Barış anlaşmasının güvenlik ekinin askıya alınmasına yönelik çağrılar:


  • Mısır’ın eski Parlamento İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed Mahsub, konuyla ilgili şu ifadelerde bulundu: “İşgalcilerin Refah Sınır Kapısı’nı ele geçirmesi Mısır için ciddi bir tehlike. Bu tehlike sebebiyle Barış Anlaşması’nın güvenlik ekini askıya almalı, sınır boyuna yeterli sayıda asker yığmalı ve Akabe Körfezi’nin girişlerini kontrol edebilmek için Sanafir ve Tiran adalarına yeterli sayıda birlik göndermeliyiz. Ayrıca işgalci İsrail’i, askerlerini derhal Mısır sınırından uzaklaştırması için uyarmalıyız.” 
  • Filistinli Yazar ve Siyasi Analist Yasir Azzaatırah ise olayları şöyle değerlendirdi: “Mısır yönetiminin, İsrail'in Refah geçişini kontrol etmesini kınamakla yetinmesi akıl almaz. İsrail’in bu girişimi, Selahaddin Ekseni’nin tamamına el koymasıyla sonuçlanacak. Bu da Mısır’ın işgalci İsrail ile vardığı anlaşmanın hiçe sayılması demek.  

 Refah Sınır Kapısını Kim Yönetecek?  


  • Haaretz gazetesi, İsrail, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri arasında bir anlaşma yapıldığını yazdı. Anlaşmaya göre İsrail, operasyon hedefini Hamas’ın Refah Sınır Kapısı’ndaki hakimiyetini bitirmekle sınırlı tutacak. Bunun karşılığında Refah Sınır Kapısı’nın yönetimi ise Amerikalı bir güvenlik şirketine verilecek.  

Tarihi Arka Plan 


  • İsrail ve Mısır arasında Eylül 2005'te imzalanan “Philadelphia Anlaşması”, İsrail tarafından 1976 Camp David Barış Anlaşması'nın bir güvenlik eki olarak kabul edilmiş ve anlaşmanın genel ilke ve hükümlerine tabi olduğu belirtilmişti. Bu anlaşma gereğince İsrail Philadelphia (Selahaddin) Ekseni’nden çekilmiş ve bu bölge ile Refah Sınır Kapısı’nı Filistin Yönetimi'ne devretmişti.  
  • 2013 yılı sonunda sınır bölgesindeki hakimiyetini güçlendiren Mısır, sınıra çelik bir duvar ördü. “Silahlı militanların” ve “aşırılık yanlılarının” Mısır’a geçişini engellemek amacıyla çekildiği söylenen duvarın ardından Selahattin Ekseni’ndeki tünellerin varlığını sonlandırmak amacıyla 5 kilometre uzunluğunda bir tampon bölge oluşturuldu.