Türklerin Sevip Şarkısını Söylediği “Dağın Sesi” Feyruz
Gerçek adıyla Nihad Haddad ya da Arap dünyasında ve Türkler arasında bilinen adıyla “Feyruz”, 1935 yılında Lübnan’da doğmuş Lübnanlı bir şarkıcı ve oyuncu. Lübnan’da sahnenin altın neslinden biri olduğu için dünyanın yaşayan en eski sanatçılarından biri olarak kabul ediliyor.
Arap dünyasında büyük bir üne kavuşmuş, sanatsal çalışmaları Batı dünyasında popüler olmuştu. Türk sanatçılar da onun şarkılarını seslendirmiş, besteleri Türkiye’ye kadar ulaşmıştı.
Yüzlerce yıl boyunca Araplar ve Türkler arasındaki kültürel etkileşimde müzik önemli bir rol oynadı. “Arap ve Türk Musikisinin XX. Yüzyıl Birlikteliği” kitabının yazarı Murat Özyıldırım, aralarındaki bu müzikal etkileşimi “ortak Osmanlı müzik zevki” olarak dört kelimeyle özetliyor.
Osmanlı döneminde Halep, Şam, Mersin, Kerkük, Beyrut, İskenderiye ve diğer birçok şehirde Türkler ve Araplar arasındaki müzik zevklerindeki benzerliğin etkilerinin geniş bir coğrafyada keşfedilebileceği görüşünde.
Özyıldırım, “Araplar ve Türkler birlikte yaşadılar, aralarında akrabalıklar kurdular ve bu süreç Osmanlı dönemiyle sınırlı değil, Abbasiler, Memlükler ve İhşidiler gibi Osmanlılardan çok daha eski dönemlerde de var. Bu durum hem kültürel etkileşime neden oldu, hem de müzikal etkileşim de dahil benzer bir kültürel yapının oluşmasına yol açtı” diye ekliyor.
“Dağın Sesi” Türkiye’de yankılanıyor
Türkiye’de “dağın sesi” olarak tanınan Feyruz’un şarkıları bugüne kadar Türkiye radyolarında çalındı ve Türkçeye çevrilen şarkılarının sayısı 25’e ulaştı.
Özyıldırım, “Feyruz’un sadece Arap dünyasını etkilediğini düşünmek yanlış, çünkü sanatçının Türkiye’de de büyük bir etkisi oldu. Feyruz’un şarkıları özellikle uzunluk açısından Türk zevkine uygundu. Türkçe sözlerle söylendi ve Türkler tarafından sevildi” diyor.
Devamla, “Bugüne kadar Feyruz’un Türklerin kendi sözleriyle söylediği eserleri televizyonda ve Türk radyosunda çalınıyor. Feyruz aslen Mardinlidir ve Mersin, Hatay, Adana ve İstanbul gibi birçok Türk şehrinde meşhur oldu” diye ekliyor.
Türkçede Feyruz
Feyruz’un eserlerini seslendiren en ünlü Türk şarkıcılar arasında, 1970 yılında Feyruz’un bazı şarkılarını Türkçe seslendiren ünlü Türk pop şarkıcısı Ajda Pekkan (77) ve Feyruz’un ünlü şarkısı “Habbeytek bi’ssayf”ı Uluslararası Türk Radyosu’nda Arapça olarak seslendiren Umut Akyürek de yer alıyor.
Rahbani kardeşler olarak bilinen Assi Rahbani (1923-1986) ve Mansour Rahbani’nin (1925-2009) eserlerinden Feyruz tarafından seslendirilen bestelerden bazıları Türk sanatçılar tarafından Türkçeye aktarıldı. Ferdi Özbeğen (1941-2013) 6 Feyruz şarkısını Türkçe’ye aktarırken, Erkin Koray (1941-2023) da Feyruz’un “Veynun” şarkısını ve diğer geleneksel şarkılarını seslendirmişti.
Bir grup genç kız ve erkek de Hatay’da Türkiye’yi vuran deprem felaketinden sonra Feyruz’un “Kânu yâ habibi” şarkısını Arapça seslendirmiş, Yiğit Göktuğ isimli bir Türk X platformunda bu video klibi yayınlamıştı.
Ödüller ve madalyalar
Feyruz, aşk, çocukluk, hüzün ve neşe için söylediği 60’a yakın albümün yanı sıra Arap şiiri, Endülüs muvaşşahatı ve birçok vatansever şarkıyı da anavatanı Lübnan ve Filistin için söyledi.
“Ayın Komşusu”, “Vatanların Sesi” ve “Arapların Efsanesi” gibi pek çok unvan alan Feyruz, 1963 yılında şeref madalyası ve 1975 yılında Ürdün’ün merhum Kralı Hüseyin bin Talal’dan aldığı altın madalya da dahil olmak üzere sanat hayatında 25 nişanla ödüllendirildi.
2020 yılında evini ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından Fransa’nın en yüksek nişanı olan Fransız Şeref Lejyonu Nişanı ile onurlandırıldı. Feyruz’un evi 2015 yılında müzeye dönüştürüldü.