Elon Musk ve Trump: Milyarderlerin Yeni İttifakı

Biden yönetiminin politikalarına karşı duyulan rahatsızlık, milyarderlerin Trump'a desteğini artırıyor. Wall Street'teki büyük bağışçılar, 2024 seçimleri için Trump'ın kampanya fonlarının %70'ini sağlamaya hazırlanırken, Elon Musk gibi isimler, kendi çıkarları doğrultusunda yeni siyasi ittifaklar kurmaya yöneliyor.
Enes Kılıç
Elon Musk ve Trump Milyarderlerin Yeni İttifakı
18 Ekim 2024

Amerika'daki en zengin kesim, bir zamanlar Donald Trump'ı demokrasinin önünde ciddi bir tehdit olarak görüyordu. Ancak son gelişmeler, bu algının hızla değiştiğini gösteriyor. Özellikle Wall Street'in önde gelen milyarderlerinin, Trump'a verdikleri desteği yeniden gözden geçirdikleri ve bu desteği giderek artırdıkları dikkat çekiyor.  2016 seçimlerinde büyük bağışçılar Trump’ın kampanya fonlarının sadece %14’ünü oluştururken, 2024 seçimleri için bu oran %70’e kadar çıkmış durumda.  

Medyatik ve medya sahibi milyarderden biri olan Elon Musk, Trump üzerine tüm parasını koyduğu bir kumar oynuyor. Zuckerberg, Trump’ın vurulma sahnesinden sonra sempatisini gizlemiyor. Peki, bu değişimin ardında ne var? Neden bir zamanlar tehlikeli ve uçta görülen Trump, şimdi zenginlerin favorisi haline geldi? 

Zenginler neden Trump'a yöneliyor? 

Trump'a yönelik destek dalgasının ardındaki temel sebep, Biden yönetiminin uygulamaları denebilir. Özellikle teknoloji ve finans dünyasının devleri, Biden yönetiminin yenilikçi sektörlere karşı takındığı sert tutumdan açıkça rahatsız gözüküyor. Kripto para sektörüne getirilen katı düzenlemeler, yapay zeka üzerindeki baskılar ve birleşme & devralma (M&A) süreçlerindeki engellemeler, zengin kesimi Trump'a yönlendiren en büyük etkenler arasında gösteriliyor.  

Ayrıca, Trump’ın kampanya süreci boyunca zenginlere yönelik vergi indirimleri, çevresel düzenlemeleri geri çekme gibi cazip vaatleri, bu destek dalgasının temelini oluşturuyor. 

Milyarderler ve büyük şirketlerin liderleri, Trump’ın yeniden seçilmesi halinde kendi çıkarlarını koruyacak düzenlemelerin yapılacağına inanıyor. Ayrıca en büyük bağışçılar Trump ile pazarlık yapabiliyor. Örneğin İsrail doğumlu Miriam Adelson, süregelen on milyonlarca dolarlık bağışları sürecinde Birleşik Devletlerde bir sivile verilebilecek olan en yüksek madalya olan Başkanlık Özgürlük Madalyası ile taltif edilmişti ve Başkan Trump’ın kendisine verdiği sözleri tuttuğundan bahsetmişti.  

Aynı şekilde “Amerika” ismiyle Trump adına bağış toplamak ve faaliyet yürütmek üzere bir “Siyasi Eylem Komitesi” (PAC) kuran Elon Musk, desteklediği adayın seçilmesi halinde parası ve çabası karşılığında devlette pozisyon alacak. Musk’ın Trump’a yönelmesi, zenginlerin Trump’a yaklaşımı hususunda tipik bir örnek teşkil etse de bu durumların en ünlüsü. 

Elon Musk’ın Trump’a desteği nasıl başladı? 

Elon Musk, Donald Trump’ın ikinci başkanlık kampanyasına verdiği desteği, resmi olarak 13 Temmuz’da bir tweet ile duyurdu. Ancak bu destek, çok daha önceden şekillenmeye başlamıştı. Musk, Şubat 2024'te Florida Palm Beach'te Wendy’s başkanı Nelson Peltz’in sahil kenarındaki malikanesinde, bir grup milyarder ve stratejistin katıldığı özel bir toplantıda Trump’a olan desteğini dile getirdi. Musk’ın, daha önce Biden’a oy verdiği biliniyordu, ancak bu toplantıda Trump’a verdiği destek açık bir şekilde ifade edildi. 

Toplantıda bulunanlar arasında Trump’a şüpheyle yaklaşanlar da vardı. Eski George W. Bush danışmanı Karl Rove, katılımcılara Trump yerine, daha alt düzey adaylar ve eyalet partilerine bağış yapmaları gerektiğini savundu.  

Ancak Musk, masanın merkezinde oturarak Trump’ın yasa dışı göçmen politikalarını savundu ve Biden’ın sınır güvenliğini zayıflatacağı iddiasında bulundu. Göçmen akınının, Amerikan ekonomisine ve Cumhuriyetçi Parti’nin geleceğine zarar vereceğini öne sürdü. 

Musk’ın siyasi dönüşümü ve Amerika PAC 

Musk’ın Trump’a verdiği destek, bazı kaygıları da beraberinde getirdi. Toplantıdaki diğer bağışçılar gibi Musk da Trump’ın kampanya paralarını yasal savunma masrafları için kullanabileceğinden endişe duyuyordu. Bu yüzden, kampanya fonlarına doğrudan bağış yapmak yerine dışarıdan bir grup kurmayı önerdi.  

Böylece, Mayıs 2024’te Musk’ın yardımıyla kurulan America PAC, bir ay içinde Silikon Vadisi’nden 8,5 milyon dolar topladı. Musk, bu PAC’ye katkı sağlayacağını belirtti, ancak 45 milyon dolarlık bir aylık bağış yapacağına dair haberleri reddetti. 

Biden ile İlişkiler 

Musk’ın Trump’a verdiği desteğin temel nedenlerinden biri, Biden yönetimiyle yaşadığı sorunlardır. Biden yönetimi döneminde, Tesla ve Musk’ın diğer girişimleri hükümet düzenlemelerinin hedefi haline geldi. Adalet Bakanlığı ve Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Tesla’nın sürücü destek teknolojilerinin pazarlanmasıyla ilgili soruşturmalar başlattı. Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA), Tesla araçlarına yönelik geniş çaplı bir geri çağırma başlattı. Ayrıca, SEC, Musk’ın 2022’de satın aldığı X (eski adıyla Twitter) ile ilgili ayrı bir soruşturma yürütüyor. 

Biden yönetimi, Musk’ın iş dünyasındaki başarısına yönelik alaycı bir tavır takındı. Biden, bir keresinde Musk’ın bir medya kuruluşunu satın almasının en iyi yolunun NPR’yi satın alması olacağını söyleyerek, dolaylı yoldan Tesla ve Musk’ı küçümsedi. Ayrıca, 2021’de düzenlenen elektrikli araç zirvesine Tesla’yı davet etmemesi de Musk’ın Biden’a karşı düşmanlığını artırdı. 

Ancak, Güney Afrika doğumlu girişimcinin Biden yönetimi ile kırılma noktasının Covid-19 pandemisi sürecindeki kısıtlamalara karşı sert tepkiler göstermesiyle başladığı gözüküyor. Buradan yola çıkarak sosyal konularda da giderek daha fazla söz almaya başlayan Musk, Trump’ın 2022’deki Twitter yasağını tersine çevirerek, onun sosyal medya platformunda yeniden aktif olmasını sağladı ve bu yolla bir nevi kendi şirketine de değer kattı. 

Trump dönemi fırsatları 

İkinci bir Trump yönetimi, Musk ve şirketleri için büyük fırsatlar sunabilir. Trump’ın, Tesla’nın tam otonom araç hedefi için düzenleyici engelleri hafifletebileceği ve Tesla üzerindeki federal incelemeleri azaltabileceği tahmin ediliyor. Ayrıca, SpaceX ve Starlink gibi Musk’ın diğer iş girişimlerinin de yeni federal sözleşmelerle ödüllendirilebileceği öngörülüyor. Elon Musk’ın aşağı yukarı tüm işleri devletten alacağı ihalelere veya işbirliklerine bakıyor. 

Musk, Trump’ın uzay araştırmalarını hızlandırma ve uydu yatırımlarını artırma planları sayesinde, SpaceX için ek kamu fonları alabilir. Uzmanlar, Trump’ın ikinci döneminde Musk’ın “Amerikan oligarkı” olarak görülme olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor. 

Trump tarafı ise eski Başkan, Musk ile giderek güçlenen ittifakından memnuniyet duyuyor. Son bir kampanya mitinginde, Musk’ın zekasını öven Trump, “Bu ülkenin en zeki insanları için hayatı kolaylaştırmalıyız ve Elon kadar zeki biri yok” dedi. Musk ise Trump’ın başkan yardımcısı olarak Ohio Senatörü JD Vance’i seçmesinden memnuniyet duyduğunu ifade etti. Vance, Silikon Vadisi’nde Musk ile benzer çevrelerde bulunan eski bir girişimci. 

Seçim güvenliği 

Musk, bağışçılar ve Trump danışmanları ile yaptığı konuşmalarda sınır güvenliği ve seçim bütünlüğü konularına sıkça değiniyor. Özellikle 2024 seçimlerinde göçmenlik ve seçim güvenliği konusundaki kaygılarını dile getirdiği biliniyor. Musk’ın bu konularda yaptığı vurgular, Cumhuriyetçi Parti için hayati önem taşıyor. Ancak Musk eleştirilerini bununla sınırlı tutmuyor. “Legal göçmenliği savunduğunu” söyleyen milyarder, geçtiğimiz hafta bir gönderisinde Kanada’daki legal göçmenlerin ülke dışında doğma oranlarına kafayı takmıştı. 

(“Trump bu seçimde yenemezse, ben bittim.” Elon Musk) 

Trump’ın ikinci başkanlık dönemi, Musk için fırsatlar sunsa da, riskler de barındırıyor. Trump, elektrikli araçlara karşı olan tutumunu dile getirdi ve ABD otomotiv sektörünü kurtarmak için bu alandaki zorunlulukları kaldırma sözü verdi. Ayrıca, Çin ile yeni bir ticaret savaşı başlatma vaadi, Tesla gibi büyük üreticiler için tedarik zinciri belirsizliği yaratabilir. 

Trump’ın her zaman Musk’a övgüyle yaklaşmadığı da biliniyor. 2022’de, Truth Social platformunda, Musk’ın yardım istediği projeleri küçümseyerek, ona diz çöküp yalvarmasını sağlayabileceğini iddia etmişti.  

Sonuç 

İş dünyasının da elbette öngörebildiği üzere Trump'ın ikinci başkanlık dönemi, Musk ve diğer milyarderler için büyük fırsatlar sunsa da, aynı zamanda riskler de barındırıyor. Özellikle Trump’ın Çin ile yeni bir ticaret savaşı başlatma planları, tedarik zincirlerinde belirsizlik endişesine neden oluyor.  

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fokus+'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.